accept

"accept" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 28 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	accept f.	kabullenmek
We cannot continue to accept this situation. Bu durumu kabullenmeye devam edemeyiz. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	accept f.	kabul etmek
Of the 32 amendments the Commission can accept 20 amendments in full, in part, or in principle. Komisyon 32 değişiklikten 20'sini tamamen, kısmen ya da prensip olarak kabul edebilir. More Sentences
General
3	Genel	accept f.	almak
I think it's time for me to accept responsibility for that problem. Sanırım o sorun için sorumluluk almamın zamanıdır. More Sentences
4	Genel	accept f.	anlamak
It is, for example, beyond me why the Council refuses to accept the addition of potassium nitrate. Örneğin Konseyin potasyum nitrat ilavesini neden kabul etmediğini anlayamıyorum. More Sentences
5	Genel	accept f.	razı olmak
In the end the two families accepted their fate. Sonunda iki aile de kaderlerine razı oldu. More Sentences
6	Genel	accept f.	katlanmak
And there are those who dare not tell the truth and accept the consequences. Ve gerçeği söylemeye ve sonuçlarına katlanmaya cesaret edemeyenler var. More Sentences
7	Genel	accept f.	üstlenmek
It is a disgrace, and the EU must call upon the world community to accept responsibility for stopping the destruction. Bu bir utanç kaynağıdır ve AB, dünya toplumunu bu yıkımı durdurma sorumluluğunu üstlenmeye çağırmalıdır. More Sentences
8	Genel	accept f.	onaylamak
Amendment No 54 was also adopted, which is not perfect but I can accept it. 54 numaralı Değişiklik de kabul edilmiştir; bu değişiklik kusursuz değildir ancak ben onaylayabilirim. More Sentences
9	Genel	accept f.	kabul etmek
The Council did not accept this at second reading. Konsey ikinci oturumda bunu kabul etmedi. More Sentences
Law
10	Hukuk	accept f.	kabul etmek
One has to accept that this will be evaluated in different ways. Bunun farklı şekillerde değerlendirileceğini kabul etmek gerekir. More Sentences
11	Hukuk	accept f.	razı olmak
I will accept my fate. Kaderime razı olacağım. More Sentences
Computer
12	Bilgisayar	accept expr.	kabul et
Please accept my heartfelt apology. Lütfen içten özrümü kabul et. More Sentences
General
13	Genel	accept f.	normal karşılamak
14	Genel	accept f.	eyvallah demek
15	Genel	accept f.	teslim almak
16	Genel	accept f.	hazmetmek
17	Genel	accept f.	tanımak
18	Genel	accept f.	tasdik etmek
19	Genel	accept f.	icabet etmek
20	Genel	accept f.	evet demek
21	Genel	accept f.	razı gelmek
22	Genel	accept f.	doğru saymak
23	Genel	accept f.	geçerli saymak
Trade/Economic
24	Ticaret/Ekonomi	accept f.	(ödemeyi) kabul etmek
Law
25	Hukuk	accept f.	tesellüm etmek
Technical
26	Teknik	accept f.	olumlamak
Computer
27	Bilgisayar	accept f.	onayla kabul etmek
Medical
28	Medikal	accept f.	(nakledilen organı) kabul etmek

"accept" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 174 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	accept the facts f.	gerçekleri kabul etmek
You have to accept the fact that there is no acquis communautaire on nuclear safety. Nükleer güvenlik konusunda bir müktesebat olmadığı gerçeğini kabul etmek zorundasınız. More Sentences
2	Genel	accept a bribe f.	rüşvet almak
Tom admitted he had accepted a bribe. Tom rüşvet aldığını itiraf etti. More Sentences
3	Genel	accept a gift f.	hediye almak
When was the last time you accepted a gift? En son ne zaman hediye aldın? More Sentences
4	Genel	accept the offer f.	teklifi kabul etmek
I plan to accept the offer from that company to become their marketing department's manager. O şirketten gelen pazarlama departmanı yöneticisi olma teklifini kabul etmeyi planlıyorum. More Sentences
5	Genel	accept the proposal f.	teklifi kabul etmek
We knew that the Council would not perhaps accept the proposal. Konsey'in bu teklifi kabul etmeyebileceğini biliyorduk. More Sentences
6	Genel	accept responsibility f.	sorumluluk kabul etmek
I am aware of the fact and accept responsibility for it. Bu gerçeğin farkındayım ve bunun sorumluluğunu kabul ediyorum. More Sentences
7	Genel	unanimously accept f.	oybirliğiyle kabul etmek
I therefore recommend that we unanimously accept the offer of conciliation when we vote tomorrow. Bu nedenle yarın yapacağımız oylamada uzlaşma teklifini oybirliğiyle kabul etmemizi öneriyorum. More Sentences
8	Genel	accept the gift f.	hediyeyi kabul etmek
I told Tom Mary wouldn't accept the gift. Tom'a Mary'nin hediyeyi kabul etmeyeceğini söyledim. More Sentences
Phrasals
9	Öbek Fiiller	accept (something) as (something) f.	(bir şeyi bir şey olarak) kabul etmek
I have a serious problem with one of the central points of this resolution which we cannot accept as it stands. Bu kararın ana noktalarından biriyle ilgili ciddi bir sorunum var ve bu haliyle kabul etmemiz mümkün değil. More Sentences
Colloquial
10	Konuşma Dili	can't accept f.	kabul edememek
Unfortunately, I can't accept your invitation. Ne yazık ki davetinizi kabul edemem. More Sentences
Speaking
11	Konuşma	accept our apologies expr.	özürlerimizi kabul edin
Please accept our apologies for the trouble this matter has caused you. Lütfen bu meselenin neden olduğu sorun için özürlerimizi kabul edin. More Sentences
General
12	Genel	accept the case i.	davaya girmek
13	Genel	may allah accept i.	allah kabul etsin
14	Genel	accept in advance f.	baştan kabul etmek
15	Genel	accept responsibility for f.	sorumluluğunu üzerine almak
16	Genel	accept unanimously f.	oybirliği ile kabul etmek
17	Genel	accept one's absence f.	yokluğunu kabullenmek
18	Genel	accept a case f.	davayı kabul etmek
19	Genel	accept an invitation f.	daveti kabul etmek
20	Genel	accept as an evidence f.	delil olarak kabul etmek
21	Genel	accept a bribe f.	para yemek
22	Genel	accept a bribe f.	rüşvet yemek
23	Genel	accept the correctness of something f.	doğru olduğunu kabul etmek
24	Genel	accept the trueness of something f.	doğru olduğunu kabul etmek
25	Genel	accept one's job application f.	işe kabul etmek
26	Genel	accept the court's sentence f.	mahkeme kararını tanımak
27	Genel	accept an application f.	başvuruyu kabul etmek
28	Genel	not accept any fault f.	hata kabul etmemek
29	Genel	accept as is f.	olduğu gibi kabul etmek
30	Genel	accept in advance f.	önceden kabul etmek
31	Genel	accept with sorrow f.	üzüntüyle karşılamak
32	Genel	accept with sorrow f.	üzüntü ile karşılamak
33	Genel	accept the case f.	davayı kabul etmek
34	Genel	accept one's proposal f.	evlenme teklifini kabul etmek
35	Genel	accept one's proposal f.	evlilik teklifini kabul etmek
36	Genel	accept the case f.	dava kabul etmek
37	Genel	accept the order f.	siparişi kabul etmek
38	Genel	accept the proposal f.	teklif kabul etmek
39	Genel	accept the offer f.	teklif kabul etmek
40	Genel	accept reality f.	gerçeği kabullenmek
41	Genel	accept one's fault f.	hatasını kabul etmek
42	Genel	accept one's mistake f.	hatasını kabul etmek
43	Genel	accept one's fate f.	kaderine boyun eğmek
44	Genel	accept one's destiny f.	kaderine boyun eğmek
45	Genel	accept an apology f.	özrü kabul etmek
46	Genel	accept and declare f.	kabul ve beyan etmek
47	Genel	accept return f.	iade almak
48	Genel	accept and undertake f.	kabul ve taahhüt etmek
49	Genel	not to accept someone's refusal f.	reddedilmeyi kabul etmemek
50	Genel	accept in principle f.	prensip olarak kabul etmek
51	Genel	accept beforehand f.	peşinen kabul etmek
52	Genel	accept without questioning f.	peşinen kabul etmek
53	Genel	accept as a gift f.	hediye olarak kabul etmek
54	Genel	accept as a present f.	hediye olarak kabul etmek
55	Genel	accept the greetings f.	tebrikleri kabul etmek
56	Genel	accept the congratulations f.	tebrikleri kabul etmek
57	Genel	accept one's resignation f.	istifasını kabul etmek
58	Genel	accept/acknowledge that one is responsible for f.	sorumluluğun kendisinde olduğunu kabul etmek
59	Genel	accept one’s death f.	birinin öldüğünü kabullenmek
60	Genel	accept deposits f.	mevduat kabul etmek
61	Genel	accept in advance f.	peşinen kabul etmek
62	Genel	accept the world the way it is f.	dünyayı olduğu gibi kabullenmek
63	Genel	get/accept/receive application(s) f.	başvuru almak
64	Genel	accept formally f.	resmen kabul etmek
65	Genel	please accept my condolences ünl.	başın sağ olsun
Phrasals
66	Öbek Fiiller	accept (something) as (something) f.	(bir şeyi bir şey olarak) razı gelmek
67	Öbek Fiiller	accept (something) as (something) f.	(bir şeyi bir şey karşılığında) kabul etmek
68	Öbek Fiiller	accept (something) as (something) f.	(bir şeyi bir şey karşılığında) razı gelmek
69	Öbek Fiiller	accept (something) as (something) f.	(bir şeyi bir şey olarak) kabullenmek
70	Öbek Fiiller	accept (something) as (something) f.	(bir şeyi bir şey olarak) tasdik etmek
71	Öbek Fiiller	accept (something) as (something) f.	(bir şeyi bir şey olarak) doğruluğunu kabul etmek
72	Öbek Fiiller	accept someone as something f.	birini belirli bir rolde kabullenmek
73	Öbek Fiiller	accept something as something f.	(bir şeyi bir şey karşılığında) kabul etmek
74	Öbek Fiiller	accept something as something f.	(bir şeyi bir şey karşılığında) razı gelmek
75	Öbek Fiiller	accept something as something f.	bir şeyi kabullenmek
76	Öbek Fiiller	accept something as something f.	bir şeyi tasdik etmek
77	Öbek Fiiller	accept something as something f.	doğruluğunu kabul etmek
78	Öbek Fiiller	accept as f.	olarak kabul etmek
79	Öbek Fiiller	accept as f.	razı gelmek
80	Öbek Fiiller	accept as f.	olarak kabullenmek
Phrases
81	İfadeler	please accept my apologies for replying late expr.	geç cevap verdiğimden dolayı lütfen özürlerimi kabul edin
82	İfadeler	accept the assurance of my highest consideration expr.	en derin saygılarımı sunarım
83	İfadeler	please kindly accept expr.	lütfen kabul edin
84	İfadeler	first of all please accept our apologies expr.	öncelikle özür dileriz
85	İfadeler	please kindly accept expr.	lütfen kabul buyurun
Colloquial
86	Konuşma Dili	can't accept f.	içine sindirememek
87	Konuşma Dili	please accept my sympathy for your loss expr.	başın sağolsun
88	Konuşma Dili	please accept my sympathy for your loss expr.	başın sağ olsun
89	Konuşma Dili	please accept my sympathy for your loss expr.	başınız sağ olsun
90	Konuşma Dili	please accept my sympathy for your loss expr.	başınız sağolsun
Idioms
91	Deyim	accept a wooden nickel f.	üç kağıda gelmek
92	Deyim	accept a wooden nickel f.	dolandırılmak
93	Deyim	accept a wooden nickel f.	kafese konmak
94	Deyim	accept a wooden nickel f.	katakulliye gelmek
95	Deyim	accept a wooden nickel f.	tuzağa düşmek
96	Deyim	accept a wooden nickel f.	dolandırılmak
97	Deyim	accept something truth f.	doğru kabul etmek
98	Deyim	accept something as gospel f.	doğru saymak
99	Deyim	accept something as gospel f.	doğru kabul etmek
100	Deyim	accept something truth f.	doğru saymak
101	Deyim	accept something as gospel truth f.	gerçek kabul etmek
102	Deyim	accept something truth f.	mutlak doğru olarak kabul etmek
103	Deyim	accept something as gospel f.	mutlak doğru olarak kabul etmek
104	Deyim	accept something as gospel truth f.	tamamen inanmak
105	Deyim	I can't accept that expr.	bunu kabul edemem (sana inanmıyorum)
106	Deyim	accept wooden nickels [us]	kandırılmak
107	Deyim	accept wooden nickels [us]	dolandırılmak
108	Deyim	accept wooden nickels [us]	(aldığı para) sahte çıkmak
Speaking
109	Konuşma	may allah accept expr.	allah kabul etsin
110	Konuşma	I want you to accept that expr.	bunu kabullenmeni istiyorum
111	Konuşma	we accept all major credit cards expr.	belli başlı tüm kredi kartlarını kabul ediyoruz
112	Konuşma	please accept my condolences expr.	başsağlığı dileklerimi kabul buyurun
113	Konuşma	I can accept that expr.	bunu kabul edebilirim
114	Konuşma	I want you to accept that expr.	bunu kabul etmeni istiyorum
115	Konuşma	I don't accept that expr.	bunu kabul etmiyorum
116	Konuşma	please accept my condolences expr.	başsağlığı dileklerimi kabul edin
117	Konuşma	accept as a gift expr.	hediye olarak kabul et
118	Konuşma	please accept my best regards expr.	en derin saygılarımı lütfen kabul ediniz
119	Konuşma	please accept my best wishes expr.	en derin saygılarımı lütfen kabul ediniz
120	Konuşma	accept as a present expr.	hediye olarak kabul et
121	Konuşma	accept my job offer expr.	iş teklifimi kabul et
122	Konuşma	I accept your job offer expr.	iş teklifini kabul ediyorum
123	Konuşma	I accept your apology expr.	özürünü kabul ediyorum
124	Konuşma	please accept my apologies expr.	lütfen özürlerimi kabul edin
125	Konuşma	please accept expr.	lütfen kabul et
126	Konuşma	I won't accept expr.	kabul etmem
127	Konuşma	whether you accept it or not expr.	kabul etsen de etmesen de
128	Konuşma	what makes you think she'll accept? expr.	kabul edeceğini nereden biliyorsun?
129	Konuşma	if you accept expr.	kabul ederseniz
130	Konuşma	I accept and undertake expr.	kabul ve taahhüt ederim
131	Konuşma	when are you going to accept it? expr.	ne zaman kabul edeceksin?
132	Konuşma	accept as an apology expr.	özür olarak kabul et
133	Konuşma	what makes you think he'll accept? expr.	kabul edeceğini nereden biliyorsun?
134	Konuşma	I don't accept expr.	kabul etmem
135	Konuşma	accept this instead of cash expr.	para yerine bunu kabul et
136	Konuşma	I hope you will accept expr.	umarım kabul edersin
137	Konuşma	you shouldn't accept rides from strangers expr.	yabancıların arabasına binmemelisin
Chat Usage
138	Chatleşme Dili	accept as a friend expr.	arkadaş olarak kabul et
Law
139	Hukuk	declare and accept declarations i.	tebliğ ve tebellüğ
140	Hukuk	accept of payment i.	tediyenin kabulü
141	Hukuk	accept a bill f.	vadesi geldiğinde ödemeyi kabul etmek
142	Hukuk	accept service f.	adli kararı veya süreci kabul etmek
143	Hukuk	accept the lawsuit f.	davayı kabul etmek
144	Hukuk	accept the case f.	davayı kabul etmek
145	Hukuk	accept the withdrawal f.	feragati kabul etmek
146	Hukuk	accept and acknowledge the jurisdiction of the courts and enforcement offices f.	mahkemelerinin ve icra dairelerinin yargı yetkisini tanımak ve kabul etmek
147	Hukuk	accept the assurance f.	sigortayı kabul etmek
148	Hukuk	accept declaration at the land registry office f.	takrir almak
149	Hukuk	accept declaration at the land registry office f.	tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme
Politics
150	Siyasal	accept/take refugees f.	mülteci almak
Technical
151	Teknik	accept/refuse message i.	kabul/red mesajı
Computer
152	Bilgisayar	call accept i.	arama kabulü
153	Bilgisayar	accept my friendship request i.	arkadaşlık isteğimi onayla
154	Bilgisayar	accept my friendship request expr.	arkadaşlık isteğimi kabul et
155	Bilgisayar	accept settings expr.	ayarları kabul et
156	Bilgisayar	accept mine expr.	benimkini benimse
157	Bilgisayar	find next after accept/reject expr.	benimse/reddet'den sonrakini bul
158	Bilgisayar	accept draw expr.	beraberlik kabul et
159	Bilgisayar	accept all mine expr.	benimkilerin tümünü benimse
160	Bilgisayar	revision accept expr.	düzeltmeyi benimse
161	Bilgisayar	accept revisions expr.	değişiklikleri benimse
162	Bilgisayar	change accept expr.	düzeltmeyi benimse
163	Bilgisayar	accept change expr.	değişikliği kabul et
164	Bilgisayar	accept pause expr.	duraklatmayı kabul et
165	Bilgisayar	accept other expr.	diğerini benimse
166	Bilgisayar	accept stop expr.	durdurmayı kabul et
167	Bilgisayar	I accept expr.	kabul ediyorum
168	Bilgisayar	don't accept expr.	kabul etme
169	Bilgisayar	I don't accept expr.	kabul etmiyorum
170	Bilgisayar	cancel accept expr.	onaylamayı iptal et
171	Bilgisayar	accept deletion expr.	silme işlemini kabul et
172	Bilgisayar	accept all expr.	tümünü benimse
173	Bilgisayar	accept proposal expr.	teklifi kabul et
Religious
174	Dini	accept the person f.	iltimas göstermek