Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
pounce
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pounce"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 50 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
pounce
i.
atılma
2
Genel
pounce
i.
saldırı
3
Genel
pounce
i.
saldırma
4
Genel
pounce
i.
hamle
5
Genel
pounce
i.
atılım
6
Genel
pounce
i.
saldırış
7
Genel
pounce
i.
pençe
8
Genel
pounce
i.
pençe (kuş)
9
Genel
pounce
i.
perdah tozu
10
Genel
pounce
i.
ponza tozu
11
Genel
pounce
i.
delikli tasarım
12
Genel
pounce
i.
delikli örüntü
13
Genel
pounce
i.
delikli yapı
14
Genel
pounce
i.
küçük toz kesesi
15
Genel
pounce
f.
üstüne atılmak
16
Genel
pounce
f.
dalıvermek
17
Genel
pounce
f.
saldırmak
18
Genel
pounce
f.
üzerine atılıp avlamak
19
Genel
pounce
f.
toz serperek kurutmak
20
Genel
pounce
f.
aniden saldırmak
21
Genel
pounce
f.
atılmak
22
Genel
pounce
f.
(metal) çekiç ile tersten döverek şekillendirmek
23
Genel
pounce
f.
(metal) tersten çekiçleyerek süslemek
24
Genel
pounce
f.
(şapkaya) düz apre uygulamak
25
Genel
pounce
f.
(şapkaya) düz bitim işlemi uygulamak
26
Genel
pounce
f.
(bir tasarımı) toz uygulayarak aktarmak
27
Genel
pounce
f.
(tozu) delikler üzerinden zorlamak
28
Genel
pounce
f.
(tozu) delik içinden göndermek
29
Genel
pounce
f.
pençeyle kapmak
30
Genel
pounce
f.
yakalamak
31
Genel
pounce
f.
bir şeyi değerlendirmek
32
Genel
pounce
f.
bir şeyden fayda sağlamak
33
Genel
pounce
f.
faydalanmak
34
Genel
pounce
f.
istismar etmek
35
Genel
pounce
f.
fayda sağlamak
36
Genel
pounce
f.
nemalanmak
37
Genel
pounce
f.
yararlanmak
38
Genel
pounce
f.
aniden saldırmak
39
Genel
pounce
f.
aniden eleştiri yağmuruna tutmak
40
Genel
pounce
f.
yok yere kusur bulmak
Technical
41
Teknik
pounce
i.
ince mangal kömürü lozu
Military
42
Askeri
pounce
i.
hedefe kilitlenme pozisyonundayım anlamına gelen bir kod
Card
43
İskambil
pounce
i.
oyuncu sayısı 3 ila 12 arasında değişen bir kart oyunu
Painting
44
Resim
pounce
i.
kömür tozuyla resim yapmak için kullanılan küçük bir kumaş torba
Archaic
45
Eski Kullanım
pounce
f.
deliklerle süslemek
46
Eski Kullanım
pounce
f.
delerek süslemek
47
Eski Kullanım
pounce
f.
serpmek
48
Eski Kullanım
pounce
f.
saçmak
49
Eski Kullanım
pounce
f.
(kağıt veya parşömen) tozlamak
50
Eski Kullanım
pounce
f.
(kağıt veya parşömen) tozlayarak kurutmak
"pounce"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
pounce [dialect]
i.
itme
2
Genel
pounce [dialect]
i.
dürtme
3
Genel
pounce [dialect]
i.
vurma
4
Genel
pounce [dialect]
i.
dürtükleme
5
Genel
pounce box
i.
delikli kapağı olan ponza tozu kutusu
6
Genel
pounce on
f.
-in üzerine atılmak
7
Genel
pounce at
f.
birden üstüne atılmak
8
Genel
pounce on
f.
birden üstüne atılmak
9
Genel
pounce upon
f.
birden üstüne atılmak
10
Genel
pounce [obsolete]
f.
sivri uçlu aletle delmek
11
Genel
pounce [obsolete]
f.
iğnelemek
12
Genel
pounce [obsolete]
f.
dövme yapmak
Phrasals
13
Öbek Fiiller
pounce at
f.
-in üstüne atlamak
14
Öbek Fiiller
pounce at
f.
'-i havada kapmak
15
Öbek Fiiller
pounce at
f.
'-den yararlanmak
16
Öbek Fiiller
pounce at
f.
fırsatı/şansı değerlendirmek
17
Öbek Fiiller
pounce at
f.
fırsattan istifade etmek
18
Öbek Fiiller
pounce on (something)
f.
(bir şeyin) üstüne atlamak
19
Öbek Fiiller
pounce on (something)
f.
(bir şeyi) havada kapmak
20
Öbek Fiiller
pounce on (something)
f.
(bir şeyden) yararlanmak
21
Öbek Fiiller
pounce on (something)
f.
bir fırsatı/şansı değerlendirmek
22
Öbek Fiiller
pounce on (something)
f.
bir fırsattan istifade etmek
23
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birini) eleştirmek
24
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birini) azarlamak
25
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birine) fırça atmak
26
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birini) haşlamak
27
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birinin) üstüne gitmek
28
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birine) sözlü saldırıda bulunmak
29
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birini) paylamak
30
Öbek Fiiller
pounce on
f.
-i eleştirmek
31
Öbek Fiiller
pounce on
f.
'-i azarlamak
32
Öbek Fiiller
pounce on
f.
'-e fırça atmak
33
Öbek Fiiller
pounce on
f.
'-i haşlamak
34
Öbek Fiiller
pounce on
f.
'-in üstüne gitmek
35
Öbek Fiiller
pounce on
f.
'-e sözlü saldırıda bulunmak
36
Öbek Fiiller
pounce on
f.
'-i paylamak
37
Öbek Fiiller
pounce on
f.
üstüne atlamak
38
Öbek Fiiller
pounce on
f.
'-i havada kapmak
39
Öbek Fiiller
pounce on
f.
'-den yararlanmak
40
Öbek Fiiller
pounce on
f.
fırsatı/şansı değerlendirmek
41
Öbek Fiiller
pounce on
f.
fırsattan istifade etmek
42
Öbek Fiiller
pounce on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine atılmak
43
Öbek Fiiller
pounce on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne atlamak
44
Öbek Fiiller
pounce on (something)
f.
(fırsatı/şansı) değerlendirmek
45
Öbek Fiiller
pounce on (something)
f.
(fırsattan) istifade etmek
46
Öbek Fiiller
pounce on (something)
f.
(bir şeyi) havada kapmak
47
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birini) paylamak
48
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birine) sözlü saldırıda bulunmak
49
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birinin) üstüne gitmek
50
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birini) haşlamak
51
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birine) fırça atmak
52
Öbek Fiiller
pounce on (someone)
f.
(birini) eleştirmek
Idioms
53
Deyim
pounce at the death [uk]
f.
son anda gol atıp eşitliği sağlamak
54
Deyim
pounce at the death [uk]
f.
son dakikada sayı yapıp beraberliği yakalamak
55
Deyim
pounce at the death [uk]
f.
son dakika golü atıp eşitliği sağlamak
Industry
56
Sanayi
pounce paper
i.
kalıp kağıdı
57
Sanayi
pounce paper
i.
şapkaların bitim işlemlerinde kullanılan bir zımpara kağıdı
Sport
58
Spor
pounce at the death [uk]
f.
son anda beraberliği getirecek golü atmak
Painting
59
Resim
pounce bag
i.
kömür tozuyla resim yapmak için kullanılan küçük bir kumaş torba
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pounce
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy