İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | run past f. | yanından koşarak geçmek | ||
He ran past me. Yanımdan koşarak geçti. More Sentences |
||||
Konuşma Dili | run past f. | yanında koşmak | ||
Konuşma Dili | run past f. | koşarak yakınından geçmek | ||
Konuşma Dili | run past f. | koşarak yetişip geçmek | ||
Konuşma Dili | run past f. | koşarak sollamak | ||
Konuşma Dili | run past f. | koşarak yakalayıp geçmek | ||
Konuşma Dili | run past f. | koşarak geçip geride/arkada bırakmak | ||
Konuşma Dili | run past f. | belirli bir zamanı geçmek | ||
Konuşma Dili | run past f. | belirli bir zamandan uzun sürmek | ||
Konuşma Dili | run past f. | belirli bir zamandan daha geçe kalmak | ||
Konuşma Dili | run past f. | -e anlatmak | ||
Konuşma Dili | run past f. | '-e söylemek | ||
Konuşma Dili | run past f. | '-e göstermek |