Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
about us
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"about us"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Speaking
1
Konuşma
about us
expr.
bizimle ilgili
Computer
2
Bilgisayar
about us
expr.
hakkımızda
"about us"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrasals
1
Öbek Fiiller
inquire about (someone or something) [us]
f.
(biri/bir şey) hakkında soru sormak
2
Öbek Fiiller
inquire about (someone or something) [us]
f.
(biri/bir şey) hakkında bilgi almak istemek
3
Öbek Fiiller
inquire about (someone or something) [us]
f.
(biri/bir şey) bilgi edinmeye çalışmak
4
Öbek Fiiller
inquire about (someone or something) [us]
f.
(birini/bir şeyi) sorup soruşturmak
5
Öbek Fiiller
inquire about (someone or something) [us]
f.
(birini/bir şeyi) araştırmak
6
Öbek Fiiller
inquire about (someone or something) [us]
f.
(birini/bir şeyi) soruşturmak
Idioms
7
Deyim
know as much about (something) as a pig knows about Sunday [us]
f.
(bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
8
Deyim
know as much about (something) as a pig knows about Sunday [us]
f.
(bir konu hakkında) hiçbir bilgisi olmamak
9
Deyim
know as much about (something) as a pig knows about Sunday [us]
f.
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
10
Deyim
know as much about (something) as a pig knows about Sunday [us]
f.
(bir konuyu) hiç bilmemek
11
Deyim
be of two minds about something/about doing something) [us]
f.
bir şey/bir şeyi yapmak hakkında bocalamak
12
Deyim
be of two minds about something/about doing something) [us]
f.
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili kararsızlık yaşamak
13
Deyim
be of two minds about something/about doing something) [us]
f.
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili muallakta kalmak
14
Deyim
be of two minds about something/about doing something) [us]
f.
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili kesin karar verememek
15
Deyim
be of two minds about something/about doing something) [us]
f.
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili gel git yaşamak
16
Deyim
be of two minds about something/about doing something) [us]
f.
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili ikilemde olmak
17
Deyim
be of two minds about something/about doing something) [us]
f.
bir şeyle/bir şeyi yapmakla ilgili kararsız kalmak
18
Deyim
be (all) steamed up (about/over something) [us]
f.
(bir şeye) çok sinirlenmek
19
Deyim
be (all) steamed up (about/over something) [us]
f.
(bir şeye) çok kızmak
20
Deyim
be (all) steamed up (about/over something) [us]
f.
(bir şeye) tepesi atmak
21
Deyim
get (all) steamed up (about/over something) [us]
f.
(bir şeye) çok sinirlenmek
22
Deyim
get (all) steamed up (about/over something) [us]
f.
(bir şeye) çok kızmak
23
Deyim
get (all) steamed up (about/over something) [us]
f.
(bir şeye) tepesi atmak
24
Deyim
get bent out of shape (about something) [us]
f.
(biri/bir şey) yüzünden çileden çıkmak
25
Deyim
get bent out of shape (about something) [us]
f.
(biriyle/bir şeyle ilgili) çok sinirlenmek
26
Deyim
get bent out of shape (about something) [us]
f.
(biri/bir şey) yüzünden öfkelenmek
27
Deyim
get bent out of shape (about something) [us]
f.
(biri/bir şey) yüzünden küplere binmek
28
Deyim
get bent out of shape (about something) [us]
f.
(biri/bir şey) yüzünden canı sıkılmak
29
Deyim
know no more about (something) than a frog knows about bedsheets [us]
f.
(bir konu hakkında) hiçbir bilgisi olmamak
30
Deyim
know no more about (something) than a frog knows about bedsheets [us]
f.
(bir konuyu) hiç bilmemek
31
Deyim
know no more about (something) than a frog knows about bedsheets [us]
f.
(bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
32
Deyim
know no more about (something) than a frog knows about bedsheets [us]
f.
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
33
Deyim
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us]
f.
(bir konu hakkında) hiçbir bilgisi olmamak
34
Deyim
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us]
f.
(bir konuyu) hiç bilmemek
35
Deyim
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us]
f.
(bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
36
Deyim
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us]
f.
(bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
37
Deyim
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us]
f.
(bir konu) hakkında hiçbir şey bilmemek
38
Deyim
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us]
f.
(bir konu) hakkında hiçbir bilgisi olmamak
39
Deyim
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us]
f.
(bir konuyu) hiç bilmemek
40
Deyim
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us]
f.
(bir konu) hakkında hiçbir fikri olmamak
41
Deyim
not know any more about (something) than a pig knows about Sunday [us]
f.
(bir konu) hakkında hiçbir şey bilmemek
42
Deyim
not know any more about (something) than a pig knows about Sunday [us]
f.
(bir konu) hakkında hiçbir bilgisi olmamak
43
Deyim
not know any more about (something) than a pig knows about Sunday [us]
f.
(bir konuyu) hiç bilmemek
44
Deyim
not know any more about (something) than a pig knows about Sunday [us]
f.
(bir konu) hakkında hiçbir fikri olmamak
45
Deyim
along about [us]
zf.
civarında
Speaking
46
Konuşma
they don't care about us
expr.
bizi önemsemiyorlar
47
Konuşma
they don't care about us
expr.
bizi düşündükleri yok
48
Konuşma
this isn't about the money for us
expr.
bizim için konu para değil
49
Konuşma
they don't care about us
expr.
bizi takmıyorlar
50
Konuşma
you never cared about us
expr.
bizi hiç umursamadın
51
Konuşma
where did you hear about us?
expr.
bizi nereden duydunuz?
52
Konuşma
you never cared about us
expr.
beni hiç umursamadın
53
Konuşma
they don't care about us
expr.
bizi umursamıyorlar
54
Konuşma
how about coming with us?
expr.
bizimle gelmeye ne dersin?
55
Konuşma
why don't you tell us a little bit about yourself?
expr.
neden bize biraz kendinden bahsetmiyorsun?
56
Konuşma
is it about us?
expr.
sorunun bizimle mi ilgili?
57
Konuşma
what about us?
expr.
ya biz?
58
Konuşma
they don't care about us
expr.
umurlarında değiliz
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of about us
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy