| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | break one's silence over match-fixing allegations against him/her f. | hakkındaki şike iddialarına karşı sessizliğini bozmak |
| Genel | against him/her zf. | ona karşı |
| Speaking | ||
| Konuşma | her word against your word expr. | senin sözüne karşı onun sözü |
| Modern Slang | ||
| Modern Argo | against her will is against the law expr. | kadının rızası dışındaysa yasaya da aykırıdır |
| Modern Argo | against her will is against the law expr. | kadına rızası/isteği dışında yapılan her türlü cinsel davranış yasa dışıdır |
