Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
be hard
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"be hard"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 113 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
be hard at hand
f.
kapıya dayanmış olmak
2
Genel
be hard done by
f.
haksızlığa uğramak
3
Genel
be hard at hand
f.
kapıda olmak
4
Genel
be hard of hearing
f.
ağır işitmek
5
Genel
be hard by
f.
çok yakın olmak
6
Genel
be hard up
f.
sıkıntıya düşmek
7
Genel
be hard of hearing
f.
kulağı ağır işitmek
8
Genel
be hard up for money
f.
para sıkıntısı çekmek
9
Genel
be hard put to do something
f.
akla karayı seçmek
10
Genel
be frozen hard
f.
donup kaskatı olmak
11
Genel
be a hard worker
f.
çok çalışkan olmak
12
Genel
be hard by
f.
çok yakınında olmak
13
Genel
be hard hit by
f.
bir şeyin çok zararını görmek
14
Genel
be hard to believe
f.
inanması zor olmak
15
Genel
be hard to believe
f.
inanması güç olmak
16
Genel
be between a rock and a hard place
f.
iki arada kalmak
17
Genel
be between a rock and a hard place
f.
iki arada bir derede kalmak
18
Genel
be hard up
f.
eli darda olmak
19
Genel
be hard on somebody's trail
f.
ensesinde olmak
20
Genel
be hard on someone's heels
f.
birinin peşini bırakmamak
21
Genel
be hard on the heels of
f.
-in hemen ardından gelmek
22
Genel
be (very) hard to do
f.
yapması (çok) zor olmak
23
Genel
be hard on yourself
f.
kendine haksızlık etmek
Colloquial
24
Konuşma Dili
be hard pushed
f.
çok uğraşmak
25
Konuşma Dili
be hard pushed
f.
elinden geleni yapmak
26
Konuşma Dili
be hard pushed
f.
kendini zorlamak
27
Konuşma Dili
be hard pushed
f.
çabalamak
28
Konuşma Dili
be hard pushed
f.
mücadele etmek
29
Konuşma Dili
be hard pushed
f.
çaba sarf etmek
30
Konuşma Dili
be hard pushed
f.
cebelleşmek
Idioms
31
Deyim
be hard up
f.
akla karayı seçmek
32
Deyim
be hard put to it
f.
akla karayı seçmek
33
Deyim
be hard at it
f.
arı gibi çalışmak
34
Deyim
be hard on someone
f.
birine kötü davranmak
35
Deyim
be hard on
f.
birine çok kötü davranmak
36
Deyim
be hard on
f.
birine karşı çok kötü olmak
37
Deyim
be hard on someone
f.
birini üzmek
38
Deyim
be hard up
f.
çok sıkışmak
39
Deyim
be hard at it
f.
çok çalışmak
40
Deyim
be hard at it
f.
çok meşgul olmak
41
Deyim
be hard up
f.
dara düşmek
42
Deyim
be hard up
f.
darda kalmak
43
Deyim
be hard at it
f.
çok işi olmak
44
Deyim
be hard up
f.
çok sıkıntı çekmek
45
Deyim
be hard pushed (brit)
f.
eli darda olmak
46
Deyim
be a hard act to follow
f.
elde edilmesi/tekrarlanması zor bir başarı elde etmek
47
Deyim
be hard on someone's track
f.
ensesine yapışmak
48
Deyim
be hard done by
f.
haksızlığa uğramak
49
Deyim
be hard on someone's trail
f.
ensesine yapışmak
50
Deyim
be hard upon
f.
göz açtırmamak
51
Deyim
be between a rock and a hard place
f.
iki arada bir derede kalmak
52
Deyim
be between a rock and a hard place
f.
ikilemde kalmak
53
Deyim
be between a rock and a hard place
f.
iki arada kalmak
54
Deyim
be hard at it
f.
işi başından aşkın olmak
55
Deyim
be hard up for cash
f.
paraya sıkışık olmak
56
Deyim
be hard pushed (brit)
f.
paraya sıkışık olmak
57
Deyim
be hard put to do something
f.
zorlanmak
58
Deyim
be (as) hard as nails
f.
turp gibi olmak
59
Deyim
be (as) hard as nails
f.
sağlam olmak
60
Deyim
be (as) hard as nails
f.
çetin ceviz olmak
61
Deyim
be (as) hard as nails
f.
güçlü kuvvetli olmak
62
Deyim
be (as) hard as nails
f.
dayanıklı olmak
63
Deyim
be (as) hard as nails
f.
güçlü olmak
64
Deyim
be (as) hard as nails
f.
çivi gibi sağlam olmak
65
Deyim
be (as) hard as nails
f.
metanetli olmak
66
Deyim
be hard done-by
f.
mağdur olmak
67
Deyim
be hard done-by
f.
suistimale uğramış olmak
68
Deyim
be hard done-by
f.
aldatılmış olmak
69
Deyim
be hard done-by
f.
kazıklanmış olmak
70
Deyim
be hard done-by
f.
kandırılmış olmak
71
Deyim
be hard hit (by something)
f.
(bir şeyden) çok zarar görmek
72
Deyim
be hard hit (by something)
f.
(bir şeyden) büyük/ağır bir darbe yemek
73
Deyim
be hard hit (by something)
f.
(bir şeyden) ağır hasar almak
74
Deyim
be hard on (one)
f.
(birine) sert/kötü davranmak
75
Deyim
be hard on (one)
f.
(birine) merhametsizce/acımasızca davranmak
76
Deyim
be hard on (one)
f.
(birine) çok katı davranmak
77
Deyim
be hard on (one)
f.
(birini) üzmek
78
Deyim
be hard on (one)
f.
(biri) için zor olmak
79
Deyim
be hard on (one)
f.
(birine) ağır gelmek
80
Deyim
be hard on (one)
f.
(birine) haksızlık olmak
81
Deyim
be hard on somebody
f.
birine sert/kötü davranmak
82
Deyim
be hard on somebody
f.
birine merhametsizce/acımasızca davranmak
83
Deyim
be hard on somebody
f.
birine çok katı davranmak
84
Deyim
be hard on somebody
f.
birini üzmek
85
Deyim
be hard on somebody
f.
biri için zor olmak
86
Deyim
be hard on somebody
f.
birine ağır gelmek
87
Deyim
be hard on somebody
f.
birine haksızlık olmak
88
Deyim
be hard put
f.
akla karayı seçmek
89
Deyim
be hard put
f.
zorlanmak
90
Deyim
be hard put to
f.
akla karayı seçmek
91
Deyim
be hard put to
f.
zorlanmak
92
Deyim
be hard up for something
f.
bir şeyin yokluğunu çekmek
93
Deyim
be hard up for something
f.
bir şeyin sıkıntısına düşmek
94
Deyim
be hard up for something
f.
bir şeye çok sıkışmak
95
Deyim
be hard done by
f.
haksızlığa uğramak
96
Deyim
be hard-pressed
f.
baskı altında olmak
97
Deyim
be hard-pressed
f.
eli darda olmak
98
Deyim
be hard-pressed
f.
paraya sıkışık olmak
99
Deyim
be hard-pressed
f.
zor durumda olmak
100
Deyim
be hard-pressed
f.
darda olmak
101
Deyim
be hard-pressed
f.
(bir şeyi yapmakta) zorlanmak
Speaking
102
Konuşma
it shouldn't be that hard
expr.
bu kadar zor olmamalı
103
Konuşma
it must be hard being a woman
expr.
kadın olmak zor olmalı
104
Konuşma
don't be so hard on yourself
expr.
kendine bu kadar yüklenme
105
Konuşma
don't be too hard on yourself
expr.
kendine karşı bu kadar katı olma
Slang
106
Argo
be hard up
f.
yalnızlık çekmek
107
Argo
be hard up
f.
yalnızlığa düşmek
108
Argo
be hard up
f.
güvenilmez kişilerle vakit geçirecek kadar yalnız olmak
109
Argo
be hard up
f.
yokluk çekmek (uyuşturucu/alkol)
110
Argo
be hard up
f.
yokluğa düşmek (uyuşturucu/alkol)
111
Argo
be hard up
f.
sarhoş olmak
112
Argo
be hard up
f.
kafası iyi olmak
113
Argo
be hard up
f.
kafası güzel olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of be hard
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy