best make - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

best make



"best make" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

İngilizce Türkçe
General
make the best of f. azami derecede yararlanmak
make the best of a bad situation f. kötü bir durum karşısında idare etmeye çalışmak
make the best of one's time f. zamanını iyi kullanmak
Proverb
make the best of a bad job kötü bir işi elden geldiğince düzeltmek
Colloquial
make the best of f. eldekini en iyi şekilde kullanmak
make the best of f. en iyi şekilde değerlendirmek
make the best of f. sonuna kadar kullanmak
make the best of it f. koşullar çok iyi olmasa da elinden gelenin en iyisini yapmak
make the best of it f. kötü bir durumda yapabileceğinin en iyisini yapmak
make the best of it f. kötü bir durumdan mümkün olduğunca çok yarar sağlamaya çalışmak
make the best of it f. zor koşullara mümkün olduğunca uyum sağlamaya çalışmak
Idioms
make the best of f. birşeyin hakkını vermek
make the best of f. elinden geleni yapmak
make the best of f. gerekeni yapmak
make the best of a bad bargain f. her şeye göğüs germek
make the best of f. yapabileceğinin en iyisini yapmak
make the best of a bad situation f. zarardan yarar sağlamak
make the best of a bad bargain f. yapabileceğinin en iyisini yapmak
make the best of a bad situation f. zor koşullar altında elinden gelenin en iyisini yapmak
make the best of one's way [brit] f. elinden geldiğince hızlı gitmek
make the best of a bad bargain f. sıkıntılı bir durumu kendi yararına çevirmek
make the best of a bad bargain f. şanssızlığı şansa çevirmek
make the best of a bad bargain f. elindekini en iyi şekilde kullanmak/değerlendirmek
make the best of a bad bargain f. zor koşullar altında elinden gelenin en iyisini yapmak
make the best of a bad bargain f. zarardan yarar sağlamak
make the best of (something) f. (bir şeyden) azami derecede yararlanmak
make the best of (something) f. (bir şeyi) en iyi şekilde değerlendirmek
make the best of (something) f. (eldekini) en iyi şekilde kullanmak
make the best of (something) f. (bir şeyi) sonuna kadar kullanmak
make the best of (something) f. (bir şeyin) hakkını vermek
make the best of (something) f. (bir şeyden) en iyi şekilde faydalanmaya/yarar sağlamaya bakmak
make the best of something f. eldekini en iyi şekilde kullanmak
make the best of something f. elindekini sonuna kadar kullanmak
make the best of something f. elindekinden en iyi şekilde faydalanmaya/yarar sağlamaya bakmak
make the best of things f. eldekini en iyi şekilde kullanmak
make the best of things f. elindekini sonuna kadar kullanmak
make the best of things f. elindekinden en iyi şekilde faydalanmaya/yarar sağlamaya bakmak
make the best of a bad job f. eldekini en iyi şekilde kullanmak
make the best of a bad job f. elindekini sonuna kadar kullanmak
make the best of a bad job f. elindekinden en iyi şekilde faydalanmaya/yarar sağlamaya bakmak
Speaking
you had better make the best of it expr. elinden geleni yapmaya başlamalısın
I make more in a month now than I did in my best year as a teacher expr. öğretmenlikte yılda kazandığım en yüksek kazancın daha fazlasını şimdi bir ayda kazanıyorum