coming in - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

coming in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"coming in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

İngilizce Türkçe
General
coming in [obsolete] i. giriş
coming in [obsolete] i. başlangıç
coming in [obsolete] i. girme şekli
hit a vehicle coming in the opposite direction f. karşı yönden gelen araca çarpmak
hit a car coming in the opposite direction f. karşı yönden gelen arabaya çarpmak
hit a car coming in the opposite direction f. karşı yönden seyreden arabaya çarpmak
hit a vehicle coming in the opposite direction f. karşı yönden seyreden araca çarpmak
hit a truck coming in the opposite direction f. karşı yönden seyreden kamyona çarpmak
hit a truck coming in the opposite direction f. karşı yönden gelen kamyona çarpmak
hit a truck coming in the opposite direction f. karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak
in the coming years zf. ileriki yıllarda
in the coming days zf. önümüzdeki günlerde
in the coming months zf. önümüzdeki aylarda
in the coming weeks zf. önümüzdeki haftalarda
in the coming years zf. önümüzdeki senelerde
in the coming years zf. önümüzdeki yıllarda
Phrases
not long in coming zf. çok yakında
we're coming in for a landing! expr. inişe geçiyoruz!
in the coming days expr. önümüzdeki günler
Idioms
not be backward in coming forward f. bir şeyi yapmaktan geri durmamak
not be backward in coming forward f. çekingen davranmamak
not to be backward in coming forward f. gözünü daldan budaktan esirgememek
not to be backward in coming forward f. gözünü daldan budaktan sakınmamak
not be backward in coming forward f. lafını sakınmamak
not be backward in coming forward f. lafını esirgememek
be (not) backward in coming forward f. çekinmek
be (not) backward in coming forward f. fikrini söylemeye çekinmek
be (not) backward in coming forward f. fikirlerini rahatça dile getirememek
Speaking
my dad doesn't like me coming in here expr. babam buraya gelmemden hoşlanmaz
thanks for coming in expr. geldiğin için teşekkürler
thanks for coming in expr. geldiğiniz için teşekkür ederim
how's it coming in there? expr. orada durumlar nasıl?
the water in the sink is coming out brown expr. lavabodaki su kahverengi akıyor
Trade/Economic
revenue collected in advance relevant to coming months i. gelecek aylara ait gelirler