Geçmiş

fit something

"fit something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 81 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	think someone fit for something f.	birini bir şeye uygun bulmak
2	Genel	think someone fit for something f.	birinin bir şeye uygun olduğunu düşünmek
3	Genel	fit around something f.	bir şeyi sarmak/örtmek
Phrasals
4	Öbek Fiiller	fit (someone or something) up with (something) f.	(birine/bir şeye) gerekli ekipmanı vermek/sağlamak
5	Öbek Fiiller	fit (someone or something) up with (something) f.	(birine/bir şeye) uygun ekipman sağlamak
6	Öbek Fiiller	fit (someone or something) up with (something) f.	(birini/bir şeyi) gerekli parça, ekipman, kıyafet, alet ile donatmak/teçhiz etmek
7	Öbek Fiiller	fit (one) for (something) f.	(birinin) ölçülerini alarak (bir giysiye) uygun olduğundan emin olmak
8	Öbek Fiiller	fit (one) for (something) f.	(bir giysinin birine) uyup uymayacağına bakmak
9	Öbek Fiiller	fit (one) for (something) f.	(bir giysinin birine) uyacağından emin olmak
10	Öbek Fiiller	fit (one) for (something) f.	(bir giysi) için (birinin) ölçülerini almak
11	Öbek Fiiller	fit (one) for (something) f.	(birini bir şeye) en iyi şekilde hazırlamak
12	Öbek Fiiller	fit (one) for (something) f.	(birini bir şeye) tam hazır/uygun hale getirmek
13	Öbek Fiiller	fit someone for something f.	birinin ölçülerini alarak bir giysiye uygun olduğundan emin olmak
14	Öbek Fiiller	fit someone for something f.	bir giysinin birine uyup uymayacağına bakmak
15	Öbek Fiiller	fit someone for something f.	bir giysinin birine uyacağından emin olmak
16	Öbek Fiiller	fit someone for something f.	bir giysi için birinin ölçülerini almak
17	Öbek Fiiller	fit someone for something f.	birini bir şeye hazırlamak
18	Öbek Fiiller	fit someone for something f.	birini bir şeye tam hazır/uygun hale getirmek
19	Öbek Fiiller	fit (something) to (someone or something) f.	(bir şeyi birine/bir şeye) göre hazırlamak
20	Öbek Fiiller	fit (something) to (someone or something) f.	(bir şeyi birine/bir şeye) uygun hale getirmek
21	Öbek Fiiller	fit (something) to (someone or something) f.	(bir şeyi birine/bir şeye) uygun olarak hazırlamak
22	Öbek Fiiller	fit something to something f.	bir şeyi bir şeye uydurmak
23	Öbek Fiiller	fit something to something f.	bir şeyi bir şeye uygun hazırlamak/hale getirmek
24	Öbek Fiiller	fit something to something f.	bir şeyi bir şeye uyarlamak
25	Öbek Fiiller	fit around (something) f.	(bir şeyi) saracak/örtecek büyüklükte olmak
26	Öbek Fiiller	fit someone or something in something f.	birini/bir şeyi bir şeye sığdırmak
27	Öbek Fiiller	fit someone or something in something f.	birini bir şeyi araya sıkıştırmak
28	Öbek Fiiller	fit someone or something into something f.	birini/bir şeyi bir şeye sığdırmak
29	Öbek Fiiller	fit someone or something into something f.	birini bir şeyi araya sıkıştırmak
30	Öbek Fiiller	fit someone or something in f.	birini/bir şeyi bir şeye sığdırmak
31	Öbek Fiiller	fit someone or something in f.	birini bir şeyi araya sıkıştırmak
32	Öbek Fiiller	fit in with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) uyuşmak
33	Öbek Fiiller	fit in with (someone or something) f.	(birine/bir şeye) ayak uydurmak
34	Öbek Fiiller	fit in with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) benzeşmek
35	Öbek Fiiller	fit into something f.	bir şeye sığmak
36	Öbek Fiiller	fit in something f.	bir şeye sığmak
37	Öbek Fiiller	fit something on something f.	bir şeyi bir şeyin üstüne uydurmak/takmak
38	Öbek Fiiller	fit something onto something f.	bir şeyi bir şeyin üstüne uydurmak/takmak
39	Öbek Fiiller	fit something on f.	bir şeyi bir şeyin üstüne uydurmak/takmak
40	Öbek Fiiller	fit on (something) f.	(bir şeye) takmak
41	Öbek Fiiller	fit on (something) f.	(bir şeyin) üstüne geçirmek/takmak
42	Öbek Fiiller	fit someone or something out (with something) f.	birini/bir şeyi (bir şeyle) donatmak
43	Öbek Fiiller	fit someone or something out (with something) f.	birini/bir şeyi (bir şeyle) teçhiz etmek
44	Öbek Fiiller	fit someone or something out (with something) f.	birine/bir şeye (bir şey) sağlamak/temin etmek
45	Öbek Fiiller	fit someone or something out f.	birini/bir şeyi donatmak
46	Öbek Fiiller	fit someone or something out f.	birini/bir şeyi (bir şeyle) teçhiz etmek
47	Öbek Fiiller	fit someone or something out f.	birine/bir şeye (bir şey) sağlamak/temin etmek
48	Öbek Fiiller	fit something together f.	bir şeyi birleştirmek
49	Öbek Fiiller	fit something together f.	bir şeyleri bir araya getirmek
50	Öbek Fiiller	fit something together f.	bir şeyleri birbirine geçirmek
51	Öbek Fiiller	fit with (something) f.	(bir şeyle) uymak
52	Öbek Fiiller	fit with (something) f.	(bir şeyle) uyum sağlamak
53	Öbek Fiiller	fit with (something) f.	(bir şeyle) uyuşmak
54	Öbek Fiiller	fit with (something) f.	(bir şeye) uygun gelmek
55	Öbek Fiiller	fit with (something) f.	(bir şeyle) donatmak
56	Öbek Fiiller	fit with (something) f.	(gerekli ekipmanı) vermek/sağlamak
57	Öbek Fiiller	fit with (something) f.	(gerekli parça, ekipman, kıyafet, alet ile) donatmak/teçhiz etmek
58	Öbek Fiiller	fit with (something) f.	(uygun ekipman) sağlamak
Colloquial
59	Konuşma Dili	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) tam (birine/bir şeye) göre bulmak
60	Konuşma Dili	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) tam (birine/bir şeye) uygun bulmak
61	Konuşma Dili	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) tam (birine/bir şeye) layık görmek
62	Konuşma Dili	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) tam (birine/bir şeye) biçilmiş kaftan olarak düşünmek
63	Konuşma Dili	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) fiziksel olarak (birine/bir şeye) uygun bulmak
64	Konuşma Dili	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) fiziksel olarak (birini/bir şeyi) kaldırabileceğini düşünmek
65	Konuşma Dili	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) fiziksel olarak (biriyle/bir şeyle) başa çıkabileceğini düşünmek
66	Konuşma Dili	think (someone or something) is fit for (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin, biri/bir şey için) yeterince fit/zinde olduğunu düşünmek
67	Konuşma Dili	think someone or something fit for someone or something f.	birini/bir şeyi tam birine/bir şeye göre bulmak
68	Konuşma Dili	think someone or something fit for someone or something f.	birini/bir şeyi tam birine/bir şeye uygun bulmak
69	Konuşma Dili	think someone or something fit for someone or something f.	birini/bir şeyi, birine/bir şeye layık görmek
70	Konuşma Dili	think someone or something fit for someone or something f.	birini/bir şeyi tam birine/bir şeye biçilmiş kaftan olarak görmek
71	Konuşma Dili	think someone fit for something f.	birinin bir şey için yeterince fit/zinde olduğunu düşünmek
72	Konuşma Dili	think someone fit for something f.	birinin bir şey için yeterince sağlıklı olduğunu düşünmek
73	Konuşma Dili	think someone fit for something f.	birinin bir şey için yeterince formunda olduğunu düşünmek
74	Konuşma Dili	think someone fit for something f.	birinin bir şey için yeterince kondisyonlu olduğunu düşünmek
Idioms
75	Deyim	see fit to do something f.	bir şeyi yapmayı uygun bulmak/görmek
76	Deyim	fit something on the back of a postage stamp f.	bir konu hakkında çok az bilgisi olmak
77	Deyim	not fit to hold a candle to (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) eline su dökememek
78	Deyim	not fit to hold a candle to (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) tırnağı bile olamamak
79	Deyim	not fit to hold a candle to (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) yanından bile geçememek
80	Deyim	think fit (to do something) f.	(bir şey yapmayı) uygun görmek
81	Deyim	think fit (to do something) f.	(bir şey yapmayı) uygun bulmak