give a time

"give a time" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	give somebody a hard time f.	kök söktürmek
2	Genel	(for a teacher) give a student hard time in school f.	bir öğrenciye takmak
Idioms
3	Deyim	give someone a hard time f.	birine sıkıntı vermek
4	Deyim	give someone a hard time f.	birine rahatsızlık vermek
5	Deyim	give somebody a hard time f.	birinin işini zorlaştırmak
6	Deyim	give somebody a rough time f.	birine çektirmek
7	Deyim	give someone a hard time f.	birini eleştirmek
8	Deyim	give somebody a hard time f.	birine zor anlar yaşatmak
9	Deyim	give somebody a rough time f.	birine yokuş yapmak
10	Deyim	give someone a hard time f.	birini rahatsız etmek
11	Deyim	give someone a hard time f.	birine sert davranmak ve güçlük çıkarmak
12	Deyim	give somebody a rough time f.	birine zorluk çıkarmak
13	Deyim	give someone a bad time f.	birine sıkıntı vermek
14	Deyim	give somebody a rough time f.	birine zorlu/sıkıntılı anlar yaşatmak
15	Deyim	give someone a rough time f.	birine sıkıntı vermek
16	Deyim	give somebody a rough time f.	gününü göstermek
17	Deyim	give somebody a rough time f.	sıkıntı vermek
18	Deyim	give someone a hard time f.	üzerine gitmek
19	Deyim	give someone a hard time f.	üzerine varmak
20	Deyim	give someone a hard time f.	yaptığı bir şey yüzünden kendisini suçlu hissettirmek
21	Deyim	give someone a hard time f.	üstüne gitmek
22	Deyim	give someone a hard time f.	üstüne varmak
23	Deyim	give (one) a bad time f.	(birinin) canına okumak
24	Deyim	give (one) a bad time f.	(birini) yerin dibine sokmak
25	Deyim	give (one) a bad time f.	(biriyle) alay etmek/dalga geçmek
26	Deyim	give (one) a bad time f.	(birinin) burnundan getirmek
27	Deyim	give somebody a rough time (of it) f.	birine zorluk çıkarmak
28	Deyim	give somebody a rough time (of it) f.	birinin burnundan getirmek
29	Deyim	give somebody a rough time (of it) f.	birine çektirmek
30	Deyim	give somebody a rough time (of it) f.	birine sıkıntı vermek
31	Deyim	give somebody a hard time (of it) f.	birine zorluk çıkarmak
32	Deyim	give somebody a hard time (of it) f.	birinin burnundan getirmek
33	Deyim	give somebody a hard time (of it) f.	birine çektirmek
34	Deyim	give somebody a hard time (of it) f.	birine sıkıntı vermek
35	Deyim	give somebody a bad time (of it) f.	birine zorluk çıkarmak
36	Deyim	give somebody a bad time (of it) f.	birinin burnundan getirmek
37	Deyim	give somebody a bad time (of it) f.	birine çektirmek
38	Deyim	give somebody a bad time (of it) f.	birine sıkıntı vermek
39	Deyim	give (one) a hard time f.	(biriyle) alay etmek
40	Deyim	give (one) a hard time f.	(birine) sataşmak
41	Deyim	give (one) a hard time f.	(biriyle) dalga geçmek
42	Deyim	give (one) a hard time f.	(birinin) üzerine gitmek/varmak
43	Deyim	give (one) a hard time f.	(birinin) burnundan getirmek
44	Deyim	give (one) a hard time f.	(birine) kök söktürmek
45	Deyim	give (one) a hard time f.	(birine) zor anlar yaşatmak
46	Deyim	give (one) a rough time f.	(birinin) üzerine gitmek/varmak
47	Deyim	give (one) a rough time f.	(birinin) burnundan getirmek
48	Deyim	give (one) a rough time f.	(birine) kök söktürmek
49	Deyim	give (one) a rough time f.	(birine) zor anlar yaşatmak
50	Deyim	give a hard time f.	kök söktürmek
51	Deyim	give a hard time f.	işini zorlaştırmak
52	Deyim	give a hard time f.	zor anlar yaşatmak
53	Deyim	give a hard time f.	rahatsız etmek
54	Deyim	give a hard time f.	sıkıntı vermek
55	Deyim	give a hard time f.	rahatsızlık vermek
56	Deyim	give a hard time f.	üstüne varmak
57	Deyim	give a hard time f.	üzerine gitmek
58	Deyim	give a hard time f.	burnundan getirmek
Speaking
59	Konuşma	every time I give it a go expr.	her deneyişimde
60	Konuşma	I've wanted to give this to you for a long time expr.	uzun zamandır bunu sana vermek istiyordum