hard- line - Türkçe İngilizce Sözlük

hard- line

"hard- line" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

İngilizce Türkçe
General
hard-line s. sertlik yanlısı
Are the hardliners getting the upper hand?
Sertlik yanlıları üstünlüğü ele mi geçiriyor?

More Sentences
hard line i. şanssızlık
hard line i. talihsizlik
hard-line i. katı tutum
hard-line i. şanssızlık
hard-line i. ödünsüz davranış
hard-line i. talihsizlik
hard-line approach i. radikal yaklaşım
hard-line approach i. sert yaklaşım
hard line i. sert politika
hard line i. katı duruş
hard-line i. sert politika
hard-line i. kesin durum
take a hard line with f. sert davranmak
hard-line s. ödünsüz
hard-line s. sert
hard-line s. inatçı
hard-line s. katı
hard-line s. uzlaşmaz
hard-line s. katı tutumlu
hard-line s. uzlaşmaz
hard-line s. yobaz
hard-line s. sert
hard-line s. ödün vermeyen
Idioms
take a hard line with someone f. birine nefes aldırmamak
take a hard line with someone f. birine sert/katı davranmak
take a hard line f. sert bir tavrı olmak
take a hard line f. katı olmak
take a hard line f. esnek olmamak
take a hard line f. kesin/net bir çizgisi olmak
take a hard line f. sert davranmak
take a hard line f. katı davranmak
take a hard line f. kesin/net olarak tavrını koymak
take a hard line f. nefes aldırmamak
take a hard line f. taviz vermemek
Industry
hard line i. demonte ürün
hard line i. parçalarına ayrılmış ürün
hard-line i. demonte ürün
hard-line i. parçalarına ayrılmış ürün
hard-line s. demonte edilmiş
hard-line s. parçalarına ayrılmış
hard-line s. demonte
hard-line s. parçalarına ayrılmış