have life - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

have life

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"have life" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

İngilizce Türkçe
General
have the time of one's life f. eğlenceli vakit geçirmek
have a special place in one's life f. hayatında özel bir yere sahip olmak
have a multi-dimensional life f. çok boyutlu yaşamak
have enough life/time for something f. ömrü yetmek
Colloquial
have we ever met in real life? expr. gerçek hayatta karşılaştık mı hiç?
have we ever met in real life? expr. gerçek hayatta tanıştık mı hiç?
Idioms
(have) a life of its own i. bir şeyin kendi kendine harekete geçmesi
have a charmed life f. çok şanslı olmak
have the time of one's life f. hayatını yaşamak
have the shock of one's life f. hayatının şokunu yaşamak
have a charmed life f. hep dört ayağının üzerine düşmek
have one's name inscribed in the book of life f. hakk'ın rahmetine kavuşmak
have one's name inscribed in the book of life f. ölmek
have a charmed life f. şanslı bir yaşam sürmek
have one's name inscribed in the book of life f. rahmetli olmak
have one's name inscribed in the book of life f. vefat etmek
have name inscribed in the book of life f. vefat etmek
have name inscribed in the book of life f. ölmek
have name inscribed in the book of life f. hakk'ın rahmetine kavuşmak
have name inscribed in the book of life f. rahmetli olmak
have the time of life f. eğlenceli vakit geçirmek
have the time of life f. hayatının en eğlenceli vaktini geçirmek
have the time of life f. hayatında en çok eğlendiği vakit/dönem olmak
have the time of your life f. eğlenceli vakit geçirmek
have the time of your life f. hayatının en eğlenceli vaktini geçirmek
have the time of your life f. hayatında en çok eğlendiği vakit/dönem olmak
where have you been all my life? expr. bunca zamandır neredeydin?
Speaking
do you have someone special in your life i. hayatında özel biri var mı
I have a life here expr. benim burada bir hayatım var
you have your whole life in front of you expr. daha yolun başındasınız
you have your whole life in front of you expr. daha yolun başındasın
I have never heard such nonsense in my entire life! expr. hayatımda böyle saçmalık duymadım!
do you have someone in your life? expr. hayatında biri var mı?
have a nice life! expr. hayatta başarılar!
have a great life! expr. hayatta başarılar!
I have never done homework in my life expr. hayatımda hiç ödev yapmadım
you have to change your life expr. hayatını değiştirmelisin
do you have someone in your life? expr. hayatında birisi var mı?
I have a very comfortable life with my wife expr. karımla da çok rahat bir hayatım var
I have a very comfortable life with my wife expr. karımla da çok rahat bir hayatımız var
have great life! expr. sana hayatta başarılar!
have nice life! expr. sana hayatta başarılar!