leave something to - Türkçe İngilizce Sözlük

leave something to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"leave something to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

İngilizce Türkçe
General
leave something to its fate f. kaderine terketmek
leave something to its fate f. kaderine bırakmak
leave something to rest f. dinlenmeye bırakmak
leave something to mature f. dinlenmeye bırakmak
leave something to one's fate f. kaderine terk etmek
leave something to time f. zamana bırakmak
leave something to the last minute f. son ana bırakmak
leave something to chance f. işi şansa bırakmak
leave something to chance f. işi oluruna bırakmak
leave something to chance f. işini şansa bırakmak
Phrasals
leave something to someone f. bir şeyi birine bırakmak
leave something to someone f. bir şeyi birine miras olarak bırakmak
leave something to someone f. bir işi yapmayı birine bırakmak
Colloquial
leave something to be desired f. çok yetersiz olmak
leave something to be desired f. hiç doyurucu olmamak
leave (something) to (one) (to do something) f. (bir işi birine) bırakmak
leave (something) to (one) (to do something) f. (bir şeyi yapmak) tam (birine) göre bir iş olmak
leave (something) to (one) (to do something) f. (bir şeyi yapmak) tam (birinin) yapacağı iş olmak
leave (something) to (one) (to do something) f. (bir şeyi yapmak) tam senlik/onluk bir iş olmak
leave (something) to (one) (to do something) expr. kesin (biri) yapmıştır
leave (something) to (one) (to do something) expr. bu (birinin yapacağı) bir şeye benziyor
leave (something) to (one) (to do something) expr. (bir şeyi yapmak birinin) tipik özelliği
Idioms
leave (something) to luck f. şansa bırakmak
leave (something) to luck f. oluruna bırakmak
leave (something) to luck f. akışına bırakmak
leave oneself wide open to something f. eleştiriye davetiye çıkarmak
leave oneself wide open to something f. (eleştiriye vb) açık vermek
leave (something) to one side f. (bir şeyi) bir kenara bırakmak
leave (something) to one side f. (bir şeyi) bir yana koymak
leave something to one side f. bir şeyi bir kenara bırakmak
leave something to one side f. bir şeyi bir yana koymak
leave (one) to the mercy of (someone or something) f. (birini birinin/bir şeyin) insafına/merhametine bırakmak
leave (one) to the mercies of (someone or something) f. (birini birinin/bir şeyin) insafına/merhametine bırakmak
leave (someone, something, or oneself) (wide) open to (something) f. (birini/bir şeyi/kendini bir şeye) karşı savunmasız bırakmak
leave (someone, something, or oneself) (wide) open to (something) f. (birini/bir şeyi/kendini bir şeye) tamamen açık bırakmak
leave (someone, something, or oneself) (wide) open to (something) f. (birini/bir şeyi/kendini bir şeye) maruz bırakmak
leave (something) to fate f. (bir şeyi) kadere/şansa bırakmak
leave (something) to fate f. (bir işi) olacağına/oluruna/akışına bırakmak
leave somebody/something to the mercies of somebody/something f. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin insafına/merhametine bırakmak
leave somebody/something to the mercy of somebody/something f. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin insafına/merhametine bırakmak
leave yourself wide open to something f. bir şeye davetiye çıkarmak
leave yourself wide open to something f. kendini bir şeye karşı savunmasız bırakmak
leave yourself wide open to something f. kendini bir şeye tamamen açık bırakmak
leave yourself wide open to something f. kendini bir şeye maruz bırakmak
leave yourself open to something f. bir şeye davetiye çıkarmak
leave yourself open to something f. kendini bir şeye karşı savunmasız bırakmak
leave yourself open to something f. kendini bir şeye tamamen açık bırakmak
leave yourself open to something f. kendini bir şeye maruz bırakmak