Geçmiş

lot for lot

"lot for lot" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	not do a lot for (someone) f.	(birine) pek hitap etmemek
2	Konuşma Dili	not do a lot for (someone) f.	(birini) pek heyecanlandırmamak
3	Konuşma Dili	not do a lot for (someone) f.	(biri) için pek etkileyici olmamak
4	Konuşma Dili	not do a lot for (someone) f.	(birine) pek etkileyici gelmemek
5	Konuşma Dili	not do a lot for (someone) f.	(birinin) pek hoşuna gitmemek
6	Konuşma Dili	not do a lot for (someone) f.	(biri) için pek çekici olmamak
7	Konuşma Dili	not do a lot for (someone) f.	(biri) için pek cazip olmamak
8	Konuşma Dili	not do a lot for (someone) f.	(birine) pek çekici/cazip gelmemek
9	Konuşma Dili	not do a lot/for somebody f.	birine pek gitmemek
10	Konuşma Dili	not do a lot/for somebody f.	birine pek yakışmamak
11	Konuşma Dili	not do a lot/for somebody f.	birini pek iyi/güzel göstermemek
12	Konuşma Dili	not do a lot/for somebody f.	birini pek çekici göstermemek
13	Konuşma Dili	have a lot going for it f.	yapacak çok şeyi olmak
14	Konuşma Dili	it says a lot, much, about/for somebody/something (that...) expr.	(biri veya bir şey) hakkında çok şey söylüyor
Idioms
15	Deyim	come in for a lot of stick f.	ağır/yoğun biçimde eleştirilmek
16	Deyim	come in for a lot of stick f.	eleştirilmek
17	Deyim	come in for a lot of stick f.	eleştiri oklarının hedefi haline gelmek
18	Deyim	come in for a lot of stick f.	eleştiri almak
19	Deyim	have a lot to answer for f.	sorunun kaynağı olmak
20	Deyim	have a lot of time for somebody f.	(değer verdiği/hoşlandığı) birisine ayıracak çok zamanı olmak
21	Deyim	have a lot going for one f.	(bir görev için) biçilmiş kaftan olmak
22	Deyim	have a lot going for one f.	(bir iş için) gerekli meziyetleri olmak
23	Deyim	have a lot to answer for f.	verecek hesabı olmak
24	Deyim	come in for a lot of stick f.	yoğun eleştirilere maruz kalmak
25	Deyim	have a lot of time for somebody/something [uk] f.	birini/bir şeyi çok sevmek
26	Deyim	have a lot of time for somebody/something [uk] f.	birine/bir şeye çok saygı duymak
27	Deyim	have a lot of time for somebody/something [uk] f.	birine/bir şeye hayran olmak
28	Deyim	have a lot of time for somebody/something [uk] f.	birine/bir şeye gıpta etmek
29	Deyim	pay scot and lot (for something) [obsolete] f.	(bir şeyi) tamamen ödemek
30	Deyim	pay scot and lot (for something) [obsolete] f.	(bir şeyi) son kuruşuna kadar ödemek
31	Deyim	pay scot and lot (for something) [obsolete] f.	(bir şeyin) tam ödemesini yapmak
Speaking
32	Konuşma	there's a lot to be said for something expr.	için söylenecek çok şey var
33	Konuşma	she travels a lot for work expr.	işi gereği sık seyahat eder
Trade/Economic
34	Ticaret/Ekonomi	lot-for-lot order quantity i.	gereksinim kadar sipariş miktarı
35	Ticaret/Ekonomi	price for the lot i.	götürü fiyat
36	Ticaret/Ekonomi	lot-for-lot order quantity i.	ihtiyaç kadar sipariş miktarı
37	Ticaret/Ekonomi	total price for the lot i.	toplam götürü fiyat