one (person) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

one (person)



"one (person)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

İngilizce Türkçe
General
one-armed person i. çolak
one-person companies i. özel şirketler
one-person corporations i. tek kişilik şirketler
pit one person against another f. birbiriyle yarışmak
favor one person f. ayrıcalık tanımak
pit one person against another f. birbiriyle boy ölçüşmek
pit one person against another f. boy ölçüşmek
set one person against another f. fitne sokmak
turn against (for one person to another) f. aleyhine dönmek
one-person s. tek kişilik
one-person s. tek kişi için tasarlanmış
one-person s. tek kişi ile sınırlı
Phrasals
vacillate between (one person or thing) and (another) f. (iki kişi/iki şey) arasında kararsız kalmak
vacillate between (one person or thing) and (another) f. (iki kişi/iki şey) arasında karar verememek
vacillate between (one person or thing) and (another) f. (iki kişi/iki şey) arasında kalmak
Idioms
one thing or person after another expr. ardı ardına
one thing or person after another expr. birbiri ardına
(not) half the person/man/woman (one) used to be expr. (birinin) o eski halinden eser kalmamış
(not) half the person/man/woman (one) used to be expr. o eski kişiden/adamdan/kadından eser kalmamış
Speaking
if you mess with one person you will have the whole family after you expr. içlerinden birine dalaşırsan tüm aile peşine düşer
there's no way one person did all of this expr. tüm bunları bir kişi yapmış olamaz
Trade/Economic
one-person limited company i. tek ortaklı limited şirket
Law
one person tribunal i. tek kişilik mahkeme
Insurance
any one person expr. kişi başına
Technical
easily moved by one person s. bir kişi tarafından kolayca hareket ettirilen