Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
one (person)
"one (person)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
one-armed person
i.
çolak
2
Genel
one-person companies
i.
özel şirketler
3
Genel
one-person corporations
i.
tek kişilik şirketler
4
Genel
pit one person against another
f.
birbiriyle yarışmak
5
Genel
favor one person
f.
ayrıcalık tanımak
6
Genel
pit one person against another
f.
birbiriyle boy ölçüşmek
7
Genel
pit one person against another
f.
boy ölçüşmek
8
Genel
set one person against another
f.
fitne sokmak
9
Genel
turn against (for one person to another)
f.
aleyhine dönmek
10
Genel
one-person
s.
tek kişilik
11
Genel
one-person
s.
tek kişi için tasarlanmış
12
Genel
one-person
s.
tek kişi ile sınırlı
Phrasals
13
Öbek Fiiller
vacillate between (one person or thing) and (another)
f.
(iki kişi/iki şey) arasında kararsız kalmak
14
Öbek Fiiller
vacillate between (one person or thing) and (another)
f.
(iki kişi/iki şey) arasında karar verememek
15
Öbek Fiiller
vacillate between (one person or thing) and (another)
f.
(iki kişi/iki şey) arasında kalmak
Idioms
16
Deyim
one thing or person after another
expr.
ardı ardına
17
Deyim
one thing or person after another
expr.
birbiri ardına
18
Deyim
(not) half the person/man/woman (one) used to be
expr.
(birinin) o eski halinden eser kalmamış
19
Deyim
(not) half the person/man/woman (one) used to be
expr.
o eski kişiden/adamdan/kadından eser kalmamış
Speaking
20
Konuşma
if you mess with one person you will have the whole family after you
expr.
içlerinden birine dalaşırsan tüm aile peşine düşer
21
Konuşma
there's no way one person did all of this
expr.
tüm bunları bir kişi yapmış olamaz
Trade/Economic
22
Ticaret/Ekonomi
one-person limited company
i.
tek ortaklı limited şirket
Law
23
Hukuk
one person tribunal
i.
tek kişilik mahkeme
Insurance
24
Sigortacılık
any one person
expr.
kişi başına
Technical
25
Teknik
easily moved by one person
s.
bir kişi tarafından kolayca hareket ettirilen
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of one (person)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy