Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
play (game)
"play (game)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 105 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
play the game
f.
dürüstçe hareket etmek
2
Genel
play a game of billiards
f.
bilardo oynamak
3
Genel
play a double game
f.
iki tarafı da idare etmek
4
Genel
not to play the game
f.
mızıkçılık etmek
5
Genel
play a double game
f.
ikili oynamak
6
Genel
play the game by the rules
f.
oyunu kurallarına göre oynamak
7
Genel
play the glad game
f.
polyannacılık oynamak
8
Genel
play the game by its rules
f.
oyunu kurallarına göre oynamak
9
Genel
play computer game
f.
bilgisayar oyunu oynamak
10
Genel
play computer game
f.
bilgisayar oynamak
11
Genel
play a game
f.
oyun oynamak
12
Genel
play a card game
f.
kart oyunu oynamak
13
Genel
play okey game
f.
okey oynamak
Idioms
14
Deyim
two can play at this game
i.
bu oyunda ben de varım
15
Deyim
a game that two can play
i.
iki kişinin oynayabildiği bir oyun
16
Deyim
a game at which two can play
i.
ikili oyun
17
Deyim
a game at which two can play
i.
iki kişilik bir oyun
18
Deyim
a game at which two can play
i.
iki tarafın da yapabileceği bir şey
19
Deyim
a game at which two can play
i.
karşı tarafın da aynı şekilde karşılık verebileceği bir durum
20
Deyim
a game at which two can play
i.
iki kişinin oynayabildiği bir oyun
21
Deyim
a game that two can play
i.
ikili oyun
22
Deyim
a game that two can play
i.
iki kişilik bir oyun
23
Deyim
a game that two can play
i.
iki tarafın da yapabileceği bir şey
24
Deyim
a game that two can play
i.
karşı tarafın da aynı şekilde karşılık verebileceği bir durum
25
Deyim
game that two can play
i.
iki kişilik oyun
26
Deyim
game that two can play
i.
iki kişinin oynayabildiği oyun
27
Deyim
game that two can play
i.
iki tarafın da kullanabileceği strateji
28
Deyim
game that two can play
i.
karşı tarafın da aynı şekilde karşılık verebileceği durum
29
Deyim
play the glad game
f.
aşırı iyimser olmak
30
Deyim
play the waiting game
f.
bekleyip görmek
31
Deyim
play a waiting game
f.
beklemede kalmak
32
Deyim
play the waiting game
f.
beklemede kalmak
33
Deyim
play a waiting game
f.
bekleyip görmek
34
Deyim
play the game
f.
dürüst ve onurlu olmak
35
Deyim
play a double game
f.
iki tarafı birden idare etmek
36
Deyim
play a double game
f.
iki tarafı da idare etmek
37
Deyim
play someone at their own game
f.
kendi oyunuyla/taktiğiyle yenmek
38
Deyim
play a game of cat and mouse
f.
kedi-fare oyunu oynamak
39
Deyim
play the game
f.
kurallarına göre oynamak
40
Deyim
play one's own game
f.
kendi işini yapmak
41
Deyim
play one's own game
f.
kendi oyununu oynamak
42
Deyim
play somebody at their own game
f.
kendi oyunuyla/taktiğiyle yenmek
43
Deyim
play someone at their own game
f.
kendi oyunuyla yenmek
44
Deyim
play the glad game
f.
polyannacılık oynamak
45
Deyim
play someone's game
f.
birinin kitabına göre oynamak/hareket etmek
46
Deyim
play someone's game
f.
birinin yolunu takip etmek
47
Deyim
play someone's game
f.
birinin tasarladığı/planladığı yoldan gitmek
48
Deyim
play someone's game
f.
birinin şartlarına/koşullarına göre hareket etmek
49
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
(birini) kendi silahıyla vurmak
50
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
(birine) onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek
51
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
kısasa kısas yapmak
52
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
misilleme yapmak
53
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
kana kan mücadele etmek
54
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
göze göz mücadele etmek
55
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
dişe diş mücadele etmek
56
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
yapılan kötülüğün karşılığını aynı biçimde vermek
57
Deyim
play a losing game
f.
başarısız olacağı belli bir şeyi yapmaya çabalamak
58
Deyim
play a losing game
f.
beyhude çaba sarf etmek
59
Deyim
play a losing game
f.
boşuna çaba sarf etmek
60
Deyim
play a losing game
f.
boşa kürek çekmek
61
Deyim
play a losing game
f.
haybeye kürek çekmek
62
Deyim
play a losing game
f.
boşuna uğraşmak
63
Deyim
play a losing game
f.
olmayacak duaya amin demek
64
Deyim
play the percentage game
f.
eski istatistiklere/deneyimlere bakarak şansını artırmaya çalışmak
65
Deyim
play the percentage game
f.
eski tecrübelerden veya verilerden yola çıkarak hareket etmek/karar vermek
66
Deyim
play a waiting game
f.
işin sırasını beklemek
67
Deyim
play a waiting game
f.
bekle gör politikası uygulamak
68
Deyim
play the percentage game
f.
başarılı olmak için ihtimalleri hesaplarken güvenli ve sistemli bir eylem planı tercih etmek
69
Deyim
not play that game
f.
oyuna gelmemek
70
Deyim
not play that game
f.
tuzağa düşmemek
71
Deyim
not play that game
f.
oyunun parçası olmak istememek
72
Deyim
play (one) at (one's) own game
f.
(birini) kendi oyunuyla/taktiğiyle yenmek
73
Deyim
play (one) at (one's) own game
f.
(birini) kendi oyunuyla yenmek
74
Deyim
play (one) at (one's) own game
f.
(birini) kendi silahıyla vurmak
75
Deyim
play somebody's game
f.
birini kendi silahıyla vurmak
76
Deyim
play somebody's game
f.
birine onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek
77
Deyim
play somebody's game
f.
kısasa kısas yapmak
78
Deyim
play somebody's game
f.
misilleme yapmak
79
Deyim
play somebody's game
f.
yapılan kötülüğün karşılığını aynı biçimde vermek
80
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
birini kendi silahıyla vurmak
81
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
birine onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek
82
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
kısasa kısas yapmak
83
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
misilleme yapmak
84
Deyim
play the same game (as somebody)
f.
yapılan kötülüğün karşılığını aynı biçimde vermek
85
Deyim
play the long game
f.
geleceğe yatırım yapmak
86
Deyim
two can play at this game
expr.
bu oyunu iki kişi oynar
87
Deyim
two can play at this game
expr.
madem öyle bende aynı oyunu oynarım
88
Deyim
two can play at that game
expr.
(bu) oyunda ben de varım. yaptığını sana ödeteceğim. ben de sana aynını yapacağım
89
Deyim
that's a game that two can play
expr.
bu iki kişinin oynayabildiği bir oyun
90
Deyim
that's a game that two can play
expr.
bu ikili bir oyun
91
Deyim
that's a game that two can play
expr.
bu iki kişilik bir oyun
92
Deyim
that's a game that two can play
expr.
bu iki tarafın da yapabileceği bir şey
93
Deyim
that's a game that two can play
expr.
bu karşı tarafın da aynı şekilde karşılık verebileceği bir durum
94
Deyim
two can play this game
expr.
bu oyunda ben de varım
95
Deyim
two can play this game
expr.
bu oyunu iki kişi oynar
96
Deyim
two can play this game
expr.
madem öyle bende aynı oyunu oynarım
Speaking
97
Konuşma
I don't want to play this game anymore
expr.
artık bu oyunu oynamak istemiyorum
98
Konuşma
everyone can play this game
expr.
bu oyunu herkes oynayabilir
99
Konuşma
I want to play a game
expr.
bir oyun oynamak istiyorum
100
Konuşma
work in pairs and play the vocabulary game.
expr.
çiftler halinde kelime oyunu oynayın
101
Konuşma
which game do you want to play?
expr.
hangi oyunu oynamak istiyorsun?
102
Konuşma
go play your game
expr.
git oyununu oyna
103
Konuşma
which game do you want to play?
expr.
hangi oyunu oynamak istiyorsunuz?
104
Konuşma
it's not whether you win or lose, it's how you play the game
expr.
kazanman ya da kaybetmen önemli değil, asıl olan oyunu nasıl oynadığındır
Computer
105
Bilgisayar
you are not authorized to play this game
expr.
bu oyunu oynamaya yetkin yok
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of play (game)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy