| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | push oneself beyond one’s boundaries f. | sınırlarını zorlamak |
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | push (oneself) off (on something) f. | avara etmek |
| Öbek Fiiller | push (oneself) off (on something) f. | kıyıdan uzaklaştırmak |
| Öbek Fiiller | push (oneself) off (on something) f. | kıyıdan açılmak |
| Idioms | ||
| Deyim | push (someone or something) off (of) (someone, something, or oneself) f. | (birini/bir şeyi birinden, bir şeyden, kendinden) uzaklaştırmak |
| Deyim | push (someone or something) off (of) (someone, something, or oneself) f. | (birini/bir şeyi birinden, bir şeyden kendinden) uzağa itmek |
