seat on

"seat on" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	put on seat belt f.	emniyet kemeri takmak
2	Genel	save a seat on the bus f.	birine otobüste yer ayırmak
3	Genel	give up seat to elderly on bus f.	otobüste yaşlılara yer vermek
4	Genel	ask someone on the bus to give (up) their seat for f.	otobüste yer istemek
Colloquial
5	Konuşma Dili	on seat [africa] zf.	ofisinde
6	Konuşma Dili	on seat [africa] zf.	işinin başında
7	Konuşma Dili	put on your seat belts expr.	emniyet kemerlerinizi takın
Idioms
8	Deyim	keep somebody on the edge of their seat f.	hop oturup hop kaldırmak
9	Deyim	be on the edge of your seat f.	heyecandan yerinde duramamak
10	Deyim	keep somebody on the edge of their seat f.	hop oturtup hop kaldırmak
11	Deyim	sit on the edge of one's seat f.	hop oturup hop kalkmak
12	Deyim	find oneself on the hot seat f.	kendini sorumlu mevkide/pozisyonda bulmak
13	Deyim	put (one) on the hot seat f.	(birini) topa tutmak
14	Deyim	put (one) on the hot seat f.	(birini) eleştiri yağmuruna tutmak
15	Deyim	put (one) on the hot seat f.	(birini) sert şekilde eleştirmek
16	Deyim	keep (one) on the edge of (one's) seat f.	(birini) hop oturtup hop kaldırmak
17	Deyim	keep (one) on the edge of (one's) seat f.	(birini) meraklandırmak
18	Deyim	keep you on the edge of your seat [uk] f.	hop oturup hop kaldırmak
19	Deyim	keep you on the edge of your seat [uk] f.	hop oturtup hop kaldırmak
20	Deyim	on the hot seat expr.	güç durumda
21	Deyim	on the hot seat expr.	sorumlu/yetkili/önemli pozisyonda yer alan
22	Deyim	on the edge of your seat/chair expr.	diken üstünde
23	Deyim	on the edge of your seat/chair expr.	hop oturup hop kalkma
24	Deyim	on the anxious seat expr.	barışma esnasında günah çıkaran konumda
25	Deyim	on the anxious seat expr.	gönül alma esnasında hatalarını dile getiren konumda
26	Deyim	on the anxious seat expr.	huzursuz hisseden
27	Deyim	on the anxious seat expr.	tedirgin olan
28	Deyim	on the anxious seat expr.	hop oturup hop kalkan
29	Deyim	on the anxious seat expr.	yerinde duramayan
30	Deyim	on the anxious seat expr.	gergin/kaygılı bir bekleyiş içinde olan
31	Deyim	on the edge of (one's) seat expr.	diken üstünde
32	Deyim	on the edge of (one's) seat expr.	hop oturup hop kalkan
33	Deyim	on the edge of (one's) seat expr.	heyecanlı
34	Deyim	on the edge of (one's) seat expr.	merakta
35	Deyim	on the edge of seat expr.	diken üstünde
36	Deyim	on the edge of seat expr.	hop oturup hop kalkan
37	Deyim	on the edge of seat expr.	heyecanlı
38	Deyim	on the edge of seat expr.	merakta
Speaking
39	Konuşma	put on your seat belt expr.	emniyet kemerini tak
40	Konuşma	put your seat belt on expr.	emniyet kemerini tak
Trade/Economic
41	Ticaret/Ekonomi	seat on the exchange i.	borsada üyelik
42	Ticaret/Ekonomi	seat on the exchange i.	borsadaki üyelik
Automotive
43	Otomotiv	vibration on the operator seat i.	operatör koltuğundaki titreşim
Agriculture
44	Tarım	roll-over protection structures mounted in front of the driver's seat on narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors i.	dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu önüne monte edilmiş olan devrilmeye karşı koruma çerçevesi
45	Tarım	roll-over protection structures mounted in front of the driver's seat on narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors i.	dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu önüne yerleştirilmiş olan devrilmeye karşı koruma çerçevesi
46	Tarım	driver's seat on wheeled agricultural or forestry tractors i.	tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu