Geçmiş

that is it!

"that is it!" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 122 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	maintain that it is so f.	böyledir diye iddia etmek
2	Genel	give an impression that it is an act of terror/terrorism f.	terör süsü vermek
Phrases
3	İfadeler	it is an undeniable fact that expr.	inkar edilemez bir gerçektir ki
4	İfadeler	it is understood that expr.	anlaşılıyor ki
5	İfadeler	it is clear that expr.	açıktır ki
6	İfadeler	it is apparent that expr.	belli ki
7	İfadeler	it is an understanding thing that expr.	bilinen bir şeydir ki
8	İfadeler	it is obvious that expr.	belli ki
9	İfadeler	it is worth noting that expr.	dikkat edilmesi gereken husus
10	İfadeler	it is worthy of note that expr.	dikkate değer ki
11	İfadeler	it is a fact accepted by everybody that expr.	herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir ki
12	İfadeler	it is accepted by everybody that expr.	hekes tarafından kabul edilmektedir ki
13	İfadeler	it is unquestionable that expr.	hiç kuşku yok ki
14	İfadeler	it is accepted by everybody that expr.	herkes tarafından kabul edilmektedir ki
15	İfadeler	it is understood that expr.	görünüyor ki
16	İfadeler	it is believed that expr.	inanılmaktadır ki
17	İfadeler	it is worth noting that expr.	ilginç bir nokta
18	İfadeler	it is crucial to state that expr.	önemle belirtmek gerekir ki
19	İfadeler	it is quite on the cards that expr.	olabilir ki
20	İfadeler	it is quite obvious that expr.	kesindir ki
21	İfadeler	it is likely that expr.	olasıdır ki
22	İfadeler	it is likely that expr.	muhtemeldir ki
23	İfadeler	it is foreseen that expr.	öngörülmektedir
24	İfadeler	it is quite on the cards that expr.	mümkündür ki
25	İfadeler	it is surely beyond doubt that expr.	şüphesiz ki
26	İfadeler	the joke of it is that expr.	tuhafı şu ki
27	İfadeler	it is clear that expr.	...(olduğu) açıktır
28	İfadeler	it is unfortunate that I must inform you expr.	üzülerek belirtmek durumundayım ki
29	İfadeler	it is unfortunate that I have to inform you expr.	üzülerek belirtmek durumundayım ki
30	İfadeler	it is to be regretted that expr.	yazık ki
31	İfadeler	it is not too much to say that expr.	...dığını söylemek abartı değildir
Proverb
32	Atasözü	it is an ill wind that blows no good	her işte bir hayır vardır
33	Atasözü	it is not work that kills but worry	insanı iş değil endişe öldürür
34	Atasözü	it is not work that kills but worry	insanı iş değil stres yorar
35	Atasözü	it is a sad heart that never rejoices	üzgün olmayı alışkanlık edinenler bile her zaman üzgün olamaz
36	Atasözü	it is a poor heart that never rejoices	üzgün olmayı alışkanlık edinenler bile her zaman üzgün olamaz
37	Atasözü	it is a long lane that has no turning	bu da geçer anlamında bir atasözü
38	Atasözü	it is a wise child that knows its own father	babanın kim olduğundan asla emin olamazsın
39	Atasözü	it is a wise child that knows its own father	çocuğun akıllısı tanır babasını
40	Atasözü	it is a wise child that knows its own father	kişinin gerçek babasını kesin olarak bilmesi zordur
41	Atasözü	It is a wise child that knows its own father	asla gerçek babanın kim olduğunu kesin olarak bilemezsin
42	Atasözü	it is the pace that kills	fazla hız can alır
43	Atasözü	it is the pace that kills	aşırı hız öldürür
44	Atasözü	it is the pace that kills	aşırı sürat can alır
45	Atasözü	it is the pace that kills	hızlı gitmek öldürür
46	Atasözü	it is the pace that kills	bir şeyi hızlı yapmak tehlikeli olabilir
47	Atasözü	it is the pace that kills	hız tehlikelidir
48	Atasözü	it is the pace that kills	acele işe şeytan karışır
49	Atasözü	it is the pace that kills	her şeyi/birçok şeyi bir anda yapmaya çalışmak iyi değildir
Colloquial
50	Konuşma Dili	see to it that something is done f.	bir şeyin yapıldığından emin olmak
51	Konuşma Dili	deem that it is nec­essary f.	gerekli saymak
52	Konuşma Dili	see that it is done f.	yapıldığından/bittiğinden emin olmak
53	Konuşma Dili	is that what they're calling it now? expr.	şimdi de öyle mi diyorlar?
54	Konuşma Dili	is that what they're calling it now? expr.	şimdi de bunu mu uyduruyorlar/uydurmuşlar?
55	Konuşma Dili	is that what they're calling it now? expr.	bu ismi mi takmışlar?
56	Konuşma Dili	is that what they're calling it now? expr.	böyle mi yutturuyorlar?
57	Konuşma Dili	is that what they're calling it now? expr.	yeni adı bu mu olmuş?
58	Konuşma Dili	is that what they're calling it now? expr.	böyle dendiğini de ilk kez/defa duyuyorum
59	Konuşma Dili	is that what they're calling it now? expr.	böyle dendiğini de daha önce hiç duymamıştım
60	Konuşma Dili	is that what they're calling it these days? expr.	şimdi de öyle mi diyorlar?
61	Konuşma Dili	is that what they're calling it these days? expr.	şimdi de bunu mu uyduruyorlar/uydurmuşlar?
62	Konuşma Dili	is that what they're calling it these days? expr.	bu ismi mi takmışlar?
63	Konuşma Dili	is that what they're calling it these days? expr.	böyle mi yutturuyorlar?
64	Konuşma Dili	is that what they're calling it these days? expr.	böyle dendiğini de ilk kez/defa duyuyorum
65	Konuşma Dili	is that what they're calling it these days? expr.	böyle dendiğini de daha önce hiç duymamıştım
66	Konuşma Dili	it is high time that expr.	zamanı geldi de geçiyor
67	Konuşma Dili	it is high time that expr.	zamanı geldi
68	Konuşma Dili	it is high time that expr.	tam zamanı
69	Konuşma Dili	It is the last straw that breaks the camel's back expr.	bardağı taşıran son damla
Idioms
70	Deyim	work it so (that) (something is the case) f.	(bir şey olsun diye) uğraşmak
71	Deyim	work it so (that) (something is the case) f.	(belli bir sonuca ulaşmak için) çalışmak
72	Deyim	work it so (that) (something is the case) f.	(bir şey olabilecek şekilde) planlamak
73	Deyim	work it so (that) (something is the case) f.	(belli bir şeyin olması için) düzenleme yapmak
74	Deyim	work it so (that) (something is the case) f.	(bir şeyi yapabilecek şekilde) organize etmek
Speaking
75	Konuşma	it is more than probable that zf.	büyük bir olasılıkla
76	Konuşma	it is an understanding thing that expr.	adettir
77	Konuşma	it is understood that expr.	anlaşılıyor
78	Konuşma	that is the way it is expr.	aynen öyle
79	Konuşma	that is it expr.	budur
80	Konuşma	it is just that easy expr.	bu kadar basit
81	Konuşma	it is just that simple expr.	bu kadar basit
82	Konuşma	it is nice to hear that expr.	bunu duymak güzel
83	Konuşma	it is just that easy expr.	bu kadar kolay
84	Konuşma	is that what you called it? expr.	buna böyle mi diyorsun?
85	Konuşma	it is nice to hear that expr.	bunu duyduğuma sevindim
86	Konuşma	that is not the way it works here expr.	burada işler böyle yürümez
87	Konuşma	this is not the way that i planned it expr.	bunu böyle planlamamıştım
88	Konuşma	it is as simple as that! expr.	bu kadar basit!
89	Konuşma	it is said that expr.	denmektedir
90	Konuşma	that is the way it is expr.	dediğin doğru
91	Konuşma	it is safe to say that expr.	demek yerindedir
92	Konuşma	it is quite obvious that expr.	çok açık
93	Konuşma	it is said that expr.	denilmektedir
94	Konuşma	it is generally reported that expr.	genellikle
95	Konuşma	it is currently reported that expr.	genellikle söylenildiğine göre
96	Konuşma	it is a small wonder that expr.	hiç şaşılacak şey değil
97	Konuşma	it is small wonder that expr.	hiç şaşılacak şey değil
98	Konuşma	it is generally reported that expr.	genellikle söylendiğine göre
99	Konuşma	it is time after that expr.	işte ondan sonra bu konuyla ilgileneceğiz
100	Konuşma	it is time after that expr.	işte ondan sonra (bu konuyla ilgileneceğiz)
101	Konuşma	how can I say that it is dead expr.	öldüğünü nasıl söylerim
102	Konuşma	it is predicted that expr.	öngörülmektedir
103	Konuşma	that is how it seems to you expr.	o senin fikrin
104	Konuşma	it is the quality that counts not the quantity expr.	önemli olan kemiyet değil keyfiyettir
105	Konuşma	there is more to it than that expr.	o kadar basit değil
106	Konuşma	it is understood that expr.	konulan şarta göre
107	Konuşma	there is much more to it than that expr.	o kadar basit değil
108	Konuşma	it is anticipated that expr.	öngörülmektedir
109	Konuşma	there is a lot more to it than that expr.	o kadar basit değil
110	Konuşma	is it that obvious? expr.	o kadar belli oluyor mu?
111	Konuşma	it is the quality that counts not the quantity expr.	önemli olan miktar değil kalitedir
112	Konuşma	it is the quality that counts not the quantity expr.	önemli olan nicelik değil niteliktir
113	Konuşma	it is the quality that counts not the quantity expr.	önemli olan kemmiyet değil keyfiyettir
114	Konuşma	how can I say that it is dead expr.	nasıl söylerim öldüğünü
115	Konuşma	there is a bit more to it than that expr.	o kadar basit değil
116	Konuşma	that is how it seems to you expr.	sana öyle geliyor
117	Konuşma	it is surely beyond doubt that expr.	şüphe götürmez
118	Konuşma	it is reported that expr.	söyleniyor
119	Konuşma	it is rumored that expr.	söylentiye göre
120	Konuşma	it is currently reported that expr.	söylenildiğine göre
121	Konuşma	it is reported that ... expr.	-diği söyleniyor
Law
122	Hukuk	it is decreed that expr.	gereği düşünüldü