İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | chosen one i. | seçilmiş kişi | ||
Unfortunately, Israel thinks they are the chosen ones. Ne yazık ki İsrailliler kendilerini seçilmiş kişiler olarak görüyorlar. More Sentences |
||||
Genel | chosen one i. | seçilmiş olan |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | a chosen one i. | seçilmiş biri |