the outskirts - Türkçe İngilizce Sözlük

the outskirts

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"the outskirts" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 14 sonuç

İngilizce Türkçe
General
outskirts i. varoş
Tom lives in a three-bedroom house on the outskirts of Boston.
Tom Boston'un varoşlarında üç yatak odalı bir evde yaşıyor.

More Sentences
outskirts i. dış mahalle
My house is on the outskirts of town.
Benim evim kentin dış mahallelerinde.

More Sentences
outskirts i. kenar mahalle
Sami lived in the outskirts of this sleepy town.
Sami bu sakin kasabanın kenar mahallelerinde yaşıyordu.

More Sentences
outskirts i. çevre
outskirts i. kenar mahalleler
outskirts i. varoşlar
outskirts i. dış mahalleler
outskirts i. dolay
outskirts i. civar
outskirts i. etraf (bir yer için)
outskirts i. kent dışı
outskirts i. sınır
outskirts i. kenar
outskirts i. kentin dışı

"the outskirts" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
General
on the outskirts of town zf. kasabanın dışında