| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | speaker i. | hoparlör | ||
|
Put it on speaker phone. Hoparlörü aç. More Sentences |
||||
| Yaygın Kullanım | speaker i. | konuşmacı | ||
|
That is what I would say to the previous speaker. Ben de bir önceki konuşmacıya bunu söylemek istiyorum. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | speaker i. | spiker (radyo/tv) | ||
|
The speaker requested that the audience remain silent. Spiker seyircilerin sessiz kalmasını rica etti. More Sentences |
||||
| Genel | speaker i. | hoparlör | ||
|
The people in the rear of the room could not hear the speaker. Odanın arka tarafındaki insanlar hoparlörü duyamadılar. More Sentences |
||||
| Genel | speaker i. | sözcü | ||
|
Their speaker should justify why they oppose such a logical approach. Sözcüleri böyle mantıklı bir yaklaşıma neden karşı çıktıklarını gerekçelendirmelidir. More Sentences |
||||
| Genel | speaker i. | meclis başkanı | ||
|
Of course it is positive that the Speaker in the Iranian Parliament is taking the same line. İran Meclis Başkanı'nın da aynı çizgide olması elbette olumludur. More Sentences |
||||
| Politics | ||||
| Siyasal | speaker | meclis başkanı | ||
|
Mr Mejdahl, speaker of the Danish Folketing, is very welcome here this afternoon. Danimarka Halk Meclisi Başkanı Sayın Mejdahl, bu öğleden sonra buraya hoş geldiniz. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Teknik | speaker | konuşmacı | ||
|
We can have one speaker in favour of your request and one speaker against. Talebinizin lehinde ve aleyhinde birer konuşmacı olabilir. More Sentences |
||||
| Linguistics | ||||
| Dilbilim | speaker | konuşucu | ||
|
Punjabi has about 88 million mother tongue speakers all over the world. Pencapçanın tüm dünyada yaklaşık 88 milyon anadil konuşucusu vardır. More Sentences |
||||
| Star Wars | ||||
| Star Wars | speaker i. | sözcü | ||
|
The speaker is from Malaysia. Sözcü Malezyalı. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | speaker i. | hatip | ||
| Genel | speaker i. | kolon | ||
| Genel | speaker i. | spiker | ||
| Politics | ||||
| Siyasal | speaker i. | avam kamarası sözcüsü | ||
| Siyasal | speaker | parlamento başkanı | ||
| Siyasal | speaker | toplantı başkanı | ||
| Automotive | ||||
| Otomotiv | speaker | hoparlör | ||
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Politics | ||||
| Siyasal | speaker of the house [us] i. | meclis sözcüsü | ||
| Institutes | ||||
| Kurum/Kuruluş | senior counsellors to the speaker i. | başkan başmüşavirleri | ||
| Kurum/Kuruluş | counsellors to the speaker i. | başkan müşavirleri | ||
