Geçmiş

those who

"those who" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	those who contributed i.	emeği geçen
2	Genel	those who contributed i.	emeği geçenler
Phrases
3	İfadeler	those who see i.	görenler
4	İfadeler	those who have seen i.	görenler
5	İfadeler	are you one of those who we couldn't make czechoslovakian? expr.	çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?
6	İfadeler	those who saw expr.	görenler
7	İfadeler	wish allah’s mercy upon those who lost their lives expr.	ölenlere allah'tan rahmet dilemek
8	İfadeler	those who have, get more expr.	para parayı çeker
9	İfadeler	those who have, get more expr.	fırsat fırsatı çeker
10	İfadeler	those who have, get more expr.	bolluk bolluğu çeker
11	İfadeler	those who oppose expr.	... ya karşı çıkanlar
12	İfadeler	not all those who wander, are lost expr.	başıboş dolanan herkes kaybolmuş değildir
Proverb
13	Atasözü	heaven helps those who help themselves i.	kendi işi için gayret edene tanrı yardım eder
14	Atasözü	heaven helps those who help themselves i.	gayret edene tanrı da yardım eder
15	Atasözü	heaven helps those who help themselves i.	tanrı çalışanı sever
16	Atasözü	god helps those who help themselves	kendi işi için gayret edene allah da yardım eder
17	Atasözü	there's none so blind as those who will not see	hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir
18	Atasözü	all good things come to those who wait	sabreden derviş muradına ermiş
19	Atasözü	there's none so deaf as those who will not hear	hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sağır olamaz
20	Atasözü	there's none so deaf as those who will not hear	hiç kimse duymak istemeyenler kadar sağır değildir
21	Atasözü	those who sleep with dogs will rise with fleas	itle yatan bitle kalkar
22	Atasözü	those who sleep with dogs will rise with fleas	körle yatan şaşı kalkar
23	Atasözü	god helps those who help themselves	gayret edene allah da yardım eder
24	Atasözü	all things come to those who wait	bekleyen derviş muradına ermiş
25	Atasözü	the gods send nuts to those who have no teeth	tanrı dişi olmayana ceviz verir
26	Atasözü	the gods send nuts to those who have no teeth	tanrı cevizi dişi olmayana verir
27	Atasözü	those who can, do; those who can't, teach	(bernard shaw tarafından öğretmenleri aşağılamak amacıyla söylemiş bir söz) elinden hiçbir iş gelmeyen öğretmen olur
28	Atasözü	those who dance are considered insane by those who cannot hear the music	müziğin sesini duyamayanlar dans edenlerin deli olduğunu düşünürler
29	Atasözü	those who live in glass houses not throw stones	sırça köşkte oturanlar başkalarına taş atmazlar
30	Atasözü	the lord helps those who help themselves	kendi işi için gayret edene tanrı yardım eder
31	Atasözü	the lord helps those who help themselves	gayret edene tanrı da yardım eder
32	Atasözü	the lord helps those who help themselves	tanrı çalışanı sever
33	Atasözü	good things come to those who wait	sabreden derviş muradına ermiş
34	Atasözü	good things come to those who wait	sabrın sonu selamettir
35	Atasözü	good things come to those who wait	sabırla koruk üzüm olur
36	Atasözü	those who can't do, teach	elinden hiçbir iş gelmeyen öğretmen olur
37	Atasözü	those who can't do, teach	hiçbir şey yapamayan öğretmen olur
38	Atasözü	those who live by the sword, die by the sword	kılıçla yaşayan kılıçla ölür
39	Atasözü	those who live by the sword, die by the sword	su testisi su yolunda kırılır
40	Atasözü	those who live in glass houses shouldn't throw stones	sırça köşkte oturan komşusuna taş atmamalı
41	Atasözü	those who live in glass houses shouldn't throw stones	kişi kendinde herhangi bir kusur varken başkalarını aynı kusurla suçlamamalıdır
42	Atasözü	those who live in glass houses shouldn't throw stones	dinime küfreden müslüman olsa
43	Atasözü	those who live in glass houses shouldn't throw stones	dinime söven müslüman olsa
Speaking
44	Konuşma	those who are around me expr.	çevremdekiler
45	Konuşma	who are those two guys? expr.	şu iki herif kim?
46	Konuşma	who are those two men? expr.	şu iki adam kim?
47	Konuşma	those who are near me expr.	yakınımdakiler
Politics
48	Siyasal	those who migrated i.	göç edenler
49	Siyasal	and sadder and graver than all these circumstances, those who hold power within the country may be in error, misguided and may even be traitors expr.	bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler