Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
essais d'endurance
iç kenarlık
to clear
Geçmiş
Cümleler
"to clear"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
clear the way (for something/for something to happen)
f.
(bir şeyin/bir şeyin olmasının) önünü açmak
This will
clear the way
for those wishing to travel by rail to be able to do so.
Bu, demiryolu ile seyahat etmek isteyenlerin
önünü açacaktır.
More Sentences
General
2
Genel
turn out to be clear
f.
netlik kazanmak
3
Genel
try to make (something) clear
f.
açıklamaya çalışmak
4
Genel
clear a piece of land (in order to grow crops)
f.
tarla açmak
5
Genel
clear to
ed.
ta -e kadar
Phrases
6
İfadeler
to be clear
expr.
açıklayıcı olması açısından
7
İfadeler
to make it clear
expr.
açıklamak gerekirse
8
İfadeler
just to be clear
expr.
açıklığa kavuşturmak için söylüyorum
Colloquial
9
Konuşma Dili
one’s sinuses to clear
f.
sinüsleri açılmak
Idioms
10
Deyim
see (one's) way (clear) to (doing something)
f.
(bir şey yapma) şansı bulmak
11
Deyim
see (one's) way (clear) to (doing something)
f.
... (bir şey yapma) ihtimali olmak
12
Deyim
see (one's) way (clear) to (doing something)
f.
... (bir şey yapma) şansını yakalamak
13
Deyim
see (one's) way (clear) to (doing something)
f.
(bir şey yapma) fırsatı doğmak
14
Deyim
see (one's) way (clear) to (doing something)
f.
(bir şey yapma) yolu açılmak
15
Deyim
see your way clear to do (or doing) something
f.
(bir şey yapma) şansı bulmak
16
Deyim
see your way clear to do (or doing) something
f.
... (bir şey yapma) ihtimali olmak
17
Deyim
see your way clear to do (or doing) something
f.
... (bir şey yapma) şansını yakalamak
18
Deyim
see your way clear to do (or doing) something
f.
(bir şey yapma) fırsatı doğmak
19
Deyim
see your way clear to do (or doing) something
f.
(bir şey yapma) yolu açılmak
20
Deyim
see your way clear to doing something
f.
bir şeyi yapabilmek için önünün açık olduğunu görmek/fark etmek
21
Deyim
see your way clear to doing something
f.
bir şeyi yapmanın yolunu/yöntemini bilmek
22
Deyim
make something clear to someone
f.
bir şeyi birine açıklığa kavuşturmak
23
Deyim
make something clear to someone
f.
(bir için) bir şeye açıklık getirmek
24
Deyim
clear the way (for something/for something to happen)
f.
(bir şey için/bir şeyin olması için) engelleri ortadan kaldırmak
25
Deyim
clear the way (for something/for something to happen)
f.
(bir şey için/bir şeyin olması için) yolu açmak
26
Deyim
clear the way (for something/for something to happen)
f.
(bir şeyin/bir şeyin olmasının) yolunu açmak
27
Deyim
make (something) clear (to one)
f.
(bir şeyi biri için) açıklığa kavuşturmak
28
Deyim
make (something) clear (to one)
f.
(bir için bir şeye) açıklık getirmek
29
Deyim
make (something) clear (to one)
f.
(bir şeyi biri için) anlaşılır hale getirmek
30
Deyim
make clear to
f.
-e açıklığa kavuşturmak
31
Deyim
make clear to
f.
için açıklık getirmek
Speaking
32
Konuşma
it needs to be clear
expr.
açıklığa kavuşması gerekiyor
33
Konuşma
you need to clear your head
expr.
biraz kafanı rahatlatmalısın
34
Konuşma
let me make it clear to you
expr.
önce şunu açıklığa kavuşturayım
Trade/Economic
35
Ticaret/Ekonomi
other significant matters effecting to or making financial statements more clear, interpretable and understandable should be disclosed
i.
mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da mali tabloların açık, yorumlanabilir ve anlaşılabilir olması açısından açıklanması gerekli olan diğer hususlar
Technical
36
Teknik
first pole to clear factor
i.
birinci kutup boşaltma faktörü
37
Teknik
clear to send signal
i.
gönderme için temiz (mesajı)
Telecom
38
Telekom
clear to send signal
i.
işaret göndermeye müsait
Marine
39
Denizcilik
to clear the land
f.
açıkta mayna etmek
Football
40
Futbol
a great/clear chance to score goal
i.
bariz gol şansı
41
Futbol
an obvious/great/clear chance to score
i.
bariz gol şansı
42
Futbol
miss a great/clear chance to score goal
f.
bariz gol şansından yararlanamamak
43
Futbol
miss a great/clear chance to score goal
f.
bariz gol şansını kaçırmak
44
Futbol
miss a great/clear chance to score goal
f.
bariz gol şansını değerlendirememek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of to clear
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy