Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
to reach
"to reach"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
fail to reach
f.
ulaşamamak
2
Genel
fail to reach a state of comfort and harmony
f.
dirlik yüzü görmemek
3
Genel
fail to reach a state of comfort and harmony
f.
rahata kavuşamamak
4
Genel
fail to reach a state of comfort and harmony
f.
rahat yüzü görmemek
5
Genel
reach to top
f.
doruk noktasına ulaşmak
6
Genel
reach to peak
f.
doruk noktasına ulaşmak
7
Genel
reach to a level of
f.
düzeye gelmek
8
Genel
reach to a condition of
f.
düzeye çıkmak
9
Genel
reach to a level of
f.
düzeye çıkmak
10
Genel
reach to a condition of
f.
düzeye ulaşmak
11
Genel
reach to a condition of
f.
düzeye erişmek
12
Genel
reach to a level of
f.
düzeye ulaşmak
13
Genel
reach to a level of
f.
düzeye erişmek
14
Genel
reach to a condition of
f.
düzeye gelmek
15
Genel
try to reach an agreement
f.
anlaşmaya çalışmak
16
Genel
reach to fruition
f.
tamamına ermek
17
Genel
reach to fruition
f.
sonuç elde etmek
18
Genel
reach to fruition
f.
(olumlu) bir sonuca ulaşmak
19
Genel
try to reach
f.
ulaşmaya çalışmak
20
Genel
try to reach each other
f.
birbirine ulaşmaya çalışmak
21
Genel
try to reach each other
f.
birbirlerine ulaşmaya çalışmak
22
Genel
reach up to
f.
-e (kadar) ulaşmak
23
Genel
reach to room temperature
f.
oda sıcaklığına ulaşmak
24
Genel
reach to room temperature
f.
oda sıcaklığına gelmek
25
Genel
hard-to-reach
s.
ulaşılması zor
Phrasals
26
Öbek Fiiller
reach something up to someone
f.
birine bir şeyi uzatmak/vermek
27
Öbek Fiiller
reach in (to something)
f.
elini bir şeyin içine daldırmak
28
Öbek Fiiller
reach down to something
f.
(yerdeki/aşağıdaki) bir şeye uzanmak
29
Öbek Fiiller
reach out to someone
f.
yardım istemek
30
Öbek Fiiller
reach out to someone
f.
yardım elini uzatmak
31
Öbek Fiiller
reach to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kadar uzanmak
32
Öbek Fiiller
reach to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uzanmak
33
Öbek Fiiller
reach to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kadar gitmek
34
Öbek Fiiller
reach to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uzatmak
35
Öbek Fiiller
reach to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kadar uzatmak
36
Öbek Fiiller
reach to something
f.
bir şeye kadar uzanmak
37
Öbek Fiiller
reach to something
f.
bir şeye kadar gitmek
38
Öbek Fiiller
reach back to
f.
-e dayanmak
39
Öbek Fiiller
reach back to
f.
-e gönderme yapmak
40
Öbek Fiiller
reach back to
f.
-den öğeler taşımak
41
Öbek Fiiller
reach back to
f.
-den ilham almak
42
Öbek Fiiller
reach back to (some point in time)
f.
(tarihte bir zamana) dayanmak
43
Öbek Fiiller
reach back to (some point in time)
f.
(tarihte bir zamandan) gelmek
44
Öbek Fiiller
reach back to (some point in time)
f.
(tarihte bir zamana) gönderme yapmak
45
Öbek Fiiller
reach back to (some point in time)
f.
(tarihte bir zamandan) ilham almak
46
Öbek Fiiller
reach back to (some point in time)
f.
(önceki bir şeyden/zamandan) öğeler taşımak
47
Öbek Fiiller
reach out to
f.
yardım istemek
48
Öbek Fiiller
reach out to
f.
yardım elini uzatmak
49
Öbek Fiiller
reach to
f.
-e kadar uzanmak
50
Öbek Fiiller
reach to
f.
-e uzanmak
51
Öbek Fiiller
reach to
f.
-e kadar gitmek
52
Öbek Fiiller
reach to
f.
-e uzatmak
53
Öbek Fiiller
reach to
f.
-e kadar uzatmak
54
Öbek Fiiller
reach up to (someone or something)
f.
yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzanmak
55
Öbek Fiiller
reach up to (someone or something)
f.
bir şeyi yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzatmak
Colloquial
56
Konuşma Dili
reach up to number five
f.
beş numaraya yerleşmek
57
Konuşma Dili
death toll reach to 38
expr.
ölenlerin sayısı 38'e ulaştı
58
Konuşma Dili
death toll reach to 38
expr.
ölü sayısı 38'e ulaştı
Idioms
59
Deyim
to reach a plateau
f.
çakılıp kalmak
60
Deyim
to reach a plateau
f.
düşüşe geçmek
61
Deyim
come to/reach somebody's ears
f.
birinin kulağına gelmek
62
Deyim
come to/reach somebody's ears
f.
birinin kulağına çalınmak
63
Deyim
come to/reach somebody's ears
f.
birinin kulağına ulaşmak
64
Deyim
come to/reach somebody's ears
f.
birinin kulağına gelmek
65
Deyim
come to/reach somebody's ears
f.
birinin kulağına çalınmak
66
Deyim
come to/reach somebody's ears
f.
birinin kulağına ulaşmak
67
Deyim
reach speeds of (up to) (some amount)
f.
(belli bir) hıza ulaşmak
68
Deyim
reach speeds of (up to) (some amount)
f.
(belli bir hıza) kadar çıkmak
Speaking
69
Konuşma
he is working hard to reach his goal
i.
amacına ulaşmak için çok çalışıyor
70
Konuşma
you know how to reach me
expr.
bana nasıl ulaşacağını biliyorsun
71
Konuşma
we have been trying to reach you for days
expr.
günlerdir sana ulaşmaya çalışıyorduk
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of to reach
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy