İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | seek to f. | aramak | ||
This resolution draws attention to the fact and seeks to find ways in which these groups can be influenced. Bu karar bu gerçeğe dikkat çekmekte ve bu grupları etkilemenin yollarını aramaktadır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | seek a way to solve (a problem) f. | çare aramak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | seek to f. | başvurmak | ||
Öbek Fiiller | seek to f. | son çare olarak kullanmak | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | not to seek profit f. | kar gözetmemek | ||
Law | ||||
Hukuk | right to seek asylum i. | sığınma hakkı | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | track-to-track seek time i. | okuma/yazma kafasının bitişikteki veri parçasına geçerken harcadığı süre | ||
Bilgisayar | seek to start expr. | başlangıç ara | ||
Bilgisayar | seek to end expr. | bitiş ara | ||
Bilgisayar | seek to start expr. | başlangıcı ara | ||
Bilgisayar | seek to end expr. | bitişi ara |