under ors - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

under ors

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"under ors" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 169 sonuç

İngilizce Türkçe
General
execute under hand or under seal f. imzalı ve mühürlenmiş bir şekilde düzenlemek (belge)
Phrasals
bring (someone or something) under (someone or something) f. (birinin/bir grubun) altına getirmek/almak
bring (someone or something) under (someone or something) f. (birinin/bir grubun) yönetimi altına getirmek/koymak
bring (someone or something) under (someone or something) f. (birinin/bir grubun) yönetimi altındaki bir göreve getirmek/atamak
bring someone or something under someone or something f. (birinin/bir grubun) altına getirmek/almak
bring someone or something under someone or something f. (birinin/bir grubun) yönetimi altına getirmek/koymak
bring someone or something under someone or something f. (birinin/bir grubun) yönetimi altındaki bir göreve getirmek/atamak
collapse under someone or something f. birinin ya da bir şeyin etkisiyle çökmek
collapse under someone or something f. göçmek
collapse under someone or something f. inmek
collapse under someone or something f. yere yığılmak
snow someone or something under f. üzerine yığılmak/yıkılmak/yağmak
snow someone or something under with something f. üzerine yığılmak/yıkılmak/yağmak
pin someone or something under someone or something f. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına sıkıştırmak
pin someone or something under someone or something f. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına hapsetmek
pin someone or something under someone or something f. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında hareketsiz bırakmak
pin someone or something under someone or something f. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında kapana kıstırmak
pin someone or something under someone or something f. birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında bırakmak
place something under someone or something f. birinin/bir şeyin altına bir şey koymak
place something under someone or something f. birinin/bir şeyin altına bir şey sermek
place something under someone or something f. birinin/bir şeyin altına bir şey yerleştirmek
place something under someone or something f. birinin/bir şeyin altına bir şey sokmak
pull someone or something under f. birini/bir şeyi bir şeyin altına çekmek/sürüklemek
pull someone or something under f. birini/bir şeyi bir şeyin altına sokmak
pull someone or something under f. birini/bir şeyi geriletmek
pull someone or something under f. birini/bir şeyi başarısızlığa uğratmak
pull someone or something under f. birinin/bir şeyin başarısız olmasına neden olmak
pull someone or something under f. birini/bir şeyi aşağı çekmek
send someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altına göndermek
send someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altına yollamak
send someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altına sokmak
suck someone or something under f. birini/bir şeyi bir sıvının dibine/içine çekmek
suck someone or something under f. birini/bir şeyi dibe çekmek
keep someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altında tutmak
keep someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altında saklamak
keep someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altında depolamak
keep someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altında bulundurmak
keep someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altında muhafaza etmek
keep someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altında gizlemek
push (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyin) altına itmek
push (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyin) altına iterek sokmak
push (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyin) altına sürmek/getirmek
push (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeye) batırmak
push (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyin) altına sokmak
push (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeye) daldırmak
push (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyin) içine/altına bastırmak
push (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyin) içine/altına bastırarak sokmak
push (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi) hareket halindeki bir aracın altına/önüne itmek
push (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi) hareket halindeki bir aracın önüne/altına atmak
push (someone or something) under (something) f. bir duyguyu bir şeyin altına itmek
push (someone or something) under (something) f. bir duyguyu bir şeyin altında bastırmak
push (someone or something) under (something) f. bir duyguyu bir şeyin altına iterek gizlemek/bastırmak
push (someone or something) under (something) f. bir duyguyu bir şeyin altında gizlemek/baskılamak
bury someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altına gömmek
bury someone or something under something f. birini/bir şeyi bir şeyin altına gömerek saklamak/gizlemek
come under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) altına girmek
come under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) altına geçmek
come under (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) sorulmak
come under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) sorumluluğu altında olmak
come under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) sorumluluğunda olmak
come under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) egemenliği altında olmak
come under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) nüfuzu altında olmak
come under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) hakimiyetinde olmak
fall under someone or something f. düşüp birinin/bir şeyin altında kalmak
get out from under (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) kendini kurtarmak
get out from under (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) sıyrılmak
get out from under (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) paçayı kurtarmak
get out from under (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) kurtulmak
knock under (to someone or something) f. (birine/bir şeye) teslim olmak
knock under (to someone or something) f. (birine/bir şeye) boyun eğmek
knock under (to someone or something) f. (biri/bir şey karşısında) yenilgiyi kabul etmek
knock under (to someone or something) f. (biri/bir şey karşısında) pes etmek
knuckle under to (someone or something) f. (birine/bir şeye) boyun eğmek
knuckle under to (someone or something) f. (biri/bir şey) karşısında yelkenleri suya indirmek
knuckle under to (someone or something) f. (birine/bir şeye) teslim olmak
lay (something) under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) altına (bir şey) koymak
lay (something) under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) altına (bir şey) yerleştirmek
lay (something) under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) altına (bir şey) sermek
lay (something) under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) altını (bir şeyle) kaplamak
spread (something) under (someone or something) f. (bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sermek
submerge (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeye) batırmak
submerge (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeye) daldırmak
submerge (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeye) sokmak
submerge (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyle) kaplamak
submerge (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şey) içinde bırakmak
submerge (someone or something) under (something) f. (birini/bir şeyi bir şey) altında bırakmak
work under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) altında çalışmak (fiziksel olarak)
Phrases
without prejudice to any rights implied by statute or common law or under the provisions of this agreement expr. tüzük ya da genel hukuk tarafından kastedilen ya da bu anlaşmanın hükümleri çerçevesindeki herhangi bir hak saklı kalmak koşuluyla
Colloquial
a fire under (someone or something) i. (birinin/bir şeyin) götünü tutuşturma
a fire under (someone or something) i. (birini/bir şeyi) telaşlandırma/telaşa verme
a fire under (someone or something) i. (birinin/bir şeyin) kıçını sıkıştırma
Idioms
collapse under the weight of (someone or something) f. (birinin ya da bir şeyin) altında kalmak
collapse under the weight of (someone or something) f. göçmek
collapse under the weight of (someone or something) f. çökmek
leave (someone or something) under (someone's) care f. ilgilenmesi için birine bırakmak
leave (someone or something) under (someone's) care f. (birine veya bir şeye) bakma işini birine bırakmak
place (someone or something) under (someone's) care f. ilgilenmesi için birine bırakmak
place (someone or something) under (someone's) care f. (birine veya bir şeye) bakma işini birine bırakmak
groan under (someone or something) f. (bir şeyin) ağırlığından yıkılma/çökme tehlikesi olmak
groan under (someone or something) f. (bir şeyin) ağırlığını kaldırmamak
groan under (someone or something) f. (bir şeyin) ağırlığını taşımakta zorlanmak
groan under (someone or something) f. (bir şeyin) ağırlığına zor dayanmak
groan under (someone or something) f. (bir şeyin) ağırlığından gıcırdamaya/çatırdamaya başlamak
groan under (someone or something) f. (bir zorlukla sıkıntıyla) baş etmeye çalışmak
groan under (someone or something) f. (bir zorlukla/sıkıntıyla) mücadele etmek
groan under (someone or something) f. (bir zorlukla/sıkıntıyla) boğuşmak
groan under (someone or something) f. (bir zorluğun/sıkıntının) altından kalkmaya çalışmak
groan under (someone or something) f. (bir zorluğu/sıkıntıyı) aşmaya çalışmak
groan under (someone or something) f. (bir yükü) taşımaya çalışmak
groan under (someone or something) f. (bir yükün) altından kalkmaya çalışmak
put (someone or something) under a microscope f. (birini/bir şeyi) mercek altına almak
put (someone or something) under a microscope f. (birini/bir şeyi) yakın takibe almak
put (someone or something) under a microscope f. (birini/bir şeyi) yakın/dikkatli incelemeye almak
put (someone or something) under the microscope f. (birini/bir şeyi) mercek altına almak
put (someone or something) under the microscope f. (birini/bir şeyi) yakın takibe almak
put (someone or something) under the microscope f. (birini/bir şeyi) yakın/dikkatli incelemeye almak
bring (someone or something) under (one's) control f. (birilerini/bir şeyleri birinin) gücü altında toplamak
bring (someone or something) under (one's) control f. (birilerini/bir şeyleri birinin) kontrolü altında toplamak
bring (someone or something) under (one's) control f. (birilerini/bir şeyleri) kontrolü/kontrol altına almak
bring someone or something under one's control f. birilerini/bir şeyleri hakimiyeti altına almak
bring someone or something under one's control f. birilerini/bir şeyleri egemenliği altına almak
build a fire under (someone or something) f. (birini/bir şeyi) harekete geçirmek
build a fire under (someone or something) f. (birine/bir şeye) fitil vermek
build a fire under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) götünü tutuşturmak
curse (someone or something) under (one's) breath f. alçak sesle (birine/bir şeye) saydırmak
curse (someone or something) under (one's) breath f. duyulmayacak bir sesle (birine/bir şeye) lanet okumak
curse (someone or something) under (one's) breath f. fısıltıyla (birine/bir şeye) sayıp sövmek
curse (someone or something) under (one's) breath f. duyulmayacak şekilde (birine/bir şeye) küfür etmek
curse (someone or something) under (one's) breath f. fısıldayarak (birine/bir şeye) bela okumak
curse (someone or something) under (one's) breath f. içinden/belli belirsiz bir fısıltıyla (birine/bir şeye) beddua etmek
get (someone or something) under (one's) control f. (birini/bir şeyi) kontrolü altına almak
get (someone or something) under (one's) control f. (biri/bir şey) üzerinde kontrolü sağlamak
get (someone or something) under (one's) control f. (birini/bir şeyi) kontrol altına almak
get (someone or something) under (one's) control f. (birini/bir şeyi) bastırmak
keep (someone or something) under (one's) control f. (birini/bir şeyi) kontrol etmek/yönetmek
keep (someone or something) under (one's) control f. (biri/bir şey) üzerinde güç sahibi olmak
keep (someone or something) under (one's) control f. (birini/bir şeyi) kontrolü/kontrol altında tutmak
light a fire under (someone or something) f. (birini/bir şeyi) ateşlemek
light a fire under (someone or something) f. (birini/bir şeyi) teşvik etmek
light a fire under (someone or something) f. (birini/bir şeyi) harekete geçirmek
light a fire under (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kışkırtmak
light a fire under (someone or something) f. (birini/bir şeyi) dürtmek
light a fire under (someone or something) f. (birini/bir şeyi) motive etmek
put a bomb under (someone or something) [uk] f. (birini/bir şeyi) harekete geçirmek/hızlandırmak
put a bomb under (someone or something) [uk] f. (birini/bir şeyi) motive/teşvik etmek
put a bomb under (someone or something) [uk] f. (birini/bir şeyi) dürtmek/güdülemek
put a rocket under (someone or something) [uk] f. (birini/bir şeyi) harekete geçirmek/hızlandırmak
put a rocket under (someone or something) [uk] f. (birini/bir şeyi) motive/teşvik etmek
put a rocket under (someone or something) [uk] f. (birini/bir şeyi) dürtmek/güdülemek
put the skids under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) başarısız olmasına neden olmak
put the skids under (someone or something) f. (birini/bir şeyi) başarısızlığa uğratmak
put the skids under (someone or something) f. (birine/bir şeye) başarısızlık getirmek
put the skids under (someone or something) f. (birine/bir şeye) yenilgi getirmek
put the skids under (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) düşüşüne/gerilemesine neden olmak
under the shadow of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) gölgesinde
under the shadow of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) yükü altında
under the shadow of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) korkusu altında
under the shadow of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) korkunç/acı hatırası altında
under the auspices of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) himayesi altında
under the auspices of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) sponsorluğunda
under the auspices of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) koruması altında
under the auspices of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) gözetimi altında
under the auspices of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) nezaretinde
Speaking
have I been living under a rock or something? expr. mağaradan yeni çıkmış falan değilim
it is forbidden to sell or serve alcoholic beverages to persons under 18; those acting otherwise shall be subject to legal actions expr. 18 yaşını doldurmayanlara alkollü içkilerin satışı veya sunumu yapılamaz; yapanlar hakkında yasal işlem uygulanır
Law
body of principles for the protection of all persons under any form of detention or imprisonment i. herhangi bir biçimde tutulan veya hapsedilen kişilerin korunması için prensipler bütünü
Politics
placing of goods under customs approved treatment or use i. eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması
Technical
volumetric expansion of rubber or plastics hoses under hydrostatic pressure i. lastik ve plastik hortumların hidrostatik basınç altındaki hacimsel genleşmesi
Medical
under sphenopalatine block or general anaesthesia i. sfenopalatin blok veya genel anestezi altında