Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
under ors
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"under ors"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 169 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
execute under hand or under seal
f.
imzalı ve mühürlenmiş bir şekilde düzenlemek (belge)
Phrasals
2
Öbek Fiiller
bring (someone or something) under (someone or something)
f.
(birinin/bir grubun) altına getirmek/almak
3
Öbek Fiiller
bring (someone or something) under (someone or something)
f.
(birinin/bir grubun) yönetimi altına getirmek/koymak
4
Öbek Fiiller
bring (someone or something) under (someone or something)
f.
(birinin/bir grubun) yönetimi altındaki bir göreve getirmek/atamak
5
Öbek Fiiller
bring someone or something under someone or something
f.
(birinin/bir grubun) altına getirmek/almak
6
Öbek Fiiller
bring someone or something under someone or something
f.
(birinin/bir grubun) yönetimi altına getirmek/koymak
7
Öbek Fiiller
bring someone or something under someone or something
f.
(birinin/bir grubun) yönetimi altındaki bir göreve getirmek/atamak
8
Öbek Fiiller
collapse under someone or something
f.
birinin ya da bir şeyin etkisiyle çökmek
9
Öbek Fiiller
collapse under someone or something
f.
göçmek
10
Öbek Fiiller
collapse under someone or something
f.
inmek
11
Öbek Fiiller
collapse under someone or something
f.
yere yığılmak
12
Öbek Fiiller
snow someone or something under
f.
üzerine yığılmak/yıkılmak/yağmak
13
Öbek Fiiller
snow someone or something under with something
f.
üzerine yığılmak/yıkılmak/yağmak
14
Öbek Fiiller
pin someone or something under someone or something
f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına sıkıştırmak
15
Öbek Fiiller
pin someone or something under someone or something
f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına hapsetmek
16
Öbek Fiiller
pin someone or something under someone or something
f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında hareketsiz bırakmak
17
Öbek Fiiller
pin someone or something under someone or something
f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında kapana kıstırmak
18
Öbek Fiiller
pin someone or something under someone or something
f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında bırakmak
19
Öbek Fiiller
place something under someone or something
f.
birinin/bir şeyin altına bir şey koymak
20
Öbek Fiiller
place something under someone or something
f.
birinin/bir şeyin altına bir şey sermek
21
Öbek Fiiller
place something under someone or something
f.
birinin/bir şeyin altına bir şey yerleştirmek
22
Öbek Fiiller
place something under someone or something
f.
birinin/bir şeyin altına bir şey sokmak
23
Öbek Fiiller
pull someone or something under
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altına çekmek/sürüklemek
24
Öbek Fiiller
pull someone or something under
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altına sokmak
25
Öbek Fiiller
pull someone or something under
f.
birini/bir şeyi geriletmek
26
Öbek Fiiller
pull someone or something under
f.
birini/bir şeyi başarısızlığa uğratmak
27
Öbek Fiiller
pull someone or something under
f.
birinin/bir şeyin başarısız olmasına neden olmak
28
Öbek Fiiller
pull someone or something under
f.
birini/bir şeyi aşağı çekmek
29
Öbek Fiiller
send someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altına göndermek
30
Öbek Fiiller
send someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altına yollamak
31
Öbek Fiiller
send someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altına sokmak
32
Öbek Fiiller
suck someone or something under
f.
birini/bir şeyi bir sıvının dibine/içine çekmek
33
Öbek Fiiller
suck someone or something under
f.
birini/bir şeyi dibe çekmek
34
Öbek Fiiller
keep someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altında tutmak
35
Öbek Fiiller
keep someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altında saklamak
36
Öbek Fiiller
keep someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altında depolamak
37
Öbek Fiiller
keep someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altında bulundurmak
38
Öbek Fiiller
keep someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altında muhafaza etmek
39
Öbek Fiiller
keep someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altında gizlemek
40
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) altına itmek
41
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) altına iterek sokmak
42
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) altına sürmek/getirmek
43
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeye) batırmak
44
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) altına sokmak
45
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeye) daldırmak
46
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine/altına bastırmak
47
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine/altına bastırarak sokmak
48
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi) hareket halindeki bir aracın altına/önüne itmek
49
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi) hareket halindeki bir aracın önüne/altına atmak
50
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
bir duyguyu bir şeyin altına itmek
51
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
bir duyguyu bir şeyin altında bastırmak
52
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
bir duyguyu bir şeyin altına iterek gizlemek/bastırmak
53
Öbek Fiiller
push (someone or something) under (something)
f.
bir duyguyu bir şeyin altında gizlemek/baskılamak
54
Öbek Fiiller
bury someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altına gömmek
55
Öbek Fiiller
bury someone or something under something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altına gömerek saklamak/gizlemek
56
Öbek Fiiller
come under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) altına girmek
57
Öbek Fiiller
come under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) altına geçmek
58
Öbek Fiiller
come under (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sorulmak
59
Öbek Fiiller
come under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) sorumluluğu altında olmak
60
Öbek Fiiller
come under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) sorumluluğunda olmak
61
Öbek Fiiller
come under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) egemenliği altında olmak
62
Öbek Fiiller
come under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) nüfuzu altında olmak
63
Öbek Fiiller
come under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) hakimiyetinde olmak
64
Öbek Fiiller
fall under someone or something
f.
düşüp birinin/bir şeyin altında kalmak
65
Öbek Fiiller
get out from under (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) kendini kurtarmak
66
Öbek Fiiller
get out from under (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sıyrılmak
67
Öbek Fiiller
get out from under (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) paçayı kurtarmak
68
Öbek Fiiller
get out from under (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) kurtulmak
69
Öbek Fiiller
knock under (to someone or something)
f.
(birine/bir şeye) teslim olmak
70
Öbek Fiiller
knock under (to someone or something)
f.
(birine/bir şeye) boyun eğmek
71
Öbek Fiiller
knock under (to someone or something)
f.
(biri/bir şey karşısında) yenilgiyi kabul etmek
72
Öbek Fiiller
knock under (to someone or something)
f.
(biri/bir şey karşısında) pes etmek
73
Öbek Fiiller
knuckle under to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) boyun eğmek
74
Öbek Fiiller
knuckle under to (someone or something)
f.
(biri/bir şey) karşısında yelkenleri suya indirmek
75
Öbek Fiiller
knuckle under to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) teslim olmak
76
Öbek Fiiller
lay (something) under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) altına (bir şey) koymak
77
Öbek Fiiller
lay (something) under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) altına (bir şey) yerleştirmek
78
Öbek Fiiller
lay (something) under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) altına (bir şey) sermek
79
Öbek Fiiller
lay (something) under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) altını (bir şeyle) kaplamak
80
Öbek Fiiller
spread (something) under (someone or something)
f.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sermek
81
Öbek Fiiller
submerge (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeye) batırmak
82
Öbek Fiiller
submerge (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeye) daldırmak
83
Öbek Fiiller
submerge (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeye) sokmak
84
Öbek Fiiller
submerge (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) kaplamak
85
Öbek Fiiller
submerge (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şey) içinde bırakmak
86
Öbek Fiiller
submerge (someone or something) under (something)
f.
(birini/bir şeyi bir şey) altında bırakmak
87
Öbek Fiiller
work under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) altında çalışmak (fiziksel olarak)
Phrases
88
İfadeler
without prejudice to any rights implied by statute or common law or under the provisions of this agreement
expr.
tüzük ya da genel hukuk tarafından kastedilen ya da bu anlaşmanın hükümleri çerçevesindeki herhangi bir hak saklı kalmak koşuluyla
Colloquial
89
Konuşma Dili
a fire under (someone or something)
i.
(birinin/bir şeyin) götünü tutuşturma
90
Konuşma Dili
a fire under (someone or something)
i.
(birini/bir şeyi) telaşlandırma/telaşa verme
91
Konuşma Dili
a fire under (someone or something)
i.
(birinin/bir şeyin) kıçını sıkıştırma
Idioms
92
Deyim
collapse under the weight of (someone or something)
f.
(birinin ya da bir şeyin) altında kalmak
93
Deyim
collapse under the weight of (someone or something)
f.
göçmek
94
Deyim
collapse under the weight of (someone or something)
f.
çökmek
95
Deyim
leave (someone or something) under (someone's) care
f.
ilgilenmesi için birine bırakmak
96
Deyim
leave (someone or something) under (someone's) care
f.
(birine veya bir şeye) bakma işini birine bırakmak
97
Deyim
place (someone or something) under (someone's) care
f.
ilgilenmesi için birine bırakmak
98
Deyim
place (someone or something) under (someone's) care
f.
(birine veya bir şeye) bakma işini birine bırakmak
99
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir şeyin) ağırlığından yıkılma/çökme tehlikesi olmak
100
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir şeyin) ağırlığını kaldırmamak
101
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir şeyin) ağırlığını taşımakta zorlanmak
102
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir şeyin) ağırlığına zor dayanmak
103
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir şeyin) ağırlığından gıcırdamaya/çatırdamaya başlamak
104
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir zorlukla sıkıntıyla) baş etmeye çalışmak
105
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir zorlukla/sıkıntıyla) mücadele etmek
106
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir zorlukla/sıkıntıyla) boğuşmak
107
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir zorluğun/sıkıntının) altından kalkmaya çalışmak
108
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir zorluğu/sıkıntıyı) aşmaya çalışmak
109
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir yükü) taşımaya çalışmak
110
Deyim
groan under (someone or something)
f.
(bir yükün) altından kalkmaya çalışmak
111
Deyim
put (someone or something) under a microscope
f.
(birini/bir şeyi) mercek altına almak
112
Deyim
put (someone or something) under a microscope
f.
(birini/bir şeyi) yakın takibe almak
113
Deyim
put (someone or something) under a microscope
f.
(birini/bir şeyi) yakın/dikkatli incelemeye almak
114
Deyim
put (someone or something) under the microscope
f.
(birini/bir şeyi) mercek altına almak
115
Deyim
put (someone or something) under the microscope
f.
(birini/bir şeyi) yakın takibe almak
116
Deyim
put (someone or something) under the microscope
f.
(birini/bir şeyi) yakın/dikkatli incelemeye almak
117
Deyim
bring (someone or something) under (one's) control
f.
(birilerini/bir şeyleri birinin) gücü altında toplamak
118
Deyim
bring (someone or something) under (one's) control
f.
(birilerini/bir şeyleri birinin) kontrolü altında toplamak
119
Deyim
bring (someone or something) under (one's) control
f.
(birilerini/bir şeyleri) kontrolü/kontrol altına almak
120
Deyim
bring someone or something under one's control
f.
birilerini/bir şeyleri hakimiyeti altına almak
121
Deyim
bring someone or something under one's control
f.
birilerini/bir şeyleri egemenliği altına almak
122
Deyim
build a fire under (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) harekete geçirmek
123
Deyim
build a fire under (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) fitil vermek
124
Deyim
build a fire under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) götünü tutuşturmak
125
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
alçak sesle (birine/bir şeye) saydırmak
126
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
duyulmayacak bir sesle (birine/bir şeye) lanet okumak
127
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
fısıltıyla (birine/bir şeye) sayıp sövmek
128
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
duyulmayacak şekilde (birine/bir şeye) küfür etmek
129
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
fısıldayarak (birine/bir şeye) bela okumak
130
Deyim
curse (someone or something) under (one's) breath
f.
içinden/belli belirsiz bir fısıltıyla (birine/bir şeye) beddua etmek
131
Deyim
get (someone or something) under (one's) control
f.
(birini/bir şeyi) kontrolü altına almak
132
Deyim
get (someone or something) under (one's) control
f.
(biri/bir şey) üzerinde kontrolü sağlamak
133
Deyim
get (someone or something) under (one's) control
f.
(birini/bir şeyi) kontrol altına almak
134
Deyim
get (someone or something) under (one's) control
f.
(birini/bir şeyi) bastırmak
135
Deyim
keep (someone or something) under (one's) control
f.
(birini/bir şeyi) kontrol etmek/yönetmek
136
Deyim
keep (someone or something) under (one's) control
f.
(biri/bir şey) üzerinde güç sahibi olmak
137
Deyim
keep (someone or something) under (one's) control
f.
(birini/bir şeyi) kontrolü/kontrol altında tutmak
138
Deyim
light a fire under (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) ateşlemek
139
Deyim
light a fire under (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) teşvik etmek
140
Deyim
light a fire under (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) harekete geçirmek
141
Deyim
light a fire under (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) kışkırtmak
142
Deyim
light a fire under (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) dürtmek
143
Deyim
light a fire under (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) motive etmek
144
Deyim
put a bomb under (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) harekete geçirmek/hızlandırmak
145
Deyim
put a bomb under (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) motive/teşvik etmek
146
Deyim
put a bomb under (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) dürtmek/güdülemek
147
Deyim
put a rocket under (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) harekete geçirmek/hızlandırmak
148
Deyim
put a rocket under (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) motive/teşvik etmek
149
Deyim
put a rocket under (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) dürtmek/güdülemek
150
Deyim
put the skids under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) başarısız olmasına neden olmak
151
Deyim
put the skids under (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) başarısızlığa uğratmak
152
Deyim
put the skids under (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) başarısızlık getirmek
153
Deyim
put the skids under (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yenilgi getirmek
154
Deyim
put the skids under (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) düşüşüne/gerilemesine neden olmak
155
Deyim
under the shadow of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) gölgesinde
156
Deyim
under the shadow of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) yükü altında
157
Deyim
under the shadow of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) korkusu altında
158
Deyim
under the shadow of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) korkunç/acı hatırası altında
159
Deyim
under the auspices of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) himayesi altında
160
Deyim
under the auspices of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) sponsorluğunda
161
Deyim
under the auspices of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) koruması altında
162
Deyim
under the auspices of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) gözetimi altında
163
Deyim
under the auspices of (someone or something)
expr.
(birinin/bir şeyin) nezaretinde
Speaking
164
Konuşma
have I been living under a rock or something?
expr.
mağaradan yeni çıkmış falan değilim
165
Konuşma
it is forbidden to sell or serve alcoholic beverages to persons under 18; those acting otherwise shall be subject to legal actions
expr.
18 yaşını doldurmayanlara alkollü içkilerin satışı veya sunumu yapılamaz; yapanlar hakkında yasal işlem uygulanır
Law
166
Hukuk
body of principles for the protection of all persons under any form of detention or imprisonment
i.
herhangi bir biçimde tutulan veya hapsedilen kişilerin korunması için prensipler bütünü
Politics
167
Siyasal
placing of goods under customs approved treatment or use
i.
eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması
Technical
168
Teknik
volumetric expansion of rubber or plastics hoses under hydrostatic pressure
i.
lastik ve plastik hortumların hidrostatik basınç altındaki hacimsel genleşmesi
Medical
169
Medikal
under sphenopalatine block or general anaesthesia
i.
sfenopalatin blok veya genel anestezi altında
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of under ors
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy