|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Phrases |
|
1 |
İfadeler |
as you do expr.
|
senin yaptığın/yapacağın gibi |
|
2 |
İfadeler |
as you do expr.
|
normal bir şekilde |
|
3 |
İfadeler |
as you do expr.
|
tıpkı senin yapabileceğin gibi! |
|
4 |
İfadeler |
as you do expr.
|
sanki/çok normalmiş gibi |
|
5 |
İfadeler |
as you do expr.
|
çok normal gibi |
|
6 |
İfadeler |
as you do expr.
|
ne var bunda |
|
7 |
İfadeler |
what do you call it expr.
|
adı neydi |
|
8 |
İfadeler |
what do you call it expr.
|
adını unuttum şimdi, hani …, işte o |
|
9 |
İfadeler |
what do you call it expr.
|
adını unuttuğum o kadın/adam/şey |
|
10 |
İfadeler |
what do you call it expr.
|
ne diyorsunuz ona, işte o |
|
11 |
İfadeler |
do you copy? expr.
|
anlaşıldı mı? |
|
12 |
İfadeler |
how do you like that! expr.
|
bak sen şu işe! |
|
13 |
İfadeler |
what more do you want - jam on it? expr.
|
buldun da bunama |
|
14 |
İfadeler |
you do the crime you do the time expr.
|
eden bulur |
|
15 |
İfadeler |
if you do what you’ve always done, you’ll get what you’ve always got expr.
|
hep aynı şeyleri yaparsan, hep aynı sonuçları elde edersin |
|
16 |
İfadeler |
If you always do what you've always done, you will always get what you've always got expr.
|
hep aynı şeyleri yaparsan, hep aynı sonuçları elde edersin |
|
17 |
İfadeler |
kindly request you to do the needful expr.
|
gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim |
|
18 |
İfadeler |
do it like you mean it expr.
|
hakkını vererek yap |
|
19 |
İfadeler |
kindly request you to do the needful expr.
|
gereğinin yapılmasını arz ederim |
|
20 |
İfadeler |
how do I/we/you know that? expr.
|
ne malum? |
|
|
21 |
İfadeler |
till death do you part expr.
|
ölüm sizi ayırana dek |
|
22 |
İfadeler |
do you copy? expr.
|
onaylıyor musun? |
|
23 |
İfadeler |
you do the crime you do the time expr.
|
ne ekersen onu biçersin |
|
24 |
İfadeler |
how do you like that! expr.
|
(şu) işe bak (sen)! |
|
25 |
İfadeler |
the (very) least you can/could do expr.
|
elinden gelenin en azı |
|
26 |
İfadeler |
the (very) least you can/could do expr.
|
yapman gereken en ufak şey |
|
27 |
İfadeler |
the (very) least you can/could do expr.
|
yapabileceğinin en azı |
|
28 |
İfadeler |
the (very) least you can/could do expr.
|
en azından yapılan |
|
29 |
İfadeler |
the (very) least you can/could do expr.
|
hiç değilse yapabilmek |
|
30 |
İfadeler |
if you can't do the time, don't do the crime expr.
|
öyle başa böyle tarak |
|
31 |
İfadeler |
if you can't do the time, don't do the crime expr.
|
eden bulur |
|
32 |
İfadeler |
if you can't do the time, don't do the crime expr.
|
kendin ettin, kendin buldun |
|
33 |
İfadeler |
kindly request you to do the needful expr.
|
gereğinin yapılmasını arz ederim |
|
34 |
İfadeler |
do as you are bid expr.
|
sana söyleneni yap |
|
Proverb |
|
35 |
Atasözü |
never put off till tomorrow what you can do today
|
bugünün işini yarına bırakma |
|
36 |
Atasözü |
do good things and good things will happen to you
|
iyilik yap iyilik bul |
|
37 |
Atasözü |
do good things and good things will happen to you
|
iyilik yapan iyilik bulur |
|
38 |
Atasözü |
if you want a thing done well do it yourself
|
kendi ununu kendin öğüt |
|
39 |
Atasözü |
if you want a thing done well do it yourself
|
bir şeyi adamakıllı yapmak istiyorsan kendin yapacaksın |
|
40 |
Atasözü |
don't put off for tomorrow what you can do today
|
bugünün işini yarına bırakma |
|
|
41 |
Atasözü |
you never know what you can do till you try
|
denemeden bilemezsin |
|
42 |
Atasözü |
you never know what you can do till you try
|
denemedikçe bilemezsin |
|
43 |
Atasözü |
do unto others as you would have them do unto you
|
başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran |
|
44 |
Atasözü |
do unto others as you would they should do unto you
|
sana yapılmasını istmediğini, bir başkasına yapma |
|
45 |
Atasözü |
do unto others as you would have them do unto you
|
sana yapılmasını istemediğini, bir başkasına yapma |
|
46 |
Atasözü |
if you can't do the time, don't do the crime
|
cezasını çekmeye hazır değilsen suçu da işlemeyeceksin |
|
47 |
Atasözü |
if you can't do the time, don't do the crime
|
sonuçlarına katlanamayacaksan yasakları çiğnemeyeceksin |
|
48 |
Atasözü |
if you can't do the time, don't do the crime
|
kendin ettin, kendin buldun |
|
49 |
Atasözü |
if you can't do the time, don't do the crime
|
kendi düşen ağlamaz |
|
50 |
Atasözü |
never put off until tomorrow what you can do today.
|
bugünün işini yarına bırakma |
|
51 |
Atasözü |
do unto others as you would have others do unto you.
|
başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran |
|
52 |
Atasözü |
do unto others as you would have others do unto you.
|
sana yapılmasını istemediğini, bir başkasına yapma |
|
53 |
Atasözü |
do unto others as you would like others (to) do unto you
|
başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran |
|
54 |
Atasözü |
do unto others as you would like others (to) do unto you
|
sana yapılmasını istemediğini, bir başkasına yapma |
|
55 |
Atasözü |
do unto others as you would like them (to) do unto you
|
başkalarına sana davranılmasını istediğin gibi davran |
|
56 |
Atasözü |
do unto others as you would like them (to) do unto you
|
sana yapılmasını istemediğini, bir başkasına yapma |
|
57 |
Atasözü |
if you want a thing done well/right, do it yourself
|
bir şeyi adamakıllı yapmak istiyorsan kendin yapacaksın |
|
58 |
Atasözü |
if you want a thing done well/right, do it yourself
|
kendi ununu kendin öğüt |
|
59 |
Atasözü |
if you want a thing done well/right, do it yourself
|
bir şey iyi/doğru yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın |
|
60 |
Atasözü |
if you want it done right, do it yourself
|
bir şeyi adamakıllı yapmak istiyorsan kendin yapacaksın |
|
61 |
Atasözü |
if you want it done right, do it yourself
|
kendi ununu kendin öğüt |
|
62 |
Atasözü |
if you want it done right, do it yourself
|
bir şey doğru/doğru düzgün yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın |
|
63 |
Atasözü |
if you want it done well, do it yourself
|
bir şeyi adamakıllı yapmak istiyorsan kendin yapacaksın |
|
64 |
Atasözü |
if you want it done well, do it yourself
|
kendi ununu kendin öğüt |
|
65 |
Atasözü |
if you want it done well, do it yourself
|
bir iş iyi yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın |
|
66 |
Atasözü |
if you want something done right, do it yourself
|
bir şeyi adamakıllı yapmak istiyorsan kendin yapacaksın |
|
67 |
Atasözü |
if you want something done right, do it yourself
|
kendi ununu kendin öğüt |
|
68 |
Atasözü |
if you want something done right, do it yourself
|
bir şey doğru/doğru düzgün yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın |
|
69 |
Atasözü |
if you want something done well, do it yourself
|
bir şeyi adamakıllı yapmak istiyorsan kendin yapacaksın |
|
70 |
Atasözü |
if you want something done well, do it yourself
|
kendi ununu kendin öğüt |
|
71 |
Atasözü |
if you want something done well, do it yourself
|
bir iş iyi yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın |
|
72 |
Atasözü |
if you want something done well/right, do it yourself
|
bir şeyi adamakıllı yapmak istiyorsan kendin yapacaksın |
|
73 |
Atasözü |
if you want something done well/right, do it yourself
|
kendi ununu kendin öğüt |
|
74 |
Atasözü |
if you want something done well/right, do it yourself
|
bir şey iyi/doğru yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın |
|
Colloquial |
|
75 |
Konuşma Dili |
have (got) it in you to do something f.
|
bir şey yapma yeteneği olmak |
|
76 |
Konuşma Dili |
have (got) it in you to do something f.
|
bir şey yapma becerisi içinde olmak |
|
77 |
Konuşma Dili |
have (got) it in you to do something f.
|
bir şey yapma yeteneğini içinde barındırmak |
|
78 |
Konuşma Dili |
have it in you (to do something) f.
|
(bir şey yapma) yeteneği olmak |
|
79 |
Konuşma Dili |
have it in you (to do something) f.
|
(bir şey yapma) becerisi içinde olmak |
|
80 |
Konuşma Dili |
have it in you (to do something) f.
|
(bir şey yapma) yeteneğini içinde barındırmak |
|
|
81 |
Konuşma Dili |
have it in you to do something f.
|
bir şey yapma yeteneği olmak |
|
82 |
Konuşma Dili |
have it in you to do something f.
|
bir şey yapma becerisine sahip olmak |
|
83 |
Konuşma Dili |
have it in you to do something f.
|
bir şey yapmak birinin içinde olmak |
|
84 |
Konuşma Dili |
have it in you to do something f.
|
bir şey yapma yeteneğini içinde barındırmak |
|
85 |
Konuşma Dili |
have it in you to do something f.
|
bir şey yapma kapasitesi olmak |
|
86 |
Konuşma Dili |
have it in you to do something f.
|
bir şey yapma potansiyeli olmak |
|
87 |
Konuşma Dili |
have (got) it in you to do something f.
|
bir şey yapma becerisine sahip olmak |
|
88 |
Konuşma Dili |
have (got) it in you to do something f.
|
bir şey yapmak birinin içinde olmak |
|
89 |
Konuşma Dili |
have (got) it in you to do something f.
|
bir şey yapma kapasitesi olmak |
|
90 |
Konuşma Dili |
have (got) it in you to do something f.
|
bir şey yapma potansiyeli olmak |
|
91 |
Konuşma Dili |
what do you want to bet (that) expr.
|
istediğine bahse girerim/varım |
|
92 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
zaten ne bekleyebilirsin ki? |
|
93 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
bekleyende hata |
|
94 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
zaten olup olacağı bu kadar |
|
95 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
huylu huyundan vazgeçer mi hiç? |
|
96 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
can çıkmadan huy çıkar mı hiç? |
|
97 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
zaten başka ne olabilirdi ki? |
|
98 |
Konuşma Dili |
where do you come off? expr.
|
ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? |
|
99 |
Konuşma Dili |
little do you know? expr.
|
biraz olsun haberin var mı? |
|
100 |
Konuşma Dili |
little do you know? expr.
|
biraz olsun biliyor musun? |
|
101 |
Konuşma Dili |
to what do you owe your success? expr.
|
başarınızı neye borçlusunuz? |
|
102 |
Konuşma Dili |
come on you can do it expr.
|
haydi bunu yapabilirsin |
|
103 |
Konuşma Dili |
since when do you care? expr.
|
ne zamandan beri umurunda? |
|
104 |
Konuşma Dili |
wdym (what do you mean) expr.
|
ne demek istiyorsun? |
|
105 |
Konuşma Dili |
where do you come off? expr.
|
ne biçim davranışlar bunlar? |
|
106 |
Konuşma Dili |
just do what you have to do expr.
|
sadece yapman gerekeni yap |
|
107 |
Konuşma Dili |
then what do you need me for? expr.
|
peki o halde bana neden ihtiyacın var? |
|
108 |
Konuşma Dili |
just do what you got to do expr.
|
sadece yapman gerekeni yap |
|
109 |
Konuşma Dili |
a little dab will do you [us] expr.
|
azıcık kafi |
|
110 |
Konuşma Dili |
a little dab will do you [us] expr.
|
azıcık yeterli |
|
111 |
Konuşma Dili |
a little dab will do you [us] expr.
|
bir tutam yeterli |
|
112 |
Konuşma Dili |
a little dab will do you [us] expr.
|
bir gıdım kafi |
|
113 |
Konuşma Dili |
a little dab will do you [us] expr.
|
bir damla yeterli |
|
114 |
Konuşma Dili |
a little dab will do you [us] expr.
|
bir tutam kafi |
|
115 |
Konuşma Dili |
a little dab will do you [us] expr.
|
bir çimdik yeterli |
|
116 |
Konuşma Dili |
what do you want, egg in your beer? expr.
|
daha ne bekliyorsun? |
|
117 |
Konuşma Dili |
what do you want, egg in your beer? expr.
|
yetmedi mi? |
|
118 |
Konuşma Dili |
what do you want, egg in your beer? expr.
|
buldun da bunuyorsun? |
|
119 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
ne bekliyordun/bekliyorsun ki? |
|
120 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
zaten ne olabilirdi ki? |
|
121 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
başka ne olabilirdi ki? ya ne olacaktı ki? |
|
122 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
başka ne olacaktı ki? |
|
123 |
Konuşma Dili |
what do you expect? expr.
|
çok normal değil mi? |
|
124 |
Konuşma Dili |
what did you do with something? expr.
|
bir şeyi nereye koydun/koydu? |
|
125 |
Konuşma Dili |
what did you do with something? expr.
|
bir şeyi ne yaptın/yaptı? |
|
126 |
Konuşma Dili |
what did you do with something? expr.
|
bir şeyi nereye sakladın/sakladı? |
|
127 |
Konuşma Dili |
(do) you mean to tell me (that) (something is the case)? expr.
|
bana (…) mi söylemeye çalışıyorsun? |
|
128 |
Konuşma Dili |
and I think you do expr.
|
sanırım anlıyorsun |
|
129 |
Konuşma Dili |
and I think you do expr.
|
anladın sen onu |
|
130 |
Konuşma Dili |
anything else can I do for you? expr.
|
size yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı? |
|
131 |
Konuşma Dili |
anything else can I do for you? expr.
|
size başka nasıl yardımcı olabilirim? |
|
132 |
Konuşma Dili |
anything else can I do for you? expr.
|
yardım etmemi istediğiniz başka bir şey var mı? |
|
133 |
Konuşma Dili |
anything else can I do for you? expr.
|
başka bir şey istiyor musunuz? |
|
134 |
Konuşma Dili |
anything else can I do for you? expr.
|
başka bir ihtiyacınız var mı? |
|
135 |
Konuşma Dili |
do I have to draw (you) a picture? expr.
|
(sana) her şeyi tane tane anlatmak mı gerekiyor? |
|
136 |
Konuşma Dili |
do I have to draw (you) a picture? expr.
|
(sana) her şeyi açık açık söylemek mi gerekiyor? |
|
137 |
Konuşma Dili |
do I have to draw (you) a picture? expr.
|
resimli açıklama mı lazım (sana)? |
|
138 |
Konuşma Dili |
do you have a problem with that? expr.
|
(bununla ilgili) bir sıkıntın mı var? |
|
139 |
Konuşma Dili |
do you have a problem with that? expr.
|
(bu) hoşuna gitmedi mi? |
|
140 |
Konuşma Dili |
do you have a problem with that? expr.
|
(bununla ilgili) bir itirazın mı var? |
|
141 |
Konuşma Dili |
what do you call it expr.
|
adı neydi |
|
142 |
Konuşma Dili |
what do you call it expr.
|
adını unuttum şimdi |
|
143 |
Konuşma Dili |
what do you call it expr.
|
hani şu … |
|
144 |
Konuşma Dili |
what do you call it expr.
|
işte o, ne diyorsunuz ona |
|
145 |
Konuşma Dili |
what do you call it expr.
|
işte o, adını unuttuğum şu kadın/adam/şey |
|
146 |
Konuşma Dili |
what do you call it expr.
|
her ne zıkkımsa |
|
147 |
Konuşma Dili |
what do you call it expr.
|
her ne karın ağrısıysa |
|
148 |
Konuşma Dili |
(well) what do you know expr.
|
bil bakalım, (dolapta) ne var |
|
149 |
Konuşma Dili |
(well) what do you know expr.
|
bil bakalım, ne oldu |
|
150 |
Konuşma Dili |
(well) what do you know expr.
|
bak sen şu işe |
|
151 |
Konuşma Dili |
(well) what do you know expr.
|
vay be |
|
152 |
Konuşma Dili |
what do you know (for sure)? expr.
|
ne haber? |
|
153 |
Konuşma Dili |
what do you know (for sure)? expr.
|
n'aber? |
|
154 |
Konuşma Dili |
what do you know (for sure)? expr.
|
ne var ne yok? |
|
155 |
Konuşma Dili |
what do you know (for sure)? expr.
|
nasılsın? |
|
156 |
Konuşma Dili |
what do you know (for sure)? expr.
|
nasılsın, iyi misin? |
|
157 |
Konuşma Dili |
what do you know (for sure)? expr.
|
ne haber |
|
158 |
Konuşma Dili |
what do you know (for sure)? expr.
|
ne yapıyorsun? |
|
159 |
Konuşma Dili |
what do you know (for sure)? expr.
|
ne iş? |
|
160 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
merhaba, ne haber? |
|
161 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
selam, n'aber? |
|
162 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
selam, ne var ne yok? |
|
163 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
merhaba, nasılsın? |
|
164 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
selam, nasılsın, iyi misin? |
|
165 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
selam, ne haber, ne yapıyorsun? |
|
166 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
merhaba, ne iş? |
|
167 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
ne diyorsun? |
|
168 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
ne dersin? |
|
169 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
cevabın ne? |
|
170 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
kararın ne? |
|
171 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
ne karar verdin? |
|
172 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
ne diyoruz?, teşekkür edelim mi? |
|
173 |
Konuşma Dili |
what do you say? expr.
|
lütfen diyelim mi? |
|
174 |
Konuşma Dili |
what do you want to bet (that) expr.
|
neyine istersen bahse varım (ki) |
|
175 |
Konuşma Dili |
what do you want to bet (that) expr.
|
her şeyine bahse girerim (ki) |
|
176 |
Konuşma Dili |
what do you want to bet (that) expr.
|
neyine istersen iddiaya girerim (ki) |
|
177 |
Konuşma Dili |
what do you want to bet (that) expr.
|
her şeyine iddiaya girerim (ki) |
|
178 |
Konuşma Dili |
what do you want, a cookie? expr.
|
ne bekliyorsun, kırmızı kurdele mi? |
|
179 |
Konuşma Dili |
what do you want, a cookie? expr.
|
ne olmuş yani, madalya mı takalım? |
|
180 |
Konuşma Dili |
what do you want, a cookie? expr.
|
ne olmuş yani, kırmızı kurdele mi takalım? |
|
181 |
Konuşma Dili |
whatever you do expr.
|
ne yaparsan yap (treni kaçırma) |
|
182 |
Konuşma Dili |
you couldn't (do that)! expr.
|
(bunu) yapamazsın! |
|
183 |
Konuşma Dili |
you couldn't (do that)! expr.
|
(bunu) yapmazsın değil mi? |
|
184 |
Konuşma Dili |
you wouldn't (do that)! expr.
|
(bunu) yapamazsın! |
|
185 |
Konuşma Dili |
you wouldn't (do that)! expr.
|
(bunu) yapmazsın değil mi? |
|
186 |
Konuşma Dili |
you do you expr.
|
sen bildiğin gibi yap |
|
187 |
Konuşma Dili |
you do you expr.
|
sen istediğini yap |
|
188 |
Konuşma Dili |
you know as well as I do expr.
|
senin de bildiğin gibi |
|
189 |
Konuşma Dili |
you know as well as I do expr.
|
ikimiz de biliyoruz ki |
|
190 |
Konuşma Dili |
you know as well as I do expr.
|
sen de biliyorsun ki |
|
191 |
Konuşma Dili |
how could you (do something)? expr.
|
(bunu) nasıl yaparsın? |
|
192 |
Konuşma Dili |
how could you (do something)? expr.
|
(böyle bir şeyi) nasıl yapabildin? |
|
193 |
Konuşma Dili |
how could you (do something)? expr.
|
(böyle bir şeyi) nasıl yapabildin? |
|
194 |
Konuşma Dili |
how could you (do something)? expr.
|
(bunu/böyle bir şeyi) ne hakla yaparsın? |
|
195 |
Konuşma Dili |
how could you (do something)? expr.
|
(böyle bir şey/bunu) yapmaya ne hakkın var? |
|
196 |
Konuşma Dili |
how could you (do something)? expr.
|
(bunu/böyle bir şeyi) ne cüretle yaparsın? |
|
197 |
Konuşma Dili |
if you have a mind to (do something) expr.
|
eğer (bir şeyi yapma) niyetin varsa |
|
198 |
Konuşma Dili |
if you have a mind to (do something) expr.
|
eğer (bir şeyi yapmaya) niyetliysen |
|
199 |
Konuşma Dili |
if you have a mind to (do something) expr.
|
eğer (bir şeyi) yapmak) istiyorsan |
|
200 |
Konuşma Dili |
if you have a mind to (do something) expr.
|
eğer (bir şeyi yapmak) niyetindeysen |
|
201 |
Konuşma Dili |
(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.
|
(bir şey) mi demeye çalışıyorsun? |
|
202 |
Konuşma Dili |
(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.
|
yani (bir şey) mi demek istiyorsun? |
|
203 |
Konuşma Dili |
(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.
|
(bir şey olduğunu) mu ima ediyorsun? |
|
204 |
Konuşma Dili |
(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.
|
yani (bir şey) mi diyorsun? |
|
205 |
Konuşma Dili |
(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.
|
yani (bir şey) olduğunu mu söylüyorsun? |
|
206 |
Konuşma Dili |
(do you) want to bet? expr.
|
iddiasına girelim mi? |
|
207 |
Konuşma Dili |
(do you) want to bet? expr.
|
var mısın iddiasına? |
|
208 |
Konuşma Dili |
(do you) want to bet? expr.
|
iddiaya girelim mi? |
|
209 |
Konuşma Dili |
(do you) want to bet? expr.
|
iddiaya var mısın? |
|
210 |
Konuşma Dili |
(do you) want to bet? expr.
|
iddiaya/bahse girelim istersen |
|
211 |
Konuşma Dili |
(do) (you) come here often? [cliché] expr.
|
buraya sık gelir misin? (cinsel/romantik anlamda hoşlanılan kimseyle muhabbete girmek için sorulan soru) |
|
212 |
Konuşma Dili |
(do) (you) want to make something of it? expr.
|
ne yapacaksın? |
|
213 |
Konuşma Dili |
(do) (you) want to make something of it? expr.
|
sanki bir şey yapacaksın/yapabileceksin |
|
214 |
Konuşma Dili |
(do) (you) want to make something of it? expr.
|
kavga mı/kapışmak mı istiyorsun? |
|
215 |
Konuşma Dili |
(do) (you) want to make something of it? expr.
|
gel kapışalım |
|
216 |
Konuşma Dili |
(do) you hear me? expr.
|
duydun mu beni? |
|
217 |
Konuşma Dili |
(do) you hear me? expr.
|
duydunuz mu beni? |
|
218 |
Konuşma Dili |
(do) you kiss your grandmother with that mouth? expr.
|
(küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı büyük anneni öpüyorsun? |
|
219 |
Konuşma Dili |
(do) you kiss your grandmother with that mouth? expr.
|
ağzına hiç yakışıyor mu? |
|
220 |
Konuşma Dili |
(do) you kiss your granny with that mouth? expr.
|
(küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı büyük anneni öpüyorsun? |
|
221 |
Konuşma Dili |
(do) you kiss your granny with that mouth? expr.
|
ağzına hiç yakışıyor mu? |
|
222 |
Konuşma Dili |
(do) you kiss your mama with that mouth? expr.
|
(küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı anneni öpüyorsun? |
|
223 |
Konuşma Dili |
(do) you kiss your mama with that mouth? expr.
|
ağzına hiç yakışıyor mu? |
|
224 |
Konuşma Dili |
(do) you kiss your mother with that mouth? expr.
|
(küfürlü konuşanlara söylenir) bu ağızla mı anneni öpüyorsun? |
|
225 |
Konuşma Dili |
(do) you kiss your mother with that mouth? expr.
|
ağzına hiç yakışıyor mu? |
|
226 |
Konuşma Dili |
do you kiss your momma with that mouth? expr.
|
ağzına hiç yakışıyor mu? |
|
227 |
Konuşma Dili |
(do) you read me? expr.
|
sesim geliyor mu? |
|
228 |
Konuşma Dili |
(do) you read me? expr.
|
beni duyabiliyor musun? |
|
229 |
Konuşma Dili |
(do) you want a piece of me? expr.
|
kavga mı istiyorsun? |
|
230 |
Konuşma Dili |
(do) you want a piece of me? expr.
|
kavga çıkarmak/etmek mi istiyorsun? |
|
231 |
Konuşma Dili |
(do) you want a piece of me? expr.
|
dayak yemek mi istiyorsun? |
|
232 |
Konuşma Dili |
(I) wouldn't (do something) if I were you expr.
|
yerinde olsam (bir şeyi) yapmazdım |
|
233 |
Konuşma Dili |
(I) wouldn't (do something) if I were you expr.
|
ben olsam (bir şeyi) yapmazdım |
|
234 |
Konuşma Dili |
we, you can/could/might do worse (than...) expr.
|
bir şeyi yapmak iyi fikir |
|
235 |
Konuşma Dili |
we, you can/could/might do worse (than...) expr.
|
iyi/yerinde bir karar |
|
236 |
Konuşma Dili |
(you) do the math expr.
|
gerisini (sen) düşün |
|
237 |
Konuşma Dili |
(you) do the math expr.
|
hesabını (sen) yap |
|
238 |
Konuşma Dili |
(you) do the math expr.
|
parçaları bir araya getir |
|
239 |
Konuşma Dili |
aityd (and I think you do) expr.
|
sanırım anlıyorsun |
|
240 |
Konuşma Dili |
aityd (and I think you do) expr.
|
anladın sen onu |
|
241 |
Konuşma Dili |
aityd (and I think you do) expr.
|
sanırım anlıyorsun |
|
242 |
Konuşma Dili |
aityd (and I think you do) expr.
|
anladın sen onu |
|
243 |
Konuşma Dili |
(do) you want the good news or the bad news (first)? expr.
|
önce iyi haberi mi yoksa kötü haberi mi duymak istersin? |
|
244 |
Konuşma Dili |
(do) you want the good news or the bad news (first)? expr.
|
önce iyi haberi mi vereyim, kötü haberi mi? |
|
245 |
Konuşma Dili |
what you gonna do now expr.
|
şimdi ne yapacaksın |
|
246 |
Konuşma Dili |
you wouldn't dare (to do this)! expr.
|
buna cüret edemezsin |
|
247 |
Konuşma Dili |
don't you dare (do something)! expr.
|
sakın (bir şeyi) yapma |
|
248 |
Konuşma Dili |
don't you dare (do something)! expr.
|
sakın (bir şeye) yeltenme |
|
249 |
Konuşma Dili |
don't you dare (do something)! expr.
|
sakın (bir şeye) kalkışma |
|
250 |
Konuşma Dili |
do I have to spell it out (for you) expr.
|
bunu sana açıklamam mı gerekiyor mu? |
|
251 |
Konuşma Dili |
do you know the bishop of norwich? [old-fashioned] expr.
|
bir yemek davetinde şarabı tekeline alan kişi için kullanılan ve "norwich piskoposunu tanıyor musun/norwich piskoposuyla bir akrabalığın var mı?" anlamına gelen bir söz |
|
252 |
Konuşma Dili |
do you know the bishop of norwich? [old-fashioned] expr.
|
tekel gibisin |
|
253 |
Konuşma Dili |
do you know the bishop of norwich? [old-fashioned] expr.
|
şişe eline mi yapıştı |
|
254 |
Konuşma Dili |
do you mind (if...)? expr.
|
(… yapmamın) sakıncası var mı? |
|
255 |
Konuşma Dili |
do you mind (if...)? expr.
|
(… yapsam) sıkıntı olur mu? |
|
256 |
Konuşma Dili |
do you mind (if...)? expr.
|
(… yapmamda) sakınca var mı? |
|
257 |
Konuşma Dili |
do you mind (if...)? expr.
|
(… yapsam) rahatsız olur musun? |
|
258 |
Konuşma Dili |
do you mind (if...)? expr.
|
(… yapsam) seni rahatsız eder mi? |
|
259 |
Konuşma Dili |
do you mind (if...)? expr.
|
yavaş ol |
|
260 |
Konuşma Dili |
do you mind (if...)? expr.
|
biraz yavaş |
|
261 |
Konuşma Dili |
do you mind (if...)? expr.
|
biraz dikkat et |
|
262 |
Konuşma Dili |
do you mind (if...)? expr.
|
biraz dikkatli ol |
|
263 |
Konuşma Dili |
do you mind (if...)? expr.
|
biraz yavaş olur musun? |
|
264 |
Konuşma Dili |
dyk (do you know) expr.
|
biliyor musun? |
|
265 |
Konuşma Dili |
dyswidt? (do you see what I did there?) expr.
|
nasıl espri/şaka ama? |
|
266 |
Konuşma Dili |
dyswidt? (do you see what I did there?) expr.
|
esprimi/şakamı anladın mı? |
|
267 |
Konuşma Dili |
where do you stand on this? expr.
|
bu konuda düşüncen nedir? |
|
268 |
Konuşma Dili |
how much do you want to bet? expr.
|
bahse var mısın? |
|
269 |
Konuşma Dili |
how much do you want to bet? expr.
|
nesine bahse girersin? |
|
270 |
Konuşma Dili |
if you must (do something) expr.
|
(bir şey yapmak) zorundaysan |
|
271 |
Konuşma Dili |
if you must (do something) expr.
|
eğer (bir şey yapman) gerekiyorsa |
|
272 |
Konuşma Dili |
ishygddt (I seriously hope you guys don't do this) expr.
|
hangi yıldayız/devirdeyiz? |
|
273 |
Konuşma Dili |
ishygddt (I seriously hope you guys don't do this) expr.
|
bu devirde hala bunu yapıyor olamazsınız |
|
274 |
Konuşma Dili |
wdyt (what do you think) expr.
|
ne düşünüyorsun? |
|
275 |
Konuşma Dili |
wdyt (what do you think) expr.
|
sen ne düşünüyorsun? |
|
276 |
Konuşma Dili |
wdyt (what do you think) expr.
|
sence nasıl? |
|
277 |
Konuşma Dili |
whaddya (what do you) expr.
|
ne |
|
278 |
Konuşma Dili |
what (more) do you want me to say? expr.
|
daha ne söylememi istiyorsun? |
|
279 |
Konuşma Dili |
what (more) do you want me to say? expr.
|
daha ne dememi istiyorsun? |
|
280 |
Konuşma Dili |
what (more) do you want me to say? expr.
|
daha ne söylememi bekliyorsun? |
|
281 |
Konuşma Dili |
what (more) do you want me to say? expr.
|
daha fazla ne diyebilirim ki? |
|
282 |
Konuşma Dili |
what can I do you for? expr.
|
senin için ne yapabilirim? |
|
283 |
Konuşma Dili |
what can I do you for? expr.
|
sizin için ne yapabilirim? |
|
284 |
Konuşma Dili |
what can I do you for? expr.
|
sana/size nasıl yardımcı olabilirim? |
|
285 |
Konuşma Dili |
what do you do for (something)? expr.
|
(bir şey) için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz? |
|
286 |
Konuşma Dili |
what do you do for (something)? expr.
|
(bir şeyi) elde etmek için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz? |
|
287 |
Konuşma Dili |
what do you do for (something)? expr.
|
(bir şeye) ulaşmak/erişmek için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz? |
|
288 |
Konuşma Dili |
what do you do for (something)? expr.
|
(bir şeyi) başarmak için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz? |
|
289 |
Konuşma Dili |
what do you know? expr.
|
ne haber? |
|
290 |
Konuşma Dili |
what do you make of (someone or something)? expr.
|
(biri/bir şey) hakkından e düşünüyorsun? |
|
291 |
Konuşma Dili |
what do you make of (someone or something)? expr.
|
(birini/bir şeyi) nasıl buldun? |
|
292 |
Konuşma Dili |
what do you make of (someone or something)? expr.
|
(birini/bir şeyi) nasıl değerlendiriyorsun? |
|
293 |
Konuşma Dili |
what do you make of (someone or something)? expr.
|
(biri/bir şey) hakkındaki düşüncen nedir? |
|
294 |
Konuşma Dili |
what do you make of (someone or something)? expr.
|
(biri/bir şey) ne sence? |
|
295 |
Konuşma Dili |
what do you want, a biscuit? [uk] expr.
|
ne istiyorsun, ödül mü? |
|
296 |
Konuşma Dili |
what do you want, a biscuit? [uk] expr.
|
bunun için sana ödül mü verelim? |
|
297 |
Konuşma Dili |
what do you want, a biscuit? [uk] expr.
|
ne olmuş yani? |
|
298 |
Konuşma Dili |
what do you want, a biscuit? [uk] expr.
|
ne yapalım yani? |
|
299 |
Konuşma Dili |
what do you want, a biscuit? [uk] expr.
|
ne bekliyorsun, kırmızı kurdele mi? |
|
300 |
Konuşma Dili |
what do you want, a biscuit? [uk] expr.
|
ne olmuş yani, madalya mı takalım? |
|
301 |
Konuşma Dili |
what do you want, a biscuit? [uk] expr.
|
ne olmuş yani, kırmızı kurdele mi takalım? |
|
302 |
Konuşma Dili |
what do you want, a biscuit? [uk] expr.
|
ne bekliyorsun, madalya mı? |
|
303 |
Konuşma Dili |
what do you want, a medal? expr.
|
ne istiyorsun, ödül mü? |
|
304 |
Konuşma Dili |
what do you want, a medal? expr.
|
bunun için sana ödül mü verelim? |
|
305 |
Konuşma Dili |
what do you want, a medal? expr.
|
ne olmuş yani, madalya mı takalım? |
|
306 |
Konuşma Dili |
what do you want, a medal? expr.
|
ne bekliyorsun, madalya mı? |
|
307 |
Konuşma Dili |
you have to do what you have to do expr.
|
yapman gerekeni yap |
|
308 |
Konuşma Dili |
you have to do what you have to do expr.
|
gerekeni yapmak lazım |
|
309 |
Konuşma Dili |
you have to do what you have to do expr.
|
ne gerekiyorsa/durum ne gerektiriyorsa onu yapmak lazım |
|
310 |
Konuşma Dili |
you just had to (go and) (do something) expr.
|
(gidip bir şey yapman) gerekiyordu değil mi? |
|
311 |
Konuşma Dili |
you just had to (go and) (do something) expr.
|
(kalkıp bir şey yapmak) zorundaydın değil mi? |
|
312 |
Konuşma Dili |
you just had to (go and) (do something) expr.
|
(kalkıp/gidip bir şey yapmasan) olmazdı değil mi? |
|
313 |
Konuşma Dili |
you got to do what you got to do expr.
|
yapman gerekeni yap |
|
314 |
Konuşma Dili |
you got to do what you got to do expr.
|
gerekeni yapmak lazım |
|
315 |
Konuşma Dili |
you got to do what you got to do expr.
|
ne gerekiyorsa/durum ne gerektiriyorsa onu yapmak lazım |
|
316 |
Konuşma Dili |
you gotta do what you gotta do expr.
|
yapman gerekeni yap |
|
317 |
Konuşma Dili |
you gotta do what you gotta do expr.
|
gerekeni yapmak lazım |
|
318 |
Konuşma Dili |
you gotta do what you gotta do expr.
|
ne gerekiyorsa/durum ne gerektiriyorsa onu yapmak lazım |
|
319 |
Konuşma Dili |
do you know dr. wright of norwich k expr.
|
tekel gibisin |
|
320 |
Konuşma Dili |
do you know dr. wright of norwich k expr.
|
şişe eline mi yapıştı |
|
321 |
Konuşma Dili |
do you know dr. wright of norwich k expr.
|
bir yemek davetinde şarabı tekeline alan kişi için kullanılan ve "norwich'li dr. wright'ı tanıyor musun/norwich'li dr. wright'la bir akrabalığın var mı" anlamına gelen bir söz |
|
322 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
yavaş ol |
|
323 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
biraz yavaş |
|
324 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
biraz dikkat et |
|
325 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
biraz dikkatli ol |
|
326 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
biraz yavaş olsan |
|
327 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
biraz dikkatli, sessiz olsan |
|
328 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
sakıncası var mı |
|
329 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
sıkıntı olur mu |
|
330 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
sakınca var mı |
|
331 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
izninle |
|
332 |
Konuşma Dili |
do you mind exclam.
|
rahatsız olur musun |
|
333 |
Konuşma Dili |
how do you like that? exclam.
|
nasılmış? |
|
334 |
Konuşma Dili |
how do you like that? exclam.
|
aldın mı cevabını? |
|
335 |
Konuşma Dili |
how do you like that? exclam.
|
gördün mü gününü? |
|
336 |
Konuşma Dili |
wdywfm? (what do you want for me?) kısalt.
|
benden ne istiyorsun? |
|
Idioms |
|
337 |
Deyim |
damned if you do damned if you don't i.
|
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık |
|
338 |
Deyim |
fine how do you do i.
|
nahoş/kötü bir durum |
|
339 |
Deyim |
a fine how do you do i.
|
sinir bozucu bir durum |
|
340 |
Deyim |
a fine how do you do i.
|
talihsizlik |
|
341 |
Deyim |
do something until you are blue in the face f.
|
(bir şeyi) bitap düşene kadar yapıp bir sonuca varamamak |
|
342 |
Deyim |
do something until you are blue in the face f.
|
(bir şeyi) hali kalmayana dek yapıp bir sonuca varamamak |
|
343 |
Deyim |
do something until you are blue in the face f.
|
(bir şeyi) canı çıkıncaya kadar yapıp bir sonuç alamamak |
|
344 |
Deyim |
do something until you are blue in the face f.
|
(bir şeyi) pestili çıkana kadar yapıp bir sonuç alamamak |
|
345 |
Deyim |
do something until you are blue in the face f.
|
(bir şeyi) takati kalmayana dek yapıp bir sonuç alamamak |
|
346 |
Deyim |
(do something) as/if/when the spirit moves you f.
|
(bir şeyi) canın istediğinde/isterse/istediği zaman (yapmak) |
|
347 |
Deyim |
(do something) as/if/when the spirit moves you f.
|
(bir şeyi) keyfin gelince/gelirse/geldiği zaman (yapmak) |
|
348 |
Deyim |
(do something) as/if/when the spirit moves you f.
|
(bir şeyi) keyfine göre (yapmak) |
|
349 |
Deyim |
be damned if you do and damned if you don't f.
|
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık olmak |
|
350 |
Deyim |
be damned if you do and damned if you don't f.
|
iki ucu boklu değnek olmak |
|
351 |
Deyim |
be damned if you do and damned if you don't f.
|
yapsan bir türlü yapmasan bir türlü olmak |
|
352 |
Deyim |
do something for all you are worth f.
|
bir şeyi tüm gücüyle yapmak |
|
353 |
Deyim |
do something for all you are worth f.
|
bir şeyi elinden gelen en iyi şekilde yapmak |
|
354 |
Deyim |
do something for all you are worth f.
|
bir şeyi kendini yırtarak yapmak |
|
355 |
Deyim |
(do) you hear me? expr.
|
anladın mı? |
|
356 |
Deyim |
(do) you read me? expr.
|
anladın mı? |
|
357 |
Deyim |
(do) you read me? expr.
|
anladınız mı? |
|
358 |
Deyim |
(do) you hear me? expr.
|
anladınız mı? |
|
359 |
Deyim |
(do) you hear me? expr.
|
anlaşıldı mı? |
|
360 |
Deyim |
(do) you read me? expr.
|
anlaşıldı mı? |
|
361 |
Deyim |
what do you take me for? expr.
|
beni ne zannediyorsun? |
|
362 |
Deyim |
(do you) know something? expr.
|
biliyor musun? |
|
363 |
Deyim |
how do you like them apples! expr.
|
bu nasıl oldu! |
|
364 |
Deyim |
how much do you want to bet?/do you want a bet? expr.
|
bahse var mısın? |
|
365 |
Deyim |
do you want to bet? expr.
|
bahse var mısın? |
|
366 |
Deyim |
do you want jam on it? expr.
|
daha ne istiyorsun? |
|
367 |
Deyim |
fine how do you do expr.
|
hoş olmayan bir durum |
|
368 |
Deyim |
(do you) know something? expr.
|
haberin var mı? |
|
369 |
Deyim |
how do you like them apples! expr.
|
nasıl hoşuna gitti mi! |
|
370 |
Deyim |
you got to do what you got to do expr.
|
kişi yapması gerekeni yapmalıdır |
|
371 |
Deyim |
how do you like them apples! expr.
|
ne diyorsun bu işe! |
|
372 |
Deyim |
do not lick what you have spat expr.
|
tükürdüğünü yalama |
|
373 |
Deyim |
how do you like them apples! expr.
|
(hadi bakalım) buna ne diyorsun! |
|
374 |
Deyim |
how do you eat an elephant? one bite at a time expr.
|
büyük bir hedefe nasıl ulaşırsın? adım adım/yavaş yavaş/aşama aşama |
|
375 |
Deyim |
wild horses (would not make you do something) expr.
|
dünyada |
|
376 |
Deyim |
wild horses (would not make you do something) expr.
|
dünya yansa |
|
377 |
Deyim |
wild horses (would not make you do something) expr.
|
feriştahı gelse |
|
378 |
Deyim |
would you care to (do something)? expr.
|
(bir şey yapmak) ister misiniz? |
|
379 |
Deyim |
you don't have to be a rocket scientist (to do something) expr.
|
(bir şey yapmak için) bilim adamı olmak gerekmiyor |
|
380 |
Deyim |
you don't have to be a rocket scientist (to do something) expr.
|
(bir şey yapmak için) bilim adamı olmana gerek yok |
|
381 |
Deyim |
what do you want, a cookie? exclam.
|
ne bekliyorsun, madalya mı? |
|
Speaking |
|
382 |
Konuşma |
do you have someone special in your life i.
|
hayatında özel biri var mı |
|
383 |
Konuşma |
may it do you no good! expr.
|
al da başına çal! |
|
384 |
Konuşma |
what do you have in your mind? expr.
|
aklında ne var? |
|
385 |
Konuşma |
what shoe size do you wear? expr.
|
ayakkabı numaran kaç? |
|
386 |
Konuşma |
do you happen to know? expr.
|
acaba biliyor musunuz? |
|
387 |
Konuşma |
do you hear what you are saying? expr.
|
ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin? |
|
388 |
Konuşma |
do you like shopping? expr.
|
alışveriş yapmayı sever misin? |
|
389 |
Konuşma |
I will never do anything to hurt you expr.
|
asla seni incitecek bir şey yapmayacağım |
|
390 |
Konuşma |
do you remember my name? expr.
|
adımı hatırlıyor musun? |
|
391 |
Konuşma |
how do you know my name? expr.
|
adımı nereden biliyorsun? |
|
392 |
Konuşma |
how do you know my name? expr.
|
adımı nereden biliyorsunuz? |
|
393 |
Konuşma |
how do you spell your name? expr.
|
adını nasıl heceliyorsun? |
|
394 |
Konuşma |
do you even hear yourself? expr.
|
ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? |
|
395 |
Konuşma |
do you hear yourself? expr.
|
ağzından çıkanı kulakların duyuyor mu? |
|
396 |
Konuşma |
who do you like/love most in your family? expr.
|
ailende en çok kimi seviyorsun? |
|
397 |
Konuşma |
how often do you visit your parents? expr.
|
aileni ne sıklıkta ziyaret edersin? |
|
398 |
Konuşma |
do you get along with your parents? expr.
|
ailenle anlaşıyor musun? |
|
399 |
Konuşma |
if you're smart you do what I do expr.
|
aklın varsa benim yaptığımı yaparsın |
|
400 |
Konuşma |
what exactly do you have in mind? expr.
|
aklından tam olarak ne geçiyor? |
|
401 |
Konuşma |
do you have any plans for dinner? expr.
|
akşam yemeği için planınız var mı? |
|
402 |
Konuşma |
do you want dinner? expr.
|
akşam yemeği ister misin? |
|
403 |
Konuşma |
what do you do after dinner? expr.
|
akşam yemeğinden sonra ne yaparsın? |
|
404 |
Konuşma |
what do you generally watch in the evenings? expr.
|
akşamları genellikle ne izlersin? |
|
405 |
Konuşma |
what do you generally watch in the evenings? expr.
|
akşamları genellikle seyredersin? |
|
406 |
Konuşma |
you do get used to it expr.
|
alışmışsındır artık |
|
407 |
Konuşma |
why do you always make a list before shopping? expr.
|
alışveriş öncesi neden hep bir liste yapıyorsun? |
|
408 |
Konuşma |
do you like shopping expr.
|
alışveriş yapmaktan hoşlanır mısın |
|
409 |
Konuşma |
what do you buy when you go shopping? expr.
|
alışverişe çıktığında ne alırsın? |
|
410 |
Konuşma |
how often do you go shopping? expr.
|
alışverişe ne sıklıkta çıkarsın? |
|
411 |
Konuşma |
do you understand? expr.
|
anladın mı? |
|
412 |
Konuşma |
do you understand? expr.
|
anlaşıldı mı? |
|
413 |
Konuşma |
do you get it expr.
|
anlıyor musun |
|
414 |
Konuşma |
do you have a mother? expr.
|
annen var mı? |
|
415 |
Konuşma |
how much do you love your mother? expr.
|
anneni ne kadar seviyorsun? |
|
416 |
Konuşma |
do you get along with your parents? expr.
|
annenle babanla anlaşıyor musun? |
|
417 |
Konuşma |
do you have a car? expr.
|
araban var mı? |
|
418 |
Konuşma |
what kind of car do you drive? expr.
|
arabanın markası ne? |
|
419 |
Konuşma |
do you want to be friends? expr.
|
arkadaş olmak ister misin? |
|
420 |
Konuşma |
how well do you know your friend? expr.
|
arkadaşını ne kadar iyi tanıyorsun? |
|
421 |
Konuşma |
you can't tell me what to do anymore expr.
|
artık bana ne yapacağımı söyleyemezsin |
|
422 |
Konuşma |
what do you know about astrology? expr.
|
astroloji hakkında ne biliyorsun? |
|
423 |
Konuşma |
do you want to be an astronaut? expr.
|
astronot mu olmak istiyorsun? |
|
424 |
Konuşma |
do you have a light? expr.
|
ateşin var mı? |
|
425 |
Konuşma |
do you have a fever? expr.
|
ateşin var mı? |
|
426 |
Konuşma |
do you have a light? expr.
|
ateşiniz var mı? |
|
427 |
Konuşma |
do you have five minutes to spare? expr.
|
ayıracak beş dakikan var mı? |
|
428 |
Konuşma |
do you know what just happened? expr.
|
az önce ne oldu biliyor musun? |
|
429 |
Konuşma |
what do you enjoy doing in your spare time? expr.
|
boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanıyorsun? |
|
430 |
Konuşma |
when did you do this? expr.
|
bunu ne zaman yaptın? |
|
431 |
Konuşma |
what do you mean you don't know? expr.
|
bilmiyorum da ne demek? |
|
432 |
Konuşma |
can you do anything? expr.
|
bir şey yapabilir misin? |
|
433 |
Konuşma |
do you know what this means? expr.
|
bunun ne demek olduğunu biliyor musun? |
|
434 |
Konuşma |
what did I do to you? expr.
|
ben sana ne yaptım? |
|
435 |
Konuşma |
do you know who lives here? expr.
|
burada yaşayanları tanıyor musun? |
|
436 |
Konuşma |
what will you do today? expr.
|
bugün ne yapacaksın? |
|
437 |
Konuşma |
what do you want to be when you grow up? expr.
|
büyüyünce ne olmak istiyorsun? |
|
438 |
Konuşma |
you gotta get up pretty early in the morning to do something expr.
|
bir şeyler yapmak için erkenden hazırlanmalısın |
|
439 |
Konuşma |
do you live here? expr.
|
burada mı yaşıyorsun? |
|
440 |
Konuşma |
what are you planning to do this weekend? expr.
|
bu hafta sonu ne yapmayı planlıyorsun? |
|
441 |
Konuşma |
where do you get off? expr.
|
buna nasıl cesaret edersin? |
|
442 |
Konuşma |
is this the best you can do? expr.
|
bula bula bunu mu buldun? |
|
443 |
Konuşma |
do you have a minute? expr.
|
bir dakikanız var mı? |
|
444 |
Konuşma |
do you want to sell this? expr.
|
buna satmak istiyor musun? |
|
445 |
Konuşma |
how do you deal with that smell? expr.
|
bu kokuya nasıl katlanıyorsun? |
|
446 |
Konuşma |
what more do you want-jam on it expr.
|
buldun bunama |
|
447 |
Konuşma |
you couldn't do that! expr.
|
bunu yapamazsın! |
|
448 |
Konuşma |
do you know anything about this? expr.
|
bununla ilgili bir şey biliyor musunuz? |
|
449 |
Konuşma |
do you remember us? expr.
|
bizi hatırladın mı? |
|
450 |
Konuşma |
what choice do you have? expr.
|
başka şansın var mı? |
|
451 |
Konuşma |
what did you do to me? expr.
|
bana ne yaptınız? |
|
452 |
Konuşma |
at what age do you consider someone old? expr.
|
bir insan kaç yaşında yaşlı sayılır? |
|
453 |
Konuşma |
do you hate me? expr.
|
benden nefret mi ediyorsun? |
|
454 |
Konuşma |
I can do that for you expr.
|
bunu senin için yapabilirim |
|
455 |
Konuşma |
can you do me a favour? expr.
|
bana bir iyilik yapar mısın? |
|
456 |
Konuşma |
do you understand how important this is? expr.
|
bunun ne kadar önemli olduğunu anlıyor musun? |
|
457 |
Konuşma |
do you trust me? expr.
|
bana güveniyor musun? |
|
458 |
Konuşma |
I don't want you to do that expr.
|
bunu yapmanı istemiyorum |
|
459 |
Konuşma |
do you live around here? expr.
|
buralarda mı oturuyorsun? |
|
460 |
Konuşma |
do you know how personal it is to me? expr.
|
bunun benim için ne kadar özel olduğunu biliyor musun? |
|
461 |
Konuşma |
how are you going to do this? expr.
|
bunu nasıl yapacaksın? |
|
462 |
Konuşma |
do you know anything about this? expr.
|
bu konuyla ilgili bir şey biliyor musun? |
|
463 |
Konuşma |
what else do you want? expr.
|
başka ne istersin? |
|
464 |
Konuşma |
do you know anything about it? expr.
|
bunun hakkında bir şey biliyor musun? |
|
465 |
Konuşma |
do you think that i took it? expr.
|
benim aldığımı mı düşünüyorsun? |
|
466 |
Konuşma |
do you even doubt it? expr.
|
bundan bir kuşkun mu var? |
|
467 |
Konuşma |
how do you explain that? expr.
|
bunu nasıl açıklıyorsun? |
|
468 |
Konuşma |
I couldn't ask you to do that expr.
|
bunu yapmanı isteyemem |
|
469 |
Konuşma |
how could you do this? expr.
|
bunu nasıl yaparsın? |
|
470 |
Konuşma |
do you understand me expr.
|
beni anlıyor musun |
|
471 |
Konuşma |
what are you going to do about it? expr.
|
bu konuda ne yapacaksın? |
|
472 |
Konuşma |
do you want to sell this? expr.
|
bunu satmak ister misin? |
|
473 |
Konuşma |
do you mind if I sit here? expr.
|
bir sakıncası yoksa buraya oturabilir miyim? |
|
474 |
Konuşma |
what more do you want-jam on it expr.
|
bulmuş da bunuyorsun |
|
475 |
Konuşma |
what do you enjoy doing in your spare time? expr.
|
boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz? |
|
476 |
Konuşma |
you don't need to do that expr.
|
bunu yapmak zorunda değilsin |
|
477 |
Konuşma |
do you hear me? expr.
|
beni duyuyor musunuz? |
|
478 |
Konuşma |
what do you do in your spare time? expr.
|
boş zamanında ne yaparsın? |
|
479 |
Konuşma |
what else did you do? expr.
|
başka ne yaptın? |
|
480 |
Konuşma |
do you still love me? expr.
|
beni hala seviyor musun? |
|
481 |
Konuşma |
do you have any pain? expr.
|
bir ağrınız var mı? |
|
482 |
Konuşma |
are you sure you wanna do this? expr.
|
bunu yapmak istediğinizden emin misin? |
|
483 |
Konuşma |
do you think you have this place figured out? expr.
|
burayı çözdüğünü mü düşünüyorsun? |
|
484 |
Konuşma |
what do you see in this guy? expr.
|
bu adamda ne buluyorsun? |
|
485 |
Konuşma |
do you want to join us? expr.
|
bize katılmak ister misiniz? |
|
486 |
Konuşma |
do you believe what you are saying? expr.
|
bu söylediğine inanıyor musun? |
|
487 |
Konuşma |
can you teach me how to do that? expr.
|
bunu nasıl yaptığını öğretir misin? |
|
488 |
Konuşma |
do you want me to bring anything? expr.
|
bir şey getirmemi ister misin? |
|
489 |
Konuşma |
you should do this expr.
|
bunu yapmalısın |
|
490 |
Konuşma |
what do you expect me to do with this? expr.
|
bununla ne yapmamı bekliyorsun? |
|
491 |
Konuşma |
you don't remember me do you? expr.
|
beni hatırlamadın değil mi? |
|
492 |
Konuşma |
do you have a second? expr.
|
bir saniyen var mı? |
|
493 |
Konuşma |
do you understand what that means? expr.
|
bunun anlamını biliyor musunuz? |
|
494 |
Konuşma |
why did you do that? expr.
|
bunu neden yaptın? |
|
495 |
Konuşma |
do you want some? expr.
|
biraz ister misin? |
|
496 |
Konuşma |
do you want to come here? expr.
|
buraya gelmek ister misin? |
|
497 |
Konuşma |
what do you think about me? expr.
|
benim hakkımda ne düşünüyorsun? |
|
498 |
Konuşma |
how in creation do you expect me to do that? expr.
|
benden bunu yapmamı nasıl beklersin? |
|
499 |
Konuşma |
do you want to have dinner with me? expr.
|
benimle yemeğe çıkmak ister misin? |
|
500 |
Konuşma |
do you know anything about this? expr.
|
bununla ilgili bir şey biliyor musun? |
|