you feel - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

you feel

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"you feel" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

İngilizce Türkçe
General
feel that you belong in a place f. kendini bir yere ait hissetmek
Phrases
you're only as old as you feel expr. hissettiğin yaştasın
you're only as old as you feel expr. hissettiğin kadar yaşlısın
you're only as old as you feel expr. insan hissettiği yaştadır
Speaking
you'll feel better if you cry expr. ağla açılırsın
you'll feel better if you cry expr. ağla rahatlarsın
you feel me? expr. anlıyor musun?
I feel the same way about you expr. ben de senin için aynı şeyi düşünüyorum
I feel responsible for what's happened to you expr. başına gelenlerden ötürü kendimi sorumlu hissediyorum
you feel anything? expr. bir şey hissediyor musun?
can you feel this? expr. bunu hissedebiliyor musun?
how do you feel today? expr. bugün nasıl hissediyorsun?
don't you feel sorry for me expr. benim için üzülme sakın
you make me feel loved expr. bana sevildiğimi hissettiriyorsun
if it makes you feel any better expr. daha iyi hissetmeni sağlayacaksa
did you feel (it)? expr. hissettin mi?
don't you feel it? expr. hissetmiyor musun?
how do you feel? expr. kendini nasıl hissediyorsun?
do you feel comfortable leaving her here? expr. onu burada bırakmak içine siniyor yani?
I know something that'll make you feel better expr. moralini düzeltecek bir şey biliyorum
what makes you feel better when you are in a bad mood? expr. kötü bir ruh hali içinde olduğunuzda size kendinizi ne iyi hissettirir?
how does it make you feel? expr. nasıl hissedersin?
do you feel guilty? expr. kendini suçlu mu hissediyorsun?
why do you feel tired? expr. neden yorgun hissediyorsun?
I feel very close to you expr. kendimi sana çok yakın hissediyorum
do you know why you feel this way? expr. niçin böyle hissettiğinizi biliyor musunuz?
you want me to feel bad expr. kendimi kötü hissetmemi istiyorsun
how do you feel now? expr. şimdi nasıl hissediyorsun?
I feel lucky to know you expr. seni tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum
I just feel like I'm letting you down expr. seni hayal kırıklığına uğratıyormuşum gibi hissediyorum
I don't feel sorry for you expr. senin için üzülmüyorum
I feel responsible for you expr. sana karşı sorumlu hissediyorum
how does it make you feel? expr. sana nasıl hissettirir?
how do you feel now? expr. şimdi nasılsın?
I want you to feel better expr. senin daha iyi hissetmeni istiyorum
how do you feel on rainy days? expr. yağmurlu günlerde nasıl hissedersin?
I hope you feel better soon expr. umarım yakında iyileşirsin
I hope you feel better soon expr. umarım çabuk iyileşirsin
Slang
I feel you expr. seni anlıyorum
I feel you expr. sana katılıyorum
I feel you expr. söylediklerini anlıyorum
(do) you feel (me)? expr. beni anlıyor musun?
(do) you feel (me)? expr. ne demek istediğimi anlıyor musun?
(do) you feel (me)? expr. ne hissettiğimi anlıyor musun?
(do) you feel (me)? expr. benle aynı fikirde misin?
(do) you feel (me)? expr. bana katılıyor musun?