Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
you put
"you put"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Proverb
1
Atasözü
never put off till tomorrow what you can do today
bugünün işini yarına bırakma
2
Atasözü
you cannot put new wine in old bottles
eski köye yeni adet olmaz
3
Atasözü
don't put off for tomorrow what you can do today
bugünün işini yarına bırakma
4
Atasözü
you can put lipstick on a pig, but it's still a pig
eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir
5
Atasözü
you can't put a wise head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin deneyimini bekleyemezsin
6
Atasözü
you can't put a wise head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin
7
Atasözü
you can't put a wise head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin yapacağı sağduyulu muhakemeyi bekleyemezsin
8
Atasözü
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin deneyimini bekleyemezsin
9
Atasözü
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin
10
Atasözü
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin yapacağı sağduyulu muhakemeyi bekleyemezsin
11
Atasözü
you can't put new wine into an old wineskin
eski köye yeni adet olmaz
12
Atasözü
you can't put new wine into an old wineskin
eski köye yeni adet getiremezsin
13
Atasözü
you can't put new wine in an old wineskin
eski köye yeni adet olmaz
14
Atasözü
you can't put new wine in an old wineskin
eski köye yeni adet getiremezsin
15
Atasözü
you can't put new wine in old wineskins
eski köye yeni adet olmaz
16
Atasözü
you can't put new wine in old wineskins
eski köye yeni adet getiremezsin
17
Atasözü
you can't put new wine into old wineskins
eski köye yeni adet olmaz
18
Atasözü
you can't put new wine into old wineskins
eski köye yeni adet getiremezsin
19
Atasözü
if you keep your mouth shut, you won't put your foot in it
çeneni kapalı tutarsan ağzından bir şey kaçırmazsın
20
Atasözü
if you keep your mouth shut, you won't put your foot in it
çeneni kapalı tutarsan pot kırmazsın
21
Atasözü
never put off until tomorrow what you can do today.
bugünün işini yarına bırakma
22
Atasözü
you cannot put the same shoe on every foot
her sorunu aynı yoldan çözemezsin
23
Atasözü
you cannot put the same shoe on every foot
her soruna aynı çözümü uygulayamazsın
24
Atasözü
you can't put new wine in an old bottle
eski köye yeni adet olmaz
25
Atasözü
you can't put new wine into an old bottle
eski köye yeni adet olmaz
Idioms
26
Deyim
put something behind you
f.
bir şeyi geride bırakmak
27
Deyim
put something behind you
f.
bir şey arkasında bırakmak
28
Deyim
put something behind you
f.
bir şeyi aşmak
29
Deyim
put you in mind of somebody/something [old-fashioned]
f.
birini/bir şeyi hatırlatmak
30
Deyim
put you in mind of somebody/something [old-fashioned]
f.
birini/bir şeyi anımsatmak
31
Deyim
put you in mind of somebody/something [old-fashioned]
f.
birini/bir şeyi çağrıştırmak
32
Deyim
you put your foot in it [us]
expr.
eline sağlık
33
Deyim
you put your foot in it [us]
expr.
elinin lezzeti güzelmiş
Speaking
34
Konuşma
you put a scratch on my car
expr.
arabamı çizmişsin
35
Konuşma
you have to put a stop to it
expr.
buna bir son vermelisin
36
Konuşma
I can't believe you put me through this stuff
expr.
beni şu durumlara soktuğuna inanamıyorum
37
Konuşma
you put us in danger back there
expr.
bizi orada tehlikeye soktun
38
Konuşma
you put me in danger
expr.
beni tehlikeye attın
39
Konuşma
if you really put your mind to it
expr.
gerçekten aklını verirsen
40
Konuşma
if it doesn't put you to any trouble
expr.
eğer zahmet olmazsa
41
Konuşma
you only get out of life what you put in
expr.
hayatta ne ekersen onu biçersin
42
Konuşma
what did you put in my drink?
expr.
içkime ne koydunuz?
43
Konuşma
what did you put in my drink?
expr.
içkime ne koydun?
44
Konuşma
can you put him on?
expr.
onu telefona verebilir misin?
45
Konuşma
can you put him on?
expr.
onu telefona verir misin?
46
Konuşma
what did you just put in your pocket?
expr.
ne koydun cebine sen?
47
Konuşma
you get out of it what you put into it
expr.
ne ekersen onu biçersin
48
Konuşma
I'll put you through to his office
expr.
sizi ofisine bağlıyorum
49
Konuşma
I put you in a tricky situation
expr.
sizi zor duruma soktum
50
Konuşma
let me put you through to the relevant department
expr.
sizi ilgili birime aktarıyorum
51
Konuşma
I can put you up
expr.
seni misafir edebilirim
52
Konuşma
I can put you up
expr.
sizi misafir edebilirim
53
Konuşma
let me put you through to the relevant department
expr.
sizi ilgili bölüme aktarıyorum
54
Konuşma
I'll put it to you this way
expr.
size şöyle anlatayım
55
Konuşma
if it doesn't put you to any trouble
expr.
zahmet olmazsa
56
Konuşma
would you put on some clothes please?
expr.
üzerine bir şeyler giyer misin lütfen?
Chat Usage
57
Chatleşme Dili
why don't you put different pictures?
expr.
neden farklı resimler koymuyorsun?
Furniture
58
Mobilya
put-you-up [uk]
i.
katlanabilir yedek yatak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of you put
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy