|
- You have beautiful blue eyes.
- Güzel mavi gözlerin var.
- Tom had blue eyes.
- Tom mavi gözlüydü.
- The girl with blue eyes is Jane.
- Mavi gözlü kız, Jane'dir.
- She has beautiful blue eyes.
- Onun güzel mavi gözleri var.
- The boy with blue eyes is Tom.
- Mavi gözlü oğlan Tom'dur.
- The teacher's young daughter was a beautiful blonde with big blue eyes.
- Öğretmenin genç kızı büyük mavi gözlü sarışın bir güzeldi.
- Emily has blue eyes.
- Emily mavi gözlüdür.
- Tom has beautiful blue eyes.
- Tom'un çok güzel mavi gözleri var.
- She has large blue eyes.
- Onun büyük mavi gözleri var.
- Maria has blue eyes.
- Maria'nın mavi gözleri var.
- You have beautiful blue eyes.
- Çok güzel mavi gözlerin var.
- His blue eyes were clear and bright.
- Mavi gözleri berrak ve parlaktı.
- The girl with blue eyes is Jane.
- Mavi gözlü kızın adı Jane.
- Mary has long blond hair and blue eyes.
- Mary'nin uzun sarı saçları ve mavi gözleri var.
- Tom has piercing blue eyes.
- Tom'un keskin mavi gözleri var.
- The girl with blue eyes is Jane.
- Mavi gözlü kız Jane.
- Tom has blue eyes.
- Tom'un mavi gözleri var.
- Does everyone in Sweden have blonde hair and blue eyes?
- İsveç'teki herkesin sarı saçları ve mavi gözleri mi var?
- Tom has big, blue eyes.
- Tom'un büyük mavi gözleri var.
- She has beautiful blue eyes.
- Çok güzel mavi gözleri var.
- The cat looked intensively at him with her big, round, blue eyes.
- Kedi büyük, yuvarlak, mavi gözleriyle ona dikkatle baktı.
- Tom has piercing blue eyes.
- Tom'un delici mavi gözleri var.
- Tom has big, blue eyes.
- Tom'un büyük, mavi gözleri var.
- The girl with blue eyes is Jane.
- Mavi gözleri olan kız Jane'dir.
- Tom has his father's blue eyes.
- Tom babasının mavi gözlerini almış.
- She is a beautiful girl with blonde hair and blue eyes.
- Sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kız.
- He has blue eyes.
- Mavi gözleri var.
- She had blue eyes.
- Mavi gözleri vardı.
- She has large blue eyes.
- İri mavi gözleri var.
- Tom has blue eyes just like his mother.
- Tom'un tıpkı annesininki gibi mavi gözleri var.
- Does everyone in Sweden have blonde hair and blue eyes?
- İsveç'te herkesin sarı saçları ve mavi gözleri mi var?
- Tom has brown hair and blue eyes.
- Tom'un kahverengi saçları ve mavi gözleri var.
- Tom has long blond hair and blue eyes.
- Tom'un uzun sarı saçları ve mavi gözleri var.
- He has blond hair and blue eyes.
- Sarı saçları ve mavi gözleri var.
- Barbie has blond hair and blue eyes.
- Barbie'nin sarı saçları ve mavi gözleri var.
- Millie has blue eyes.
- Millie'nin mavi gözleri var.
- His blue eyes were clear and bright.
- Onun mavi gözleri açık ve parlaktı.
- Tom has his father's blue eyes.
- Tom mavi gözlerini babasından almış.
- Tom had big blue eyes.
- Tom'un büyük mavi gözleri vardı.
- He had blue eyes.
- Onun mavi gözleri vardı.
- Tom has beautiful blue eyes.
- Tom'un güzel mavi gözleri var.
- She inherited her mother's blue eyes.
- O, annesinin mavi gözlerini miras olarak aldı.
- He has large blue eyes.
- Büyük mavi gözleri var.
- She had blue eyes.
- Onun mavi gözleri vardı.
- She's a tall, statuesque blonde with blue eyes.
- Uzun boylu, mavi gözlü, heykelsi bir sarışın.
- Does Tom have blue eyes?
- Tom'un mavi gözleri var mı?
- She has blue eyes.
- Onun mavi gözleri var.
- Tom has blue eyes and curly hair.
- Tom'un mavi gözleri ve kıvırcık saçları var.
- He has large blue eyes.
- Onun büyük mavi gözleri var.
- The teacher's young daughter was a beautiful blonde with big blue eyes.
- Öğretmenin genç kızı büyük mavi gözlü güzel bir sarışındı.
- He has clear blue eyes.
- Onun açık mavi gözleri var.
- Many Germans have blonde hair and blue eyes.
- Almanların çoğu sarışın ve mavi gözlüdür.
- Mary has blue eyes.
- Mary'nin mavi gözleri var.
- The boy with blue eyes is Tom.
- Mavi gözlü çocuk Tom.
- I have blue eyes.
- Mavi gözlerim var.
- Tom had blue eyes.
- Tom'un mavi gözleri vardı.
- She has blue eyes.
- Mavi gözleri var.
- He has clear blue eyes.
- Açık mavi gözleri var.
- I've got blue eyes.
- Mavi gözlerim var.
- She is a beautiful girl with blonde hair and blue eyes.
- O sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kızdır.
- She inherited her mother's blue eyes.
- Annesinin mavi gözlerini miras almıştı.
- I want blue eyes!
- Mavi göz istiyorum!
- Many Germans have blonde hair and blue eyes.
- Birçok Alman'ın sarı saçları ve mavi gözleri var.
- Mary is a beautiful girl with blonde hair and blue eyes.
- Mary sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kızdı.
- Emily has blue eyes.
- Emily'nin mavi gözleri var.
Show More (62)
|