|
- She wore a beautiful brooch on her dress.
- Kadın, elbisesine çok güzel bir broş takmıştı.
- That amethyst brooch was Marilla's most treasured possession.
- O ametist broş, Marilla'nın en değerli varlığıydı.
- This brooch goes well with your sweater.
- Bu broş kazağına iyi uyar.
- She is wearing a brooch.
- Bir broş takıyor.
- She is wearing a brooch.
- O bir broş takıyor.
- That amethyst brooch was Marilla's most treasured possession.
- O ametist broş Marilla'nın en değerli eşyasıydı.
- Nothing is more precious to her than the brooch.
- Ona hiçbir şey broşundan daha değerli değildir.
- She recognized the brooch as the one she had lost a few months before.
- Broşu birkaç ay önce kaybettiği broş olarak tanıdı.
- Marilla wore her amethyst brooch to church that day as usual.
- Marilla o gün her zamanki gibi kilise için ametist broşunu taktı.
- The jeweler mounted a big pearl in the brooch.
- Kuyumcu broşa büyük bir inci monte etti.
- This brooch goes well with your sweater.
- Bu broş süveterine çok yakışıyor.
- That's a nice brooch.
- Bu güzel bir broş.
- She recognized the brooch as the one she had lost a few months before.
- O birkaç ay önce kaybettiği broşu tanıdı.
- Marilla always wore her amethyst brooch to church.
- Marilla kiliseye giderken her zaman ametist broşunu takardı.
- Marilla wore her amethyst brooch to church that day as usual.
- Marilla o gün de kiliseye giderken her zamanki gibi ametist broşunu taktı.
- This brooch goes well with your sweater.
- Bu broş senin kazağına iyi gider.
- Mary is wearing a brooch.
- Mary bir broş takıyor.
- Nothing is more precious to her than the brooch.
- Onun için hiçbir şey broştan daha değerli değil.
- This brooch goes well with your sweater.
- Bu broş kazağınla iyi gidiyor.
- The jeweler mounted a big pearl in the brooch.
- Kuyumcu broşa büyük bir inci taktı.
- That's a nice brooch.
- Güzel broşmuş.
Show More (18)
|
