1 |
bunch |
grup |
n. |
|
- If we do not strengthen these, we will remain a disconnected bunch.
- Eğer bunları güçlendirmezsek, birbirinden kopuk bir grup olarak kalacağız.
- Used car salesmen are a disreputable bunch.
- Kullanılmış araba satıcıları itibarsız bir gruptur.
- You're all a bunch of losers.
- Hepiniz bir kaybedenler grubusunuz.
- There was a bunch of geese flying in different groups.
- Farklı gruplar halinde uçan bir sürü kaz vardı.
- I'm very proud of this bunch.
- Bu grupla gurur duyuyorum.
Show More (2)
|
2 |
bunch |
salkım |
n. |
|
- Grapes grow in bunches.
- Üzümler, salkımla yetişir.
- Grapes grow in bunches.
- Üzümler, salkım halinde büyür.
Show More (-1)
|
3 |
bunch |
çete |
n. |
|
- Used car salesmen are a disreputable bunch.
- Ikinci el araba satıcısı adamlar tanınmış bir çetedir.
Show More (-2)
|