ending - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
ending son n.
  • Paragraph 20 is about ending the payment of export refunds in respect of live animals.
  • Paragraf 20, canlı hayvanlara ilişkin ihracat iadelerinin ödenmesine son verilmesiyle ilgilidir.
  • I would suggest that this could be done by ending reprocessing now.
  • Bunun, yeniden işlemeye şimdi son verilerek yapılabileceğini öneriyorum.
  • We just have to give tonight a new ending.
  • Bu geceye yeni bir son yazmamız gerek.
Show More (5)
ending bitirme n.
  • The European Union is set up with the aim of ending the frequent and bloody wars between neighbours, which culminated in the Second World War.
  • Avrupa Birliği, ikinci dünya savaşı ile sonuçlanan sık ve kanlı komşu devletler arasındaki savaşları bitirme amacıyla kuruldu.
  • People can begin to love when they choose, but they have no choice when it comes to ending love.
  • İnsanlar istedikleri zaman sevmeye başlayabilirler, ancak iş aşkı bitirmeye geldiğinde başka seçenekleri yoktur.
Show More (-1)
ending n.
  • Wash eggplants and cut their endings.
  • Patlıcanları yıka ve uçlarını kes.
  • Wash eggplants and cut their endings.
  • Patlıcanları yıkayın ve onların uçlarını kesin.
Show More (-1)
ending bitiş n.
  • A good beginning makes a good ending.
  • İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yaratır.
Show More (-2)
ending takı n.
  • Which endings does this verb have in the present tense?
  • Bu fiil geniş zamanda hangi takıları alır?
Show More (-2)