|
- They are set and they are endless.
- Belirlenmişlerdir ve sonsuzdurlar.
- In particular, I thank the rapporteur for his endless endeavour on behalf of the House in this regard.
- Özellikle raportöre bu konuda Meclis adına gösterdiği sonsuz çaba için teşekkür ediyorum.
- This may well give rise to endless chaos and confusion which should be avoided at all costs.
- Bu durum, ne pahasına olursa olsun kaçınılması gereken sonsuz bir kaos ve karmaşaya yol açabilir.
- That planet's been an endless source of grief for me.
- O gezegen benim için sonsuz bir acı kaynağı oldu.
- The endless nothing filled with pain is the purpose.
- Acıyla dolu sonsuz hiçliktir amaç.
- The endless nothing filled with pain is the purpose.
- Amaç, acıyla dolu sonsuz hiçlik.
- That planet's been an endless source of grief for me.
- Bu gezegen benim için sonsuz bir keder kaynağı oldu.
- Only forgiveness can break the endless cycle of revenge.
- Sadece affetmek, sonsuz intikam döngüsünü kırabilir.
- Latin America isn't an endless communist jungle.
- Latin Amerika sonsuz bir komünist ormanı değildir.
- The possibilities are endless.
- Olasılıklar sonsuz.
- The questions were endless.
- Sorular sonsuzdu.
- Only forgiveness can break the endless cycle of revenge.
- Sonsuz intikam döngüsünü sadece bağışlama kırabilir.
- Trump wants an endless war in the Middle East.
- Trump Orta Doğu'da sonsuz bir savaş istiyor.
- The opportunities are endless.
- Fırsatlar sonsuzdur.
- The endless cycle of revenge can only be broken by forgiveness.
- Sonsuz intikam döngüsü ancak affetme ile kırılabilir.
- An endless flow of tears fell from her eyes.
- Gözlerinden sonsuz yaşlar döküldü.
- Trump wants an endless war in the Middle East.
- Trump, Orta doğu'da sonsuz bir savaş istiyor.
- The universe is endless.
- Evren sonsuzdur.
- Revenge is an endless cycle.
- İntikam sonsuz bir döngüdür.
- The possibilities were endless.
- Olasılıklar sonsuzdu.
Show More (17)
|
