interference - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
interference müdahale n.
  • We were all annoyed by his interference in day-to-day operations.
  • Günlük operasyonlara olan müdahalesi hepimizi rahatsız etti.
  • The captain of the team was disqualified because of interference.
  • Takım kaptanı müdahale nedeniyle diskalifiye edildi.
  • As a result, we have seen increasing interference in our educational establishments.
  • Sonuç olarak, eğitim kurumlarımıza yönelik müdahalelerin arttığını görüyoruz.
Show More (16)
interference müdahale etme n.
  • It is clear that States do not want interference in the tax systems, but they are wrong.
  • Devletlerin vergi sistemlerine müdahale edilmesini istemedikleri açıktır ancak bu konuda yanılıyorlar.
  • We must be clear that there should be no interference with the ability of the inspectors to go in.
  • Müfettişlerin içeri girmesine hiçbir şekilde müdahale edilmemesi gerektiği konusunda net olmalıyız.
Show More (-1)
interference (radyo) parazit n.
  • There seems to be interference on the broadcast.
  • Görünen o ki yayında parazit var.
Show More (-2)
interference karışma n.
  • The biggest problem in Tom and Mary's marriage is Mary's mother's interference.
  • Tom ve Mary'nin evliliğindeki en büyük sorun Mary'nin annesinin karışmasıdır.
Show More (-2)