|
- It is the last straw that breaks the camel's back.
- Bu, bardağı taşıran son damladır.
- That's the last straw.
- Bu bardağı taşıran son damla oldu.
- This is the last straw.
- Bu bardağı taşıran son damla.
- It is the last straw that breaks the camel's back.
- Bu, bardağı taşıran son damla oldu.
- This is the last straw.
- Bu, bardağı taşıran son damla.
- That was the last straw.
- Bu bardağı taşıran son damlaydı.
- The last straw breaks the camel's back.
- Bardağı taşıran son damla.
- An international trade ban could be the last straw for that country's economy.
- Uluslararası bir ticaret yasağı o ülkenin ekonomisi için bardağı taşıran son damla olabilir.
- An international trade ban could be the last straw for that country's economy.
- Uluslararası bir ticaret yasağı, o ülkenin ekonomisi için bardağı taşıran son damla olabilir.
- That's the last straw!
- Bu, bardağı taşıran son damla!
- It was bad enough that he usually came to work late, but coming in drunk was the last straw, and I'm going to have to let him go.
- İşe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü, ama sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damla oldu ve onu işten çıkarmak zorunda kalacağım.
- That's the last straw.
- O, bardağı taşıran son damladır.
Show More (9)
|
