|
- Lifelong learning is therefore not a policy model; it is a fact.
- Dolayısıyla hayat boyu öğrenme bir politika modeli değil, bir gerçektir.
- Lifelong learning is essential in the fight against unemployment and exclusion.
- Hayat boyu öğrenme, işsizlik ve dışlanma ile mücadelede çok önemlidir.
- The previous speaker spoke a little while ago about lifelong learning.
- Benden önceki konuşmacı biraz önce hayat boyu öğrenme hakkında konuştu.
- One indicator called for in the report was added to the scoreboard to cover lifelong learning.
- Raporda talep edilen bir gösterge hayat boyu öğrenmeyi kapsayacak şekilde puan tablosuna eklenmiştir.
- Nor, as yet, do we have a coherent strategy for lifelong learning.
- Henüz hayat boyu öğrenme için tutarlı bir stratejimiz de yok.
- This report has the merit of reminding us of the essential issues in lifelong learning.
- Bu rapor bize hayat boyu öğrenmenin temel konularını hatırlatmaktadır.
- Allow me to start with the principles on which the concept of lifelong learning should be based.
- Hayat boyu öğrenme kavramının dayandırılması gereken ilkelerle başlamama izin verin.
- Today we are discussing a report on an area for lifelong learning.
- Bugün hayat boyu öğrenme alanına ilişkin bir raporu görüşüyoruz.
- This does not only encompass lifelong learning, it also recognises the wider social value of lifelong learning.
- Bu sadece hayat boyu öğrenmeyi kapsamaz, aynı zamanda hayat boyu öğrenmenin daha geniş sosyal değerini de kabul eder.
- I believe that lifelong learning is essential.
- Hayat boyu öğrenmenin gerekli olduğuna inanıyorum.
Show More (7)
|
