|
- Tom and Mary struggled to make ends meet.
- Tom ve Mary geçimlerini sağlamak için mücadele ettiler.
- Michael had a hard time making ends meet.
- Michael, geçimini sağlamakta zorlandı.
- Tom is looking for a way to make ends meet.
- Tom geçimini sağlamak için bir yol arıyor.
- Tom and his wife both have to work to make ends meet.
- Tom ve karısı geçimlerini sağlamak için çalışmak zorundalar.
- Thank you very much for lending me $500 when I was having difficulty making ends meet.
- Geçimimi sağlamakta güçlük çekiyorken bana 500$ ödünç verdiğin için sana çok teşekkür ederim.
- Tom is having trouble making ends meet.
- Tom geçimini sağlamakta zorlanıyor.
- Tom struggles to make ends meet.
- Tom geçimini sağlamaya çalışıyor.
- David has never had a steady job, but he's always managed to make ends meet.
- David'in hiç istikrarlı bir işi olmadı fakat her zaman geçimini sağlayabildi.
- Michael had a hard time making ends meet.
- Michael, geçimini sağlamakta zorlanıyordu.
Show More (6)
|
