1 |
mortal |
ölümlü |
adj. |
|
- We are all mortal and will pass away.
- Hepimiz ölümlüyüz ve göçüp gideceğiz.
- Are humans mortal?
- İnsanlar ölümlü mü?
- Is a human being mortal?
- Bir insan ölümlü müdür?
- God help your mortal soul.
- Tanrı senin ölümlü ruhuna yardım eder.
- All men are mortal.
- Bütün erkekler ölümlüdür.
- The flesh is mortal.
- İnsan bedeni ölümlüdür.
- Are humans mortal?
- İnsanlar ölümlü müdür?
- The body is mortal, but the soul is immortal.
- Beden ölümlüdür ama ruh ölümsüzdür.
- The body is mortal, but the soul is immortal.
- Vücut ölümlüdür ancak ruh ölümsüzdür.
- Is a human being mortal?
- İnsan ölümlü müdür?
- Are we mortal or immortal?
- Biz ölümlü mü yoksa ölümsüz müyüz?
- The people on this earth are all mortals.
- Bu dünyadaki insanların tamamı ölümlü.
- Are we mortal or immortal?
- Ölümlü müyüz yoksa ölümsüz mü?
- All human beings are mortal.
- Bütün insanlar ölümlüdür.
- Men are mortal.
- İnsanlar ölümlüdür.
- All men are mortal.
- Bütün insanlar ölümlüdür.
- Mortal enemies are immortal friends.
- Ölümlü düşmanlar ölümsüz dostlardır.
- Man is mortal.
- İnsan ölümlüdür.
- Men are mortal.
- Erkekler ölümlüdür.
- The flesh is mortal.
- İnsanın doğası ölümlüdür.
- God help your mortal soul.
- Tanrı ölümlü ruhuna yardım etsin.
Show More (18)
|
2 |
mortal |
ölümlü |
n. |
|
- The mortals who infest this world care nothing for its beauty.
- Bu dünyayı istila eden ölümlüler onun güzelliğini umursamıyor.
- The mortals who infest this world care nothing for its beauty.
- Bu dünyayı istila eden ölümlüler güzelliğine hiç önem vermiyorlar.
- The mortals who infest this world care nothing for its beauty.
- Bu dünyayı istila eden ölümlüler onun güzelliğini hiç umursamıyor.
- Nothing is given to mortals without effort.
- Hiçbir şey çaba harcamadan ölümlülere verilmez.
- The people on this earth are all mortals.
- Bu dünyadaki insanların hepsi ölümlüdür.
- Nothing is given to mortals without effort.
- Çaba göstermeden ölümlülere hiçbir şey verilmez.
Show More (3)
|
3 |
mortal |
fani |
adj. |
|
- Otherwise, we would not grow old, but would leave this mortal coil at the age of 15.
- Aksi takdirde yaşlanmayacak, 15 yaşında bu fani dünyadan ayrılacaktık.
- Otherwise, we would not grow old, but would leave this mortal coil at the age of 15.
- Aksi takdirde yaşlanmaz, 15 yaşında bu fani dünyayı terk ederdik.
- Death is the door that brings this mortal life that we have lived to an end and opens out to the eternal life to come.
- Ölüm, yaşadığımız bu fani hayatı sona erdiren ve gelecek olan ebedi hayata açılan kapıdır.
Show More (0)
|
4 |
mortal |
ölümcül |
adj. |
|
- All the passengers are in mortal danger.
- Bütün yolcular ölümcül tehlikedeler.
- Mortal enemies are immortal friends.
- Ölümcül düşmanlar ölümsüz dostlardır.
- All the passengers are in mortal danger.
- Tüm yolcular ölümcül tehlike altında.
Show More (0)
|