|
- Hey, that kid's pretty good.
- Hey, bu çocuk oldukça iyi.
- For my first try at baking, these cookies came out pretty good!
- İlk pişirme denemem için bu kurabiyeler oldukça iyi çıktı!
- I think I'm a pretty good writer.
- Sanırım ben oldukça iyi bir yazarım.
- I have a pretty good idea what's going to happen.
- Ne olacağı konusunda oldukça iyi bir fikrim var.
- I have a pretty good memory.
- Oldukça iyi bir hafızam var.
- Tom is a pretty good skier.
- Tom oldukça iyi bir kayakçıdır.
- I've had a pretty good life.
- Oldukça iyi bir hayatım oldu.
- You're having a pretty good time, aren't you?
- Oldukça iyi zaman geçiriyorsun, değil mi?
- It's a pretty good feeling.
- Bu oldukça iyi bir duygu.
- That's a pretty good question.
- Bu oldukça iyi bir soru.
- I do feel pretty good today.
- Bugün oldukça iyi hissediyorum.
- Tom is getting pretty good at playing the guitar.
- Tom gitar çalmada oldukça iyi olmaya başladı.
- I think Tom is doing a pretty good job for us.
- Bence Tom bizim için oldukça iyi bir iş çıkarıyor.
- Last year, Tom had a pretty good job.
- Geçen yıl, Tom'un da oldukça iyi bir işi vardı.
- It looks pretty good.
- Oldukça iyi görünüyor.
- It's a pretty good one.
- Bu oldukça iyi biri.
- They're pretty good at it.
- Bu işte oldukça iyiler.
- Tom used to be a pretty good baseball player.
- Tom oldukça iyi bir beyzbol oyuncusuydu.
- I'm pretty good at doing that.
- Bunu yapmakta oldukça iyiyimdir.
- Tom's pitching is pretty good.
- Tom'un atışları oldukça iyi.
- Tom said that Mary was pretty good at cooking.
- Tom, Mary'nin yemek pişirmede oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom became pretty good at it.
- Tom bu işte oldukça iyi oldu.
- That was a pretty good movie.
- Oldukça iyi bir filmdi.
- Tom and Mary are doing a pretty good job of that all by themselves.
- Tom ve Mary tek başlarına oldukça iyi bir iş çıkarıyorlar.
- You're pretty good at French, I think.
- Sanırım Fransızca'da oldukça iyisin.
- I had a pretty good day.
- Ben oldukça iyi bir gün geçirdim.
- Tom had a pretty good excuse.
- Tom'un oldukça iyi bir mazereti vardı.
- We were pretty good.
- Biz oldukça iyiydik.
- You're a pretty good swimmer, aren't you?
- Oldukça iyi bir yüzücüsün, değil mi?
- Tom is a pretty good French teacher.
- Tom oldukça iyi bir Fransızca öğretmeni.
- I think Tom is a pretty good artist.
- Bence Tom oldukça iyi bir sanatçı.
- I'm pretty good at doing that.
- Onu yapmakta oldukça iyiyim.
- I had a pretty good idea Tom wouldn't like my suggestion.
- Tom'un önerimden hoşlanmayacağı konusunda oldukça iyi bir fikrim vardı.
- Tom has achieved some pretty good results.
- Tom oldukça iyi sonuçlar elde etti.
- You're pretty good at this, aren't you?
- Bu konuda oldukça iyisin, değil mi?
- I hear they're pretty good.
- Oldukça iyi olduklarını duydum.
- Tom does a pretty good job of forecasting the weather.
- Tom hava tahmininde oldukça iyi bir iş çıkarıyor.
- Tom's French is pretty good.
- Tom'un Fransızcası oldukça iyidir.
- Tom told me I had done pretty good.
- Tom bana oldukça iyi iş çıkardığımı söyledi.
- Tom is pretty good at skating.
- Tom paten kaymakta oldukça iyidir.
- I think we did a pretty good job.
- Oldukça iyi bir iş yaptığımızı düşünüyorum.
- We've got a pretty good idea of what might happen.
- Neler olabileceğine dair oldukça iyi bir fikrimiz var.
- Tom is pretty good.
- Tom oldukça iyi.
- We've gotten pretty good at it.
- Biz bunda oldukça iyi olduk.
- You're a pretty good guitarist, aren't you?
- Oldukça iyi bir gitaristsin, değil mi?
- Tom is a pretty good golfer.
- Tom oldukça iyi bir golfçüdür.
- I'm still in pretty good shape.
- Ben hâlâ oldukça iyi durumdayım.
- I feel pretty good about it.
- Bu konuda oldukça iyi hissediyorum.
- Tom and Mary are pretty good at tennis.
- Tom ve Mary teniste oldukça iyiler.
- They're pretty good.
- Oldukça iyiler.
- Tom had a pretty good day.
- Tom oldukça iyi bir gün geçirdi.
- It's a pretty good deal.
- Oldukça iyi bir anlaşma.
- Tom is pretty good at playing the guitar.
- Tom gitar çalmakta oldukça iyidir.
- I thought it was pretty good.
- Bunun oldukça iyi olduğunu düşünüyordum.
- This seems pretty good.
- Bu oldukça iyi görünüyor.
- We've got a pretty good idea of what might happen.
- Ne olabileceği hakkında oldukça iyi bir fikrimiz var.
- I have a pretty good idea why Tom isn't here.
- Tom'un neden burada olmadığına dair oldukça iyi bir fikrim var.
- Tom and Mary are doing a pretty good job of that all by themselves.
- Tom ve Mary tek başlarına oldukça iyi bir iş çıkarıyor.
- Tom is pretty good at French.
- Tom Fransızca'da oldukça iyidir.
- Tom has become pretty good at that.
- Tom bu konuda oldukça iyi oldu.
- I'm still in pretty good shape.
- Hâlâ oldukça iyi durumdayım.
- Tom said Mary is pretty good at chess.
- Tom satrançta Mary'nin oldukça iyi olduğunu söyledi.
- I don't know about you, but I feel pretty good today.
- Seni bilmem ama ben bugün oldukça iyi hissediyorum.
- I have a pretty good idea why Tom isn't here.
- Tom'un niçin burada olmadığına dair oldukça iyi bir fikrim var.
- I used to make pretty good money playing music.
- Ben müzik çalarak oldukça iyi para kazanırdım.
- We're pretty good at this.
- Bu işte oldukça iyiyiz.
- Tom thinks Mary is pretty good at French.
- Tom, Mary'nin Fransızca'da oldukça iyi olduğunu düşünüyor.
- Tom is pretty good at doing that.
- Tom onu yapmada oldukça iyidir.
- That feels pretty good.
- Bu oldukça iyi hissettiriyor.
- Tom is actually pretty good at golf.
- Tom aslında golfte oldukça iyi.
- I do feel pretty good.
- Oldukça iyi hissediyorum.
- I think your new song is pretty good.
- Ben senin yeni şarkının oldukça iyi olduğunu düşünüyorum.
- You're pretty good at that.
- Onda oldukça iyisin.
- Tom is actually pretty good at French.
- Tom aslında Fransızcada oldukça iyidir.
- I have a pretty good idea who Tom plans to take to the dance.
- Tom'un dansa kimi götürmeyi planladığına dair oldukça iyi bir fikrim var.
- Tom is a pretty good guy.
- Tom oldukça iyi bir adam.
- I'm pretty good at first aid.
- İlk yardımda oldukça iyiyim.
- Tom and Mary were pretty good friends.
- Tom ve Mary oldukça iyi arkadaşlardı.
- You're pretty good at that, aren't you?
- Bu işte oldukça iyisin, değil mi?
- Tom has done a pretty good job concealing his dissatisfaction.
- Tom memnuniyetsizliğini gizleyerek oldukça iyi bir iş çıkardı.
- Tom is pretty good at changing the subject.
- Tom konuyu değiştirmekte oldukça iyidir.
- Tom has done a pretty good job.
- Tom oldukça iyi bir iş çıkardı.
- Tom is pretty good at what he does.
- Tom yaptığı işte oldukça iyidir.
- This is a pretty good camera.
- Bu oldukça iyi bir kamera.
- We're pretty good friends.
- Biz oldukça iyi arkadaşlarız.
- I was a pretty good clarinetist when I was younger.
- Gençken oldukça iyi bir klarnetçiydim.
- We're pretty good at what we do.
- Biz yaptığımızda oldukça iyiyiz.
- We've got a pretty good team.
- Bizim oldukça iyi bir takımımız var.
- I thought Tom did a pretty good job.
- Bence Tom oldukça iyi bir iş çıkardı.
- Tom is a pretty good guitarist.
- Tom oldukça iyi bir gitaristtir.
- I had a pretty good day.
- Oldukça iyi bir gün geçirdim.
- Tom has been doing a pretty good job of eluding the police, but eventually he'll get caught.
- Tom polisin elinden kaçma konusunda oldukça iyi bir iş çıkarıyor, ama sonunda yakalanacak.
- You look pretty good.
- Oldukça iyi görünüyorsun.
- I'm pretty good at math.
- Matematikte oldukça iyiyim.
- Tom has gotten pretty good at playing the cello.
- Tom çello çalmakta oldukça iyi hale geldi.
- You're pretty good at French, aren't you?
- Fransızcada oldukça iyisin, değil mi?
- I'm feeling pretty good now.
- Şimdi oldukça iyi hissediyorum.
- Tom had a pretty good excuse.
- Tom'un oldukça iyi bir bahanesi vardı.
- Tom was pretty good tonight.
- Tom bu gece oldukça iyiydi.
- I'm a pretty good juggler.
- Ben oldukça iyi bir hokkabazım.
- She did a pretty good job.
- Oldukça iyi bir iş çıkardı.
- This is a pretty good book.
- Bu oldukça iyi bir kitap.
- I think I'm pretty good at that.
- Ben o konuda oldukça iyi olduğumu düşünüyorum.
- I'm a pretty good golfer.
- Ben oldukça iyi bir golfçüyüm.
- It was pretty good.
- Oldukça iyiydi.
- Tom said Mary is pretty good at piano.
- Tom Mary'nin piyanoda oldukça iyi olduğunu söyledi.
- I have a pretty good idea where Tom went.
- Tom'un nereye gittiğine dair oldukça iyi bir fikrim var.
- I've become pretty good at doing that.
- Bunu yapmakta oldukça iyi oldum.
- Tom is pretty good at doing that already.
- Tom bunu yapmakta zaten oldukça iyi.
- I feel pretty good.
- Oldukça iyi hissediyorum.
- Tom came up with some pretty good ideas.
- Tom'un aklına oldukça iyi fikirler geldi.
- Your French is pretty good.
- Fransızcan oldukça iyi.
- I thought it was pretty good.
- Oldukça iyi olduğunu düşünmüştüm.
- Tom is pretty good at what he does.
- Tom yaptığı işte oldukça iyi.
- I have a pretty good idea who Tom plans to take to the dance.
- Tom'un kimi dansa götürmeyi planladığı konusunda oldukça iyi bir fikrim var.
- I'm pretty good at multitasking.
- Çoklu görevde oldukça iyiyim.
- I'm a pretty good handyman.
- Oldukça iyi bir tamirciyim.
- Tom said that Mary was pretty good at French.
- Tom, Mary'nin Fransızca'da oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom is pretty good at improvising.
- Tom doğaçlamada oldukça iyidir.
- Tom's singing is pretty good.
- Tom oldukça iyi şarkı söylüyor.
- Tom is pretty good at that.
- Tom bu konuda oldukça iyi.
- Tom got pretty good at it.
- Tom bunda oldukça iyiydi.
- Tom was a pretty good singer when he was young.
- Tom gençken oldukça iyi bir şarkıcıydı.
- Tom said that Mary was pretty good at chess.
- Tom, Mary'nin satrançta oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom said that Mary was pretty good at speaking French.
- Tom, Mary'nin Fransızca konuşmada oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom is a pretty good hitter.
- Tom oldukça iyi bir vurucudur.
- I've had a pretty good life.
- Oldukça iyi bir hayat yaşadım.
- As far as I can tell, Tom's French is pretty good.
- Anladığım kadarıyla, Tom'un Fransızcası oldukça iyi.
- We were pretty good.
- Oldukça iyiydik.
- I've been pretty good.
- Ben oldukça iyiydim.
- Some of Tom's ideas were pretty good.
- Tom'un fikirlerinden bazıları oldukça iyiydi.
- That was pretty good.
- Bu oldukça iyiydi.
- I'm pretty good at first aid.
- İlk yardım konusunda oldukça iyiyimdir.
- I'm a pretty good student.
- Ben oldukça iyi bir öğrenciyim.
- Tom and I are pretty good friends.
- Tom ve ben oldukça iyi arkadaşlarız.
- Tom is a pretty good swimmer.
- Tom oldukça iyi yüzücü.
- I'm pretty good at doing that already.
- Zaten bunu yapmakta oldukça iyiyim.
- We thought it was pretty good.
- Bunun oldukça iyi olduğunu düşündük.
- I'm a pretty good chess player.
- Ben oldukça iyi bir satranç oyuncusuyum.
- I have a pretty good idea who Tom will be hanging out with tonight.
- Tom'un bu gece kimle takılacağına dair oldukça iyi bir fikrim var.
- They're all feeling pretty good.
- Onların hepsi oldukça iyi hissediyor.
- I'm already pretty good at swimming.
- Ben zaten yüzmede oldukça iyiydim.
- I felt pretty good.
- Oldukça iyi hissettim.
- Tom has gotten pretty good at playing the cello.
- Tom çello çalmada oldukça iyi oldu.
- Tom is pretty good at playing rockabilly.
- Tom rockabilly çalmakta oldukça iyidir.
- I'm pretty good at guessing.
- Tahminde oldukça iyiyimdir.
- I felt pretty good about it.
- Bu konuda oldukça iyi hissediyordum.
- I'm pretty good at French, I think.
- Sanırım Fransızca'da oldukça iyiyim.
- Tom has gotten pretty good at French.
- Tom Fransızca'da oldukça iyi oldu.
- This idea is actually pretty good.
- Bu fikir aslında oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at changing the subject.
- Tom konu değiştirmede oldukça iyidir.
- It was pretty good.
- O oldukça iyiydi.
- Business is pretty good.
- İşler oldukça iyi.
- Tom thinks it's pretty good.
- Tom onun oldukça iyi olduğunu düşünüyor.
- I'm a pretty good chess player.
- Oldukça iyi bir satranç oyuncusuyumdur.
- I'm pretty good at cooking spaghetti.
- Spagetti pişirmede oldukça iyiyimdir.
- That's a pretty good idea.
- Bu oldukça iyi bir fikir.
- I'm pretty good at imitating Tom.
- Tom'u taklit etmekte oldukça iyiyimdir.
- Not to brag, but I'm a pretty good athlete.
- Övünmek gibi olmasın ama oldukça iyi bir sporcuyum.
- That's a pretty good idea.
- O oldukça iyi bir fikir.
- This tastes pretty good, doesn't it?
- Bunun oldukça iyi tadı var, değil mi?
- I have a pretty good idea what happened there.
- Orada ne olduğuna dair oldukça iyi bir fikrim var.
- Tom told me I had done a pretty good job.
- Tom bana oldukça iyi bir iş çıkardığımı söyledi.
- At the moment, I have a pretty good job.
- Şu anda oldukça iyi bir işim var.
- I hear they're pretty good.
- Onların oldukça iyi olduklarını duyuyorum.
- It's a pretty good feeling.
- Oldukça iyi bir duygu.
- That sounds pretty good.
- Bu oldukça iyi görünüyor.
- Tom did a pretty good job of selecting music for the dance.
- Tom dans için müzik seçiminde oldukça iyi bir iş çıkardı.
- I thought Tom was pretty good.
- Tom'un oldukça iyi olduğunu düşündüm.
- I've got a pretty good idea.
- Oldukça iyi bir fikrim var.
- Tom is a pretty good fellow when you get to know him.
- Tom'u tanıdığınızda oldukça iyi bir adam olduğunu görürsünüz.
- Tom is pretty good at baseball, but he's not good enough to play on our team.
- Tom beyzbolda oldukça iyi ama bizim takımda oynayacak kadar iyi değil.
- We've got a pretty good team.
- Oldukça iyi bir takımımız var.
- Tom is a pretty good driver.
- Tom oldukça iyi bir şofördür.
- We've gotten pretty good at it.
- Bu işte oldukça iyiyiz.
- Tom is pretty good at doing that already.
- Tom zaten bunu yapmakta oldukça iyidir.
- Tom offered Mary a pretty good job.
- Tom, Mary'ye oldukça iyi bir iş teklif etti.
- Tom is a pretty good snowboarder.
- Tom oldukça iyi bir kar kayakçısıdır.
- Tom is pretty good at juggling, but Mary doesn't seem to be impressed.
- Tom hokkabazlıkta oldukça iyi, ama Mary etkilenmiş gibi görünmüyor.
- Tom is pretty good at improvising.
- Tom doğaçlama konusunda oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at juggling, but Mary doesn't seem to be impressed.
- Tom hokkabazlıkta oldukça iyi fakat Mary etkilenmiş gibi görünmüyor.
- You're pretty good at this.
- Bunda oldukça iyisin.
- Tom is a pretty good guitarist.
- Tom oldukça iyi bir gitarist.
- You've been doing a pretty good job so far.
- Şimdiye kadar oldukça iyi bir iş çıkardın.
- Tom has become pretty good at doing that.
- Tom bunu yapmakta oldukça iyi oldu.
- I'm pretty good at cooking Chinese food.
- Çin yemeği pişirmekte oldukça iyiyimdir.
- Even cold oden are pretty good.
- Soğuk oden bile oldukça iyi.
- Don't you think we have pretty good alibis?
- Oldukça iyi mazeretlerimiz olduğunu düşünmüyor musun?
- Tom's pitching is pretty good.
- Tom'un yunuslaması oldukça iyidir.
- Tom is a pretty good tailor.
- Tom oldukça iyi bir terzidir.
- Tom said Mary is pretty good at piano.
- Tom, Mary'nin piyanoda oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom is pretty good at chess.
- Tom satrançta oldukça iyi.
- As you can see, Tom is pretty good at it.
- Gördüğünüz gibi, Tom bu işte oldukça iyi.
- I'm pretty good at cooking spaghetti.
- Ben spagetti pişirmede oldukça iyiyim.
- That was a pretty good move.
- Oldukça iyi bir hamleydi.
- Tom used to be pretty good at doing that.
- Tom bunu yapmakta oldukça iyiydi.
- I think your new song is pretty good.
- Bence yeni şarkın oldukça iyi.
- Tom was pretty good at it.
- Tom bu işte oldukça iyiydi.
- I heard you're pretty good at chess.
- Satrançta oldukça iyi olduğunu duydum.
- That was pretty good.
- O oldukça iyiydi.
- I'm feeling pretty good.
- Oldukça iyi hissediyorum.
- Tom is actually pretty good at golf.
- Tom aslında golfte oldukça iyidir.
- Tom is a pretty good friend.
- Tom oldukça iyi bir arkadaştır.
- I used to think Tom was a pretty good coach.
- Tom'un oldukça iyi bir antrenör olduğunu düşünürdüm.
- Tom does a pretty good job of forecasting the weather.
- Tom, hava durumunu tahmin etmede oldukça iyi bir iş çıkarıyor.
- Tom was pretty good.
- Tom oldukça iyiydi.
- Tom is actually pretty good at French.
- Tom aslında Fransızca'da oldukça iyi.
- I'm pretty good at imitating Tom.
- Tom'u taklit etmede oldukça iyiyim.
- That was a pretty good one.
- Bu oldukça iyiydi.
- You've got a pretty good memory.
- Oldukça iyi bir belleğin var.
- Tom gets pretty good grades.
- Tom oldukça iyi notlar alıyor.
- We looked pretty good.
- Oldukça iyi görünüyorduk.
- Tom is pretty good at singing.
- Tom şarkı söylemede oldukça iyidir.
- I think Tom is pretty good at baseball.
- Bence Tom beyzbolda oldukça iyi.
- The music Tom writes is pretty good.
- Tom'un yazdığı müzik oldukça iyi.
- I had a pretty good weekend.
- Oldukça iyi bir hafta sonu geçirdim.
- We're feeling pretty good about it.
- Bu konuda oldukça iyi hissediyoruz.
- I'm pretty good at cooking Chinese food.
- Çin yemeği pişirmede oldukça iyiyimdir.
- Tom used to be a pretty good baseball player.
- Tom eskiden oldukça iyi bir beyzbol oyuncusuydu.
- Tom is pretty good at doing that.
- Tom bunu yapmakta oldukça iyi.
- Tom has a pretty good idea who burned his house down.
- Tom'un evini kimin yaktığına dair oldukça iyi bir fikri var.
- Tom said that Mary was pretty good at speaking French.
- Tom, Mary'nin Fransızca konuşmakta oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom is pretty good at soccer.
- Tom futbolda oldukça iyi.
- Did you know Tom is pretty good at speaking French?
- Tom'un Fransızca konuşmada oldukça iyi olduğunu biliyor muydun?
- I have a pretty good idea where Tom went.
- Tom'un nereye gittiği hakkında oldukça iyi bir fikrim var.
- Tom is pretty good at this.
- Tom bu işte oldukça iyi.
- I'm pretty good at French, I think.
- Fransızcada oldukça iyiyim, sanırım.
- You have a pretty good memory.
- Oldukça iyi bir hafızan var.
- I used to be pretty good at this.
- Eskiden bu işte oldukça iyiydim.
- I used to be pretty good at this.
- Bunda oldukça iyiydim.
- Tom has been doing a pretty good job of eluding the police, but eventually he'll get caught.
- Tom polisten kaçmak için oldukça iyi bir iş çıkarıyor, ama eninde sonunda yakalanacak.
- Last year was a pretty good year.
- Geçen yıl oldukça iyi bir yıldı.
- Tom is in pretty good shape.
- Tom oldukça iyi durumda.
- I feel pretty good about it.
- Ben bu konuda oldukça iyi hissediyorum.
- Tom is pretty good at baseball, but he's not good enough to play on our team.
- Tom beyzbolda oldukça iyi ancak takımımızda oynamak için yeterince iyi değil.
- We're pretty good.
- Oldukça iyiyiz.
- It looks like you did a pretty good job.
- Oldukça iyi bir iş çıkarmışsınız gibi görünüyor.
- Tom said he was feeling pretty good.
- Tom oldukça iyi hissettiğini söyledi.
- We're feeling pretty good about it.
- O konuda kendimizi oldukça iyi hissediyoruz.
- I have a pretty good idea what happened there.
- Orada ne olduğu hakkında oldukça iyi bir fikrim var.
- I'm a pretty good juggler.
- Oldukça iyi bir hokkabazımdır.
- I think I'm pretty good at French.
- Sanırım Fransızcada oldukça iyiyim.
- You're pretty good at French, aren't you?
- Fransızca'da oldukça iyisin, değil mi?
- Tom has a pretty good idea who painted graffiti on his wall.
- Tom, duvarına kimin grafiti çizdiği konusunda oldukça iyi bir fikre sahip.
- I've become pretty good at doing that.
- Bunu yapmada oldukça iyi oldum.
- Our local TV station does a pretty good job of covering local news.
- Yerel televizyon kanalımız yerel haberleri oldukça iyi veriyor.
- Tom is pretty good at chess.
- Tom satrançta oldukça iyidir.
- Tom said Mary is pretty good at French.
- Tom, Mary'nin Fransızca'da oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom said that Mary was pretty good at cooking.
- Tom, Mary'nin yemek pişirme konusunda oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom is a pretty good batter.
- Tom oldukça iyi bir vurucu.
- Tom and Mary are both pretty good singers.
- Hem Tom hem de Mary oldukça iyi şarkıcılardır.
- It's a pretty good deal.
- Bu oldukça iyi bir anlaşma.
- We're pretty good at this.
- Biz bunda oldukça iyiyiz.
- We played a pretty good game.
- Oldukça iyi bir oyun oynadık.
- Some of Tom's ideas were pretty good.
- Tom'un bazı fikirleri oldukça iyiydi.
- These are pretty good.
- Bunlar oldukça iyi.
- Tom is pretty good at computer programming.
- Tom bilgisayar programlamada oldukça iyi.
- It feels pretty good.
- Oldukça iyi hissettiriyor.
- I got to be pretty good at guitar before I gave it up.
- Bırakmadan önce gitarda oldukça iyiydim.
- Tom is a pretty good swimmer.
- Tom oldukça iyi bir yüzücü.
- I was a pretty good clarinetist when I was younger.
- Ben daha gençken oldukça iyi bir klarnetçiydim.
- You're pretty good at that.
- Bu konuda oldukça iyisin.
- I felt pretty good actually.
- Aslında oldukça iyi hissettim.
- It looks like you're pretty good at doing that.
- Onu yapmada oldukça iyi gibi görünüyorsun.
- Tom's attitude is pretty good.
- Tom'un tavrı oldukça iyi.
- Tom got pretty good at doing that.
- Tom bunu yapmakta oldukça iyiydi.
- Tom has a pretty good idea who stole his trumpet.
- Tom'un trompetini kimin çaldığı hakkında oldukça iyi bir fikri var.
- Tom is a pretty good cook himself.
- Tom oldukça iyi bir aşçıdır.
- I think I'm a pretty good singer.
- Oldukça iyi bir şarkıcı olduğumu düşünüyorum.
- We're a pretty good team.
- Biz oldukça iyi bir takımız.
- We thought it was pretty good.
- Oldukça iyi olduğunu düşündük.
- I think I'm pretty good at French.
- Fransızcada oldukça iyi olduğumu düşünüyorum.
- Tom is pretty good at baseball, but he isn't good enough to play on our team.
- Tom beyzbolda oldukça iyi ama bizim takımda oynayacak kadar iyi değil.
- I've been pretty good.
- Oldukça iyiydim.
- I think we're in pretty good shape.
- Sanırım oldukça iyi durumdayız.
- Tom is in pretty good health.
- Tom'un sağlığı oldukça iyi.
- You're pretty good.
- Oldukça iyisin.
- This is pretty good, isn't it?
- Bu oldukça iyi, değil mi?
- Tom is a pretty good batter.
- Tom oldukça iyi bir oyuncu.
- Tom's singing is pretty good.
- Tom'un şarkı söylemesi oldukça iyi.
- We're pretty good at what we do.
- Yaptığımız işte oldukça iyiyiz.
- The kid was pretty good.
- Çocuk oldukça iyiydi.
- Everything's gone pretty good so far.
- Her şey şu ana kadar oldukça iyi gitti.
- I do feel pretty good today.
- Bugün kendimi oldukça iyi hissediyorum.
- I was pretty good, wasn't I?
- Oldukça iyiydim, değil mi?
- Tom is pretty good at sharpening knives.
- Tom bıçak bilemede oldukça iyidir.
- Tom said Mary is pretty good at French.
- Tom, Mary'nin Fransızcada oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom looked pretty good.
- Tom oldukça iyi görünüyordu.
- Tom is pretty good at tennis, isn't he?
- Tom teniste oldukça iyi, değil mi?
- I think I'm pretty good at that.
- Sanırım bu konuda oldukça iyiyim.
- That's a pretty good suggestion.
- Bu oldukça iyi bir öneri.
- Tom is looking pretty good.
- Tom oldukça iyi görünüyor.
- Tom is pretty good at soccer.
- Tom futbolda oldukça iyidir.
- Everything's gone pretty good so far.
- Şimdiye kadar her şey oldukça iyi gitti.
- Tom's dog is a pretty good swimmer.
- Tom'un köpeği oldukça iyi bir yüzücü.
- Tom is pretty good at skating.
- Tom paten kaymada oldukça iyidir.
- Tom is a pretty good jazz saxophone player.
- Tom oldukça iyi bir caz saksofon çalar.
- We're looking pretty good right now.
- Şu anda oldukça iyi görünüyoruz.
- Tom got pretty good at it.
- Tom bu işte oldukça iyiydi.
- I used to think Tom was a pretty good cook.
- Tom'un oldukça iyi bir aşçı olduğunu düşünürdüm.
- You're pretty good at this.
- Bu işte oldukça iyisin.
- I have a pretty good idea where Tom might be.
- Tom'un nerede olabileceğine dair oldukça iyi bir fikrim var.
- Tom is pretty good at painting.
- Tom resim yapmakta oldukça iyidir.
- Don't you think we have pretty good alibis?
- Sence de oldukça iyi mazeretlerimiz yok mu?
- Tom is a pretty good guy.
- Tom oldukça iyi bir adamdır.
- Your French is pretty good.
- Fransızcanız oldukça iyi.
- Tom and Mary are both pretty good singers.
- Tom ve Mary oldukça iyi şarkıcılardır.
- Tom said Mary is pretty good at cooking.
- Tom, Mary'nin yemek pişirmede oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom is a pretty good hitter.
- Tom oldukça iyi bir smaçör.
- Your plan is pretty good.
- Planın oldukça iyi.
- I think Tom is pretty good at French.
- Bence Tom Fransızca'da oldukça iyi.
- I'm pretty good at math.
- Matematikte oldukça iyiyimdir.
- That's pretty good.
- Bu oldukça iyi.
- You've done a pretty good job so far.
- Şimdiye kadar oldukça iyi bir iş çıkardın.
- Tom is a pretty good basketball player.
- Tom oldukça iyi bir basketbol oyuncusu.
- Tom is a pretty good skier.
- Tom oldukça iyi bir kayakçı.
- Tom has pretty good instincts.
- Tom'un oldukça iyi içgüdüleri var.
- Your Dutch is pretty good, probably better than mine.
- Hollandacanız oldukça iyi, muhtemelen benimkinden daha iyi.
- Tom is pretty good at chess, isn't he?
- Tom satrançta oldukça iyi, değil mi?
- That was a pretty good one.
- O oldukça iyiydi.
- I was pretty good, wasn't I?
- Ben oldukça iyiydim, değil mi?
- That sounds pretty good to me.
- Kulağıma oldukça iyi geliyor.
- Tom told me you were pretty good at tennis.
- Tom bana teniste oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Let's all admit that Tom is a pretty good guy.
- Hepimiz Tom'un oldukça iyi bir adam olduğunu kabul ediyoruz.
- Tom is pretty good at baseball, but he isn't good enough to play on our team.
- Tom beyzbolda oldukça iyi ama takımımızda oynamak için yeterince iyi değil.
- Tom and Mary used to be pretty good friends.
- Tom ve Mary oldukça iyi arkadaşlardı.
- Tom is a pretty good snowboarder.
- Tom oldukça iyi bir snowboardcu.
- Tom is a pretty good singer.
- Tom oldukça iyi bir şarkıcı.
- I think I have a pretty good idea what Tom might be doing right now.
- Sanırım şimdi Tom'un ne yapıyor olabileceği hakkında oldukça iyi bir fikrim var.
- Tom is a pretty good dancer.
- Tom oldukça iyi bir dansçı.
- I think we've done a pretty good job so far.
- Bence şimdiye kadar oldukça iyi bir iş çıkardık.
- It looks like you're pretty good at doing that.
- Görünüşe göre bunu yapmakta oldukça iyisin.
- I think I have a pretty good idea what Tom might be doing right now.
- Sanırım Tom'un şu anda ne yapıyor olabileceği hakkında oldukça iyi bir fikrim var.
- Tom and Mary are pretty good friends.
- Tom ve Mary oldukça iyi arkadaşlar.
- Tom is pretty good at it.
- Tom bu işte oldukça iyi.
- Tom has a pretty good memory.
- Tom'un oldukça iyi bir hafızası var.
- The meeting went pretty good.
- Toplantı oldukça iyi gitti.
- I have a pretty good idea who Tom will be hanging out with tonight.
- Tom'un bu gece kiminle takılacağı hakkında oldukça iyi bir fikrim var.
- I thought Tom was pretty good.
- Tom'un oldukça iyi olduğunu düşünmüştüm.
- Tom thinks it's pretty good.
- Tom bunun oldukça iyi olduğunu düşünüyor.
- I have a pretty good idea where Tom might be.
- Tom'un nerede olabileceği konusunda oldukça iyi bir fikrim var.
- Tom has been doing pretty good.
- Tom oldukça iyi gidiyor.
- Tom has become pretty good at doing that.
- Tom bunu yapmada oldukça iyi oldu.
- Tom is pretty good at telling jokes.
- Tom şaka yapmakta oldukça iyidir.
- As far as I can tell, Tom's French is pretty good.
- Bildiğim kadarıyla, Tom'un Fransızcası oldukça iyidir.
- Tom's mustache looks pretty good, don't you think?
- Tom'un bıyığı oldukça iyi görünüyor, değil mi?
- It's a pretty good one.
- Oldukça iyi bir tane.
- Your report is pretty good, if not excellent.
- Senin raporun mükemmel değilse de oldukça iyi.
- You've got a pretty good memory.
- Oldukça iyi bir hafızan var.
- Tom has a pretty good idea who stole his trumpet.
- Tom'un borazanını kimin çaldığına dair oldukça iyi bir fikri var.
- This idea is actually pretty good.
- Bu fikir aslında oldukça iyi.
- Tom is pretty good at skating.
- Tom paten yapmada oldukça iyidir.
- Tom became pretty good at it.
- Tom bunda oldukça iyi oldu.
- Tom is a pretty good jazz saxophone player.
- Tom oldukça iyi bir caz saksafoncusu.
- Tom is pretty good at tennis, isn't he?
- Tom tenisde oldukça iyi, değil mi?
- Last year, Tom had a pretty good job.
- Geçen yıl, Tom'un oldukça iyi bir işi vardı.
- Tom has a pretty good camera.
- Tom'un oldukça iyi bir kamerası var.
- You're pretty good at French, I think.
- Fransızca'da oldukça iyisin, bence.
- That was a pretty good move.
- O oldukça iyi bir hamle.
- You're pretty good at that, aren't you?
- Bu konuda oldukça iyisin, değil mi?
- Tom sings well and is a pretty good dancer.
- Tom iyi şarkı söyler ve oldukça iyi bir dansçıdır.
- That was some pretty good advice.
- O oldukça iyi bir tavsiyeydi.
- I know we're a pretty good team.
- Oldukça iyi bir takım olduğumuzu biliyorum.
- That was some pretty good advice.
- Bu oldukça iyi bir tavsiyeydi.
- We were pretty good tonight.
- Bu gece oldukça iyiydik.
- Tom is pretty good at computer programming.
- Tom bilgisayar programlamada oldukça iyidir.
- Tom came up with some pretty good ideas.
- Tom bazı oldukça iyi fikirlerle geldi.
- Tom is a pretty good dancer.
- Tom oldukça iyi bir dansçıdır.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
- Tom kulaktan piyano çalmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
- Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
- I'm pretty good at multitasking.
- Çoklu görevlerde oldukça iyiyimdir.
- I don't like to brag, but I'm a pretty good clarinetist.
- Övünmeyi sevmem ama oldukça iyi bir klarnetçiyim.
- I think Tom is pretty good at doing that.
- Bence Tom onu yapmakta oldukça iyidir.
- I feel pretty good about the decision.
- Karar hakkında kendimi oldukça iyi hissediyorum.
- Tom has become pretty good at that.
- Tom bunda oldukça iyi oldu.
- Tom is pretty good at telling jokes.
- Tom fıkra anlatmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at this.
- Tom bu konuda oldukça iyidir.
- I don't like to brag, but I'm a pretty good clarinetist.
- Övünmeyi sevmiyorum ama ben oldukça iyi bir klarnetçiyim.
- This one looks pretty good.
- Bu oldukça iyi görünüyor.
- It's pretty good.
- Oldukça iyi.
- Tom has gotten pretty good at it.
- Tom bu işte oldukça iyi.
- I'm already pretty good at doing that.
- Bunu yapmakta zaten oldukça iyiyim.
- Tom is a pretty good driver.
- Tom oldukça iyi bir sürücü.
- Tom is pretty good at playing the guitar.
- Tom gitar çalmada oldukça iyi.
- Tom has a pretty good memory.
- Tom'un hafızası oldukça iyidir.
- He did a pretty good job.
- Oldukça iyi bir iş çıkardı.
- Tom is in pretty good shape for his age.
- Tom yaşına göre oldukça iyi durumda.
- You have a pretty good memory.
- Oldukça iyi bir belleğin var.
- Tom's plan is pretty good.
- Tom'un planı oldukça iyi.
- You're a pretty good guitarist, aren't you?
- Sen oldukça iyi bir gitaristsin, değil mi?
- As you can see, Tom is pretty good at it.
- Görebileceğiniz gibi, Tom bunda oldukça iyi.
- They're pretty good at it.
- Onlar o konuda oldukça iyiler.
- Tom said this movie was pretty good.
- Tom bu filmin oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom has gotten pretty good at French.
- Tom Fransızca'da oldukça iyi hale geldi.
- Tom is pretty good at golf.
- Tom golfte oldukça iyidir.
- I think we did a pretty good job.
- Bence oldukça iyi bir iş çıkardık.
- Winning feels pretty good.
- Kazanmak oldukça iyi hissettiriyor.
- I think I'm a pretty good singer.
- Bence oldukça iyi bir şarkıcıyım.
- This is actually a pretty good article.
- Bu aslında oldukça iyi bir makale.
- I have a pretty good idea what's going to happen.
- Ne olacağı hakkında oldukça iyi bir fikrim var.
- Tom said that Mary was pretty good at chess.
- Tom Mary'nin satrançta oldukça iyi olduğunu söyledi.
- I think Tom is pretty good at French.
- Tom'un Fransızca'da oldukça iyi olduğunu düşünüyorum.
- Tom's French is already pretty good.
- Tom'un Fransızcası zaten oldukça iyi.
- They're all feeling pretty good.
- Hepsi oldukça iyi hissediyor.
- Tom is a pretty good tennis player.
- Tom oldukça iyi bir tenis oyuncusudur.
- Tom does a pretty good job concealing his pain.
- Tom acısını gizleyerek oldukça iyi bir iş çıkarıyor.
- I think I'm a pretty good writer.
- Sanırım oldukça iyi bir yazarım.
- Tom said Mary is pretty good at cooking.
- Tom, Mary'nin yemek pişirme konusunda oldukça iyi olduğunu söyledi.
- Tom's attitude is pretty good.
- Tom'un tutumu oldukça iyidir.
- Tom has some pretty good ideas.
- Tom'un oldukça iyi fikirleri var.
- The meeting went pretty good.
- Toplantı oldukça iyi geçti.
Show More (408)
|
