rate - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
rate oran n.
  • They are lobbying for lower tax rates.
  • Daha düşük vergi oranlarına yönelik lobi faaliyeti yapıyorlar.
  • Internal pay rates, some have told us, are confidential.
  • Bazılarının bize söylediğine göre iç ödeme oranları gizlidir.
  • We want to maintain the reduced rates of VAT on hairdressers, bicycle repairmen and cobblers.
  • Kuaförlere, bisiklet tamircilerine ve ayakkabıcılara uygulanan indirimli KDV oranlarını muhafaza etmek istiyoruz.
Show More (72)
rate hız n.
  • The rate of implementation of the European Development Funds is just as sluggish.
  • Avrupa Kalkınma Fonlarının uygulanma hızı da bir o kadar yavaş.
  • Everyone knows that they change at an incredible rate, and when I say an incredible rate, I mean an incredible rate.
  • Herkes inanılmaz bir hızda değiştiklerini bilir ve inanılmaz bir hız derken, inanılmaz bir hızı kastediyorum.
  • Colleagues have indicated the rate at which WEEE is growing.
  • Meslektaşlarımız AEEE'nin büyüme hızını belirttiler.
Show More (13)
rate ücret n.
  • In real terms, the rate per tonne of catch goes up from EUR 20 to EUR 25.
  • Reel olarak ton başına avlanma ücreti 20 Avro'dan 25 Avro'ya çıkmaktadır.
  • This is known as the FRIACO principle, which means Flat Rate Internet Access Call Origination.
  • Bu, FRIACO prensibi olarak bilinir ve Sabit Ücretli İnternet Erişimi Çağrı Başlangıcı anlamına gelir.
Show More (-1)
rate puanlamak v.
  • The critics rated the new TV show very highly.
  • Eleştirmenler yeni TV şovunu çok yüksek puanladılar.
Show More (-2)
rate atış hızı n.
  • Do not lower your heart rate when jogging.
  • Jogging yaparken kalp atış hızınızı düşürmeyiniz.
Show More (-2)
rate sürat n.
  • Arctic sea ice is melting at an alarming rate.
  • Kuzey Kutbu'ndaki deniz buzları endişe verici bir süratle eriyor.
Show More (-2)
rate takdir etmek v.
  • I have always rated him.
  • Onu her zaman takdir etmişimdir.
Show More (-2)
rate değer görmek v.
  • The small fire didn’t rate a mention in the newspaper.
  • Ufak çaplı yangın, gazetelerde sözü edilmeye değer görülmemişti.
Show More (-2)
rate değer n.
  • The Financial Regulation cannot rate higher than a basic act or than this budgetary authority.
  • Mali Tüzük, temel bir yasadan ya da bu bütçe yetkisinden daha yüksek bir değere sahip olamaz.
Show More (-2)
rate kur n.
  • Today's rate is 140 yen to the dollar.
  • Bugünkü kur 140 yen/dolar.
Show More (-2)