unending - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
unending bitmeyen adj.
  • They would defend truth and justice against the unending evil approaches.
  • Bitmeyen şeytani yaklaşımlara karşı hakkı ve adaleti savunacaklardı.
  • They would defend truth and justice against the unending evil approaches.
  • Bitmek bilmeyen kötülük yaklaşımlarına karşı hakikati ve adaleti savunacaklardır.
Show More (-1)
unending bitmek bilmeyen adj.
  • The unending rain made the streets flood.
  • Bitmek bilmeyen yağmur sokakları sele çevirdi.
Show More (-2)
unending sonu gelmez adj.
  • They would defend truth and justice against the unending evil approaches.
  • Sonu gelmeyen kötü yaklaşımlara karşı hakikat ve adaleti savunurlardı.
Show More (-2)