üremek - Türkisch Englisch Wörterbuch

üremek

Bedeutungen von dem Begriff "üremek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 19 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
üremek reproduce v.
Love is nature's way of tricking people into reproducing.
Aşk, doğanın insanları üremeleri için kandırma yoludur.

More Sentences
General
üremek breed v.
The breeding season for giant pandas is from March to May.
Dev pandaların üreme mevsimi Mart'tan Mayıs'a kadardır.

More Sentences
üremek procreate v.
Some people shouldn't procreate.
Bazı insanlar ürememeli.

More Sentences
üremek reproduce v.
Love is nature's way of tricking people into reproducing.
Aşk, doğanın insanları üremeleri için kandırma yoludur.

More Sentences
üremek copulate v.
The mating rituals of birds involve them copulating to reproduce.
Kuşların eşleşme ritüelleri, üremek için çiftleşmelerini içerir.

More Sentences
üremek pullulate v.
üremek proliferate v.
üremek proliferous v.
üremek be reproduced v.
üremek propagate v.
üremek increase v.
üremek increase in numbers v.
üremek replicate v.
üremek gender v.
üremek develop v.
üremek sprunt v.
Biology
üremek multiply v.
Archaic
üremek ingender v.
Slang
üremek sprog [uk] [australia] v.

Bedeutungen, die der Begriff "üremek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 16 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
aynı sürü içerisinde üremek breed in and in v.
yakından ilişkili olan hayvanlardan üremek breed in and in v.
daha bereketle üremek outreproduce v.
sporlar ile üremek spore v.
Phrasals
(bir şeyden) üremek reproduce from (something) v.
belli bir zaman aralığında üremek/çoğalmak reproduce from (something) v.
...-den, ...-e kadar üremek/çoğalmak reproduce from (something) v.
belli bir tarihten belli bir tarihe kadar üremek/çoğalmak reproduce from (something) v.
Idioms
tavşan gibi üremek breed like rabbits v.
-den üremek evolve out of v.
Marine Biology
balıkların üremek için kullandıkları deniz/akarsu veya göl tabanlarındaki yataklar spawning bed n.
üremek için tatlı sulara gelen tuzlu su balıkları anadrom n.
cinsel olgunluğa henüz ulaşmış olup üremek için okyanusa dönmek üzere olan gümüşi yılan balığı silver eel n.
üremek için tatlı sulara gelen (tuzlu su balığı) anadromous adj.
Zoology
fazla üremek overpopulate v.
Slang
tavşan gibi üremek/çoğalmak fuck like bunnies v.