şaşırmış - Türkisch Englisch Wörterbuch

şaşırmış

Bedeutungen von dem Begriff "şaşırmış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 69 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
şaşırmış surprised adj.
We were very surprised.
Biz çok şaşırmıştık.

More Sentences
General
şaşırmış puzzled adj.
Tom got very puzzled.
Tom çok şaşırmıştı.

More Sentences
şaşırmış distracted adj.
I've been pretty distracted.
Ben oldukça şaşırmıştım.

More Sentences
şaşırmış aghast adj.
Her mother was aghast.
Annesi çok şaşırmıştı.

More Sentences
şaşırmış confused adj.
We were scared and confused.
Korkmuş ve şaşırmıştık.

More Sentences
şaşırmış mystified adj.
Tom was mystified.
Tom şaşırmıştı.

More Sentences
şaşırmış baffled adj.
We're baffled.
Şaşkınız.

More Sentences
şaşırmış amazed adj.
I was completely amazed.
Tamamen şaşırmıştım.

More Sentences
şaşırmış flabbergasted adj.
My husband was so flabbergasted he dropped his car keys.
Kocam o kadar şaşırdı ki arabasının anahtarlarını düşürdü.

More Sentences
şaşırmış perplexed adj.
He was perplexed.
O şaşırmış.

More Sentences
şaşırmış astonished adj.
I became quite astonished by his sudden change of mood.
Ben onun ani ruh hali değişikliğine oldukça şaşırdım.

More Sentences
şaşırmış disorientated adj.
Tom is still groggy and disorientated.
Tom hâlâ halsiz ve şaşırmış.

More Sentences
şaşırmış bewildered adj.
Tom seemed to be bewildered.
Tom şaşırmış görünüyordu.

More Sentences
şaşırmış taken aback adj.
I was a little taken aback.
Biraz şaşırmıştım.

More Sentences
şaşırmış disoriented adj.
Tom seems disoriented.
Tom şaşırmış görünüyor.

More Sentences
şaşırmış lost adj.
şaşırmış discombobulated adj.
şaşırmış rattled adj.
şaşırmış confounded adj.
şaşırmış at fault adj.
şaşırmış mazy adj.
şaşırmış blank adj.
şaşırmış spacey adj.
şaşırmış spacy adj.
şaşırmış nonplused adj.
şaşırmış bemused adj.
şaşırmış mazed adj.
şaşırmış mixed-up adj.
şaşırmış totty adj.
şaşırmış balled up adj.
şaşırmış befogged adj.
şaşırmış befuddled adj.
şaşırmış nonplussed adj.
şaşırmış abawed adj.
şaşırmış abawed adj.
şaşırmış agast adj.
şaşırmış nonplus [obsolete] adj.
şaşırmış éperdu adj.
şaşırmış éperdue adj.
şaşırmış off-balance adj.
şaşırmış jiggered adj.
şaşırmış maffled adj.
şaşırmış wide-eyed adj.
şaşırmış wonder-struck adj.
şaşırmış mazey [obsolete] adj.
şaşırmış obfuscate adj.
şaşırmış graveling adj.
şaşırmış distraughted adj.
şaşırmış popeyed adj.
Colloquial
şaşırmış gobsmack adj.
şaşırmış buffaloed adj.
şaşırmış blown away adj.
şaşırmış mixed up adj.
şaşırmış off the rails expr.
Idioms
şaşırmış all at sea adj.
şaşırmış completely at sea adj.
şaşırmış all at sea adj.
şaşırmış completely at sea adj.
şaşırmış all at sea expr.
Archaic
şaşırmış agazed adj.
Slang
şaşırmış gobsmacked adj.
şaşırmış comboggled adj.
şaşırmış all shook up adj.
şaşırmış all shook up adj.
şaşırmış bent out of shape adj.
British Slang
şaşırmış gobsmacked adj.
şaşırmış flabberghasted adj.
şaşırmış puddled adj.
şaşırmış gobstruck adj.

Bedeutungen, die der Begriff "şaşırmış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 40 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çok şaşırmış flabbergasted adj.
Everyone was just flabbergasted that she was able to get pregnant at 48.
Onun 48 yaşında hamile kalabildiğine herkes çok şaşırmıştı.

More Sentences
yönünü şaşırmış disoriented adj.
I'm feeling disoriented.
Yönümü şaşırmış hissediyorum.

More Sentences
Speaking
(çok) şaşırmış shocked adj.
We were therefore very shocked to hear the claims made in connection with Eurostat a few months ago.
Bu nedenle birkaç ay önce Eurostat ile ilgili olarak ortaya atılan iddiaları duyduğumuzda çok şaşırdık.

More Sentences
General
şaşırmış gibi yapmak pretend to be shocked v.
şaşırmış gibi davranmak pretend to be shocked v.
-e şaşırmış astonished at adj.
aşırı derecede şaşırmış astounded adj.
şaşırmış bir durumda at a loss adj.
ne yapacağını şaşırmış nonplused adj.
şaşırmış halde at a loss adj.
ne yapacağını şaşırmış nonplussed adj.
çok şaşırmış staggered adj.
şaşırmış halde will [dialect] adj.
şaşırmış halde will [dialect] adj.
gerçekten şaşırmış wonderstruck adj.
yönünü şaşırmış loopy adj.
ne yapacağını şaşırmış loss adj.
yolunu şaşırmış désorienté adj.
çok şaşırmış disturbed adj.
aşırı derecede şaşırmış bir şekilde astoundedly adv.
şaşırmış olarak lostly adv.
şaşırmış bir vaziyette baffledly adv.
şaşırmış bir şekilde surprisedly adv.
şaşırmış halde at sea adv.
şaşırmış bir şekilde astonishedly adv.
şaşırmış bir şekilde flabbergastedly adv.
şaşırmış bir durumda at one's wits' end adv.
Colloquial
şaşırmış gibi davran try and act surprised expr.
Idioms
çok şaşırmış kimse a deer in (the) headlights n.
(biri) şaşırmış olmak be scratching (one's) head v.
pek şaşırmış halde at one's wit's end expr.
(biri) ne diyeceğini şaşırmış words fail (one) expr.
çok şaşırmış like a deer in (the) headlights expr.
çok şaşırmış like a rabbit caught in the headlights expr.
çok şaşırmış like a deer caught in the headlights expr.
Speaking
şaşırmış gibi bakmayın don't look so surprised expr.
şaşırmış gibi yapma don't act so surprised expr.
Marine
(meltemde yönünü şaşırmış gemiyi) dümenle rotasına geri döndürmek chapel v.
Slang
(birini) şaşırmış blitzed out adj.
ne olduğunu şaşırmış bent out of shape adj.