Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | amputate v. | kesmek | ||
They did not succeed in this case either, but the young man's left leg had to be amputated. Bu olayda da başarılı olamadılar ancak genç adamın sol bacağı kesilmek zorunda kaldı. More Sentences |
||||
General | amputate v. | budamak | ||
General | amputate v. | kesmek (ağaç/organ vb) | ||
General | amputate v. | bir uzvu kesmek | ||
Medical | ||||
Medical | amputate v. | bir uzvu (özellikle kol ya da bacak) kısmen ya da tamamen ameliyatla kesip almak |