Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | ani karar | snap decision n. | ||
Tom certainly is good at making snap decisions. Tom kesinlikle ani kararlar vermekte iyidir. More Sentences |
||||
General | ani karar | sudden decision n. | ||
To be honest, I would lie, if I said that I have never regretted my sudden decisions. Dürüst olmak gerekirse, ani kararlarımdan hiç pişmanlık duymadığımı söylersem yalan söylemiş olurum. More Sentences |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | ani kararlar/acil karar almalar | shortsighted shortcuts n. |