Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | bütün olarak | as a whole adv. | ||
Let me say something about the appropriations as a whole. Bir bütün olarak ödenekler hakkında bir şeyler söylememe izin verin. More Sentences |
||||
General | ||||
General | bütün olarak | as a whole adv. | ||
I want to include in this expression of gratitude Parliament as a whole and in particular its President, Pat Cox. Bu şükran ifadesine bir bütün olarak Parlamentoyu ve özellikle de Başkanı Pat Cox'u da dahil etmek istiyorum. More Sentences |
||||
General | bütün olarak | in the lump adv. | ||
General | bütün olarak | outright adv. | ||
General | bütün olarak | undividedly adv. | ||
General | bütün olarak | totally adv. | ||
General | bütün olarak | sheerly adv. | ||
General | bütün olarak | bodily adv. | ||
General | bütün olarak | in full adv. | ||
General | bütün olarak | completely adv. | ||
General | bütün olarak | total adv. | ||
General | bütün olarak | at unity adv. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | bütün olarak | full sesh [california] adv. |