Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | blue sky n. | mavi gökyüzü | ||
Instead, let's pray for one another under this vast beautiful blue sky. Bunun yerine, bu uçsuz bucaksız güzel mavi gökyüzünün altında birbirimiz için dua edelim. More Sentences |
||||
General | blue sky n. | temiz gökyüzü | ||
General | blue sky n. | açık gökyüzü | ||
General | blue sky n. | önü açık dönem | ||
General | blue sky n. | önü açık durum | ||
General | blue sky n. | gelecekle ilgili aşırı derecede iyimser | ||
General | blue sky n. | gelecekle ilgili gerçekçi olmayan düşünceleri olan |