boşa çıkarmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

boşa çıkarmak

Bedeutungen von dem Begriff "boşa çıkarmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 29 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
boşa çıkarmak disappoint v.
We therefore have a huge responsibility not to disappoint their expectations.
Dolayısıyla onların beklentilerini boşa çıkarmamak gibi büyük bir sorumluluğumuz var.

More Sentences
boşa çıkarmak frustrate v.
Tom secretly attempted to frustrate Mary's plans.
Tom gizlice Mary'nin planlarını boşa çıkarma girişiminde bulundu.

More Sentences
boşa çıkarmak defeat v.
That would defeat the purpose.
Bu amacımızı boşa çıkarır.

More Sentences
boşa çıkarmak prick the bubble v.
boşa çıkarmak negate v.
boşa çıkarmak invalidate v.
boşa çıkarmak rebut v.
boşa çıkarmak puncture v.
boşa çıkarmak fail v.
boşa çıkarmak blight v.
boşa çıkarmak nullify v.
boşa çıkarmak cancel v.
boşa çıkarmak baffle v.
boşa çıkarmak let down v.
boşa çıkarmak shoot down v.
boşa çıkarmak explode v.
boşa çıkarmak disconfirm v.
boşa çıkarmak cassate [obsolete] v.
boşa çıkarmak riddle v.
boşa çıkarmak destroy v.
boşa çıkarmak idle v.
boşa çıkarmak make void v.
boşa çıkarmak mock v.
Phrasals
boşa çıkarmak shoot down v.
boşa çıkarmak shoot down v.
boşa çıkarmak wipe out v.
boşa çıkarmak cancel out v.
Idioms
boşa çıkarmak put the kibosh on v.
Law
boşa çıkarmak improve [scotland] v.

Bedeutungen, die der Begriff "boşa çıkarmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 25 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
umudunu boşa çıkarmak disappoint v.
ümidini boşa çıkarmak disappoint v.
beklentileri boşa çıkarmak be a total fiasco v.
beklentileri boşa çıkarmak let down v.
umutları boşa çıkarmak shatter the hopes v.
umutları boşa çıkarmak destroy the hopes v.
umutları boşa çıkarmak wreck the hopes v.
umutları boşa çıkarmak dash the hopes v.
umutları boşa çıkarmak kill (off) the hopes v.
umutlarını boşa çıkarmak mock v.
amaçlarını boşa çıkarmak mock v.
Phrasals
beklentileri boşa çıkarmak flat out v.
umudunu boşa çıkarmak shoot down v.
birini/bir şeyi boşa çıkarmak free up v.
Colloquial
beklentileri boşa çıkarmak not cut the mustard v.
karşılıklı boşa çıkarmak cancel each other out v.
Idioms
umudunu boşa çıkarmak pop (one's) bubble v.
umudunu boşa çıkarmak pop the bubble of (someone) v.
güvenini boşa çıkarmak sell someone down the river v.
güvenini boşa çıkarmak break faith with somebody v.
güvenini boşa çıkarmak keep faith with somebody v.
umutları boşa çıkarmak dash hopes v.
birinin umutları boşa çıkarmak dash/shatter somebody's hopes v.
düşmanca planlarını boşa çıkarmak spike one's guns v.
düşmanca planlarını boşa çıkarmak spike the guns v.